15. Bölüm

10.3K 995 361
                                    

Medya | Bölüm Şarkısı

Selamun Aleykum Canlarım 🤗

Elhamdulillah Sonunda 6 Bin okunmayı da gördük 🏆

Her daim beni yalnız bırakmayan kitabımı okuyup destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum ❤️

Önemli iki konu var, lütfen dikkat!

1.] Okurlarımdan bir kaçı, haftanın bir gününü belirleyip, o gün yeni bölüm yayımlamamı rica etti. Bunu daha önce bende düşündüm fakat, söylediğim gün yeni bölüm atmazsam size karşı mahcup olmaktan korkuyorum. Eğer "olsun, ara sıra gecikme olabilir" derseniz, kendime göre bir gün belirleyeyim. Konuyla ilgili yorumlarınızı bu paragrafa yazarsanız bende ona göre hareket edeceğim.

2.] Biliyorum, aranızda kitabımı severek okuyan ama kendini belli etmeyen okurlarım var. Sizden ricam, emeğime saygı için görüşlerinizi bir yorum dahi olsa yazmanız ve oylarınızla destek olmanız.

Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim Canlarım. 🥰

Daha fazla uzatmadan yeni bölüme geçelim..

Yazar'dan

"Rabia'cığım, canım, istediğin birşey var mı?"

Genç kız, görümcesinin sorusuyla gözlerini camdan çevirdi.

Rabia taburcu olalı bir hafta olmuştu.
Yürüyemeyeceğini ise çok acı bir şekilde öğrenmişti genç kız.

Uyandığında abdest almak istemiş ve hissedemediği bacaklarıyla şoka uğramıştı.

Ne olduğunu öğrendiğindeyse önce çok üzülmüş, ardından Rabbi'nin bunda da bir hayır yarattığını, olanda muhakkak bizler için bir hayır olduğunu hatırlayıp, tevekkül etmişti.

Şuanda ise, bir haftadır olduğu gibi evdekiler, genç kızın etrafında bir ihtiyacı olup olmadığını sorup duruyorlardı.

Rabia görümcesine doğru dönüp "hayır Şeyma. Teşekkür ederim, bir şey istemiyorum" dedi.

Ardından tekerlekli sandalyesini camın önünden, koltuklara doğru çevirdi ve Seniha hanım ile Şeyma'nın yanına ilerledi.

"Abimi merak ediyorsun, değil mi?" Diyen Şeyma'ydı.

Rabia kafasını kaldırıp "şey, aslında hiç bu kadar geç kalmazdı. Haber de vermedi, o yüzden.." deyip, daha fazla bir şey söylemeden gözlerini ellerine indirdi.

Genç kızın bu endişesini, diğer iki kadın da aynen taşıyordu.
Biri oğlu için diğeri abisi için endişeleniyordu.

Hepsinin dilinde aynı dua vardı.
Ömer'in eve sağ salim gelmesi..

Seniha hanım ne kadar korkuyor olsa da gelininin bu halde bir de böyle üzülmesine gönlü razı gelmediğinden, genç kızın yüreğine su serpmek için konuşmaya başladı.

"Kızım sen endişelenme, Ömer'i biliyorsun. Yine dalmıştır çizime, saatin kaç olduğunu unutmuştur deli oğlan. Seninle evlenmeden önce kaç kere başımıza geldi bir bilsen, merak etme sen. Aklı başına gelince koşarak gelir" deyip içinden gelmese de, hafifçe kıkırdadı hasta kadın.

Rabia ise kayınvalidesinin sözlerinden sonra biraz daha iyi hissetmişti kendini.
Bu da bir ihtimaldi sonuçta.

"İnşallah anne" dedi, kendisine beklentiyle bakan kadına.

Aradan yarım saat geçmişti ki kapının zili çaldı.

Rabia heyecanla kafasını kaldırıp görümcesine bakınca, Şeyma da kalkıp aynı heyecanla kapıya doğru ilerledi.

RABİA  "Aşk-ı LaL"  [✔️]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin