3. Bölüm

13.5K 1.3K 481
                                    

Medyada| Ömer

Ömer Sayar

Annemi aradıktan sonra kız kardeşim Şeyma gelecek misafir hakkında tahminler yapmaya başlamıştı. "Abi sence de gelen misafir bu saatte geliyorsa yatılı gelir değil mi? Zaten saat de epey geç oldu. Hımm, bence bir ahbab dediyse kesin annem yaşlarında ama bizim pek görmediğimiz biridir, görsek filan teyzeniz derdi. Öyle değil mi?" Şeyma bir yandan masayı hazırlıyor bir yandan da mutfağa gidip gelirken bana sorular soruyordu. Bu kıza kim derdi ki 3 yaşında çocuğu var. Hala kendisi çocuktu Şeyma'nın. Bu aklıma gelenle gülümsedim. Yaşadığı onca şeyden sonra bile hayat enerjisini kaybetmemişti O.

"Eveeet sofra da hazır, artık gelsinler yaa acıktım ben." Dedi Şeyma. Selim'in ortalıklarda olmamasından dolayı ev acayip sessiz gelmişti bugün. "Selim nerede abim?"
"O'nun yemeğini yedirip yatırdım abi, merak etme."
Biz Şeyma ile gün içinde neler yaptığımızı, Selim'in yaramazlıklarını konuşurken kapının zili çalmıştı bile. Şeyma ile birbirimize bakıp ayağa kalktık. Şeyma "yaşasın geldiler" diye Sevinç naraları atarak salondan çıktı. Bende yavaş yavaş arkasından gittim. Aslında annem kapıyı kendi açardı. Muhtemelen biz kapıda misafiri karşılayalım diye yapmıştır. Şeyma bana bakıp "abi hazır mısın açıyorum" dedi muzurlukla. Bende "Aç hadi Şeyma annem kızacak şimdi" dedim bıkkınlıkla.

Kapı açıldığında annem ve arkasında duran biri gözüküyordu. "Hoşgeldiniz, buyrun" diyen Şeyma ile geri çekilip geçmeleri için yol verdik. Annem "hoşbulduk kızım" dedi ve arkasında ki kişiye yol açıp "geç kızım, haydi çekinme" deyince istemsizce bakışlarım başını hiç kaldırmayan kıza kaydı. Ne yani annemin misafiri bir teyze değil miydi? Şaşkınlıkla Şeyma ile birbirimize baktık. Bu bakışma çok uzun sürmedi tabii, annem "haydi kızım" dedi ısrarla. Çekingen bir şekilde bekleyen genç kız kapıdan geçip ayakkabılarını çıkarırken yanında bavulunun da olduğunu gördüm . Şeyma kıza terlik verirken kız nereye geçeceğini bilemez bir halde bekliyordu. Annem pardesüsunu çıkarıp portmantoya astı ve "oğlum neyi bekliyorsunuz? Misafirimize salonu göstersenize" dedi.
Üstündeki feracesiyle duran kızın üzerini çıkarmayacağını anladığımda ben birşey demeden Şeyma "üzerini çıkarmayacak mısın canım" dedi. Genç kız başını ilk defa kaldırıp Şeyma'ya baktı ve bende ilk defa o anda gördüm yüzünü. Beyaz yüzü zümrüt yeşili gözleriyle, hayatımda ilk defa bu kadar masum bir kız görüyordum galiba... "Yok teşekkür ederim ben böyle iyiyim" dedi sesinin az çıkması ne kadar utangaç da olduğunu gösteriyordu.

Ben böyle düşünürken annemler ve misafirimiz salona geçmişti. Kafamı iki yana sallayıp arkalarından bende ilerledim. Neden bu kadar çok yorum yaptıysam zaten. Tevbe estağfirullah.
Salona geçtiğimde misafir ellerini yıkamak için lavaboya geçmişti. Anneme doğru yürüyüp "anne bu kız kim?" dedim. Annem konuşamadan Şeyma "evet anne sen ahbab deyince biz de senin yaşıtında bir teyze bekliyorduk, hem bavulu da var. Neler oluyor?" dedi sessizce. Annemse "orası biraz uzun bir hikaye kızım anlatırım sonra, bu kızcağız benim vefat eden ahiretliğimin kızı, kaldığı yerden ayrılmış bende öyle sokakta görünce dayanamadım aldım geldim" dedi. Kaşları istemsizce birbirine yakınlaşmıştı kardeşimin " İyi yapmışsın annecim yazık kıza" dedi ardından. Ben tam ağzımı açmıştım ki, genç kız kapıda göründü. Üstünde bol bir ferace ve gözlerini ortaya çıkaran yeşil bir şal vardı. Hemen bakışlarımı çektim. Ayıp ya bu kadar bakılır mı? Kendine gel diyerek de bir güzel azarladım kendimi. Ne oluyordu Allah aşkına? Ben kimseye böyle uzun bakmazdım. Kız rahatsız olacaktı şimdi. Kendine gel ve bir daha bakma diye içimden söylendikten sonra masaya doğru ilerledim.

"Eh hadi masaya geçelim acıktık."

"Dur oğlum Rabia ile tanışmadınız."

Annemin sesiyle tekrar O'na döndüm. "Rabia bunlar benim evlatlarım" Şeyma'yı eliyle işaret edip "bu kızım Şeyma" sonra beni gösterip "bu da oğlum Ömer" dedi. Rabia dediği kız Şeyma'ya gülümseyip bana da bir saniye bakıp tekrar Şeyma'ya döndü ve "memnun oldum ben de Rabia" dedi. Kızın yüzündeki ifade, yürüdüğü yolların hiç de kolay olmadığını kanıtlıyordu sanki.

RABİA  "Aşk-ı LaL"  [✔️]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin