18. Bölüm

10.3K 870 842
                                    

Medya | Bölüm Şarkısı

Selamun Aleykum Canlarım 😊

Rahatsızlığımdan ötürü biraz geciktim bu hafta kusura bakmayın..

Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin ❤️


5 Ay Sonra ~ Rabia'dan

Telefondan kafamı kaldırıp "Rabiş!" Diyen Esma'ya döndüm.

"Efendim kuzum"

"Ya ben heyecandan öleceğim galiba! Nerede kaldı bunlar?!" Demişti bu seferde Esma.

Esma'nın bugün düğünü vardı.

Sonunda kardeşim de evlenip yuvasını kuracaktı, inşaallah.

Eski yatağımın üzerinden kalkıp Esma'nın yanına, çalışma masasının önüne geldim.

Evet, hamdolsun ki artık yürüyebiliyordum.

Yaklaşık bir ay önce, tam anlamıyla düzgün yürümeye başladığımda evdekiler sevinçten havalara uçmuştu.

Hele ki Ömer..

Kucağında döndürüp durduğundan, az kalsın yeniden sakatlanma sebep oluyordu.

Deli adam..

Ayakta bunları düşünmeye dalmış, kendi kendime gülümsüyordum ki, Esma'nın bana tuhaf tuhaf baktığını fark ettim.

Hemen toparlanıp Esma'nın tam karşısına geçtim.

Sandalyede oturan Esma gerçekten çok heyecanlı olacak ki, zangır zangır titriyordu.

Ardından önünde çömelip elini tuttum ve "sakin ol Esma'm. Ben de Ömer'e mesaj atmıştım. Yoldalarmış" dedim sakin bir sesle, ne kadar ben de heyecanlı olsam da gelin hanımı sakinleştirmem gerekiyordu.

"Ohh, çok şükür" diyerek derin bir nefes alan kuzenim, ardından kulaklarımı sağır edecek bir çığlık attı.

"Ne!!!! Geliyorlar mıymış?! Yoldalar mıymış?!" Diyerek yerinden kalkan Esma, beni yerde bırakıp odanın içinde bir sağa bir sola dolanmaya başladı.

Üstündeki gelinlikle anca iki adım atabiliyordu zaten.

"Ne yapacağım ben?! Bitti mi şimdi?! Yani gidiyorum ha? Artık Mahir'le yaşayacağım! Şaka gibi!"

Bir gülüp bir ağlayan Esma benimde dengemi bozmuştu.

Onun yüzünden gözümden yaşlar akarken, bir yandan da değişik değişik gülüyordum.

Ah olamaz!

Hemen silkelenip, ayağa kalktım ve gözümdeki yaşları sildim.

Ardından Esma'ya bir şey diyemeden kapı çalmış ve içeri en sevdiğim dostlarım girmişti.

Emine ve İlknur, Esma ile imam-hatip'ten ortak arkadaşlarımızdı.

Biz onlarla İlahiyat'a devam ederken Esma okumayı istememişti.

O da ne?! Arkalarından Sinem'de girmişti odaya.
Bir dakika bu kız "Esma'yı tanımıyorum, gelmeyeyim" demişti hani?

Sinem de ilahiyat'tan arkadaşımdı.
Demek ki blöf yapmış!

Hepsine sarılıp, hasret giderdikten sonra, gelen korna sesleriyle irkildik.

Sinem "yaşasın! Başlıyoruz!" Diye nara atarken, biz kızlarla onun bu çatlak haline gülüyorduk.

Esma hariç.

Kapı açılıp içeri teyzem, eniştem ve Talha abim girince biz de kızlarla odadan çıkıp, vedalaşmaları için onları baş başa bıraktık.

RABİA  "Aşk-ı LaL"  [✔️]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin