"Dekoherans" (eşevrelilik bozulması) adı verilen bir bakış açısı, fizikçiler arasında giderek artan bir rağbet görmektedir. Bu kurama göre, bu paralel evrenlerin hepsi olasılıklardır, fakat bizim dalga fonksiyonumuz bunlarla ayrışmıştır (yani artık onlarla eşevreli şekilde titreşmemektedir) ve dolayısıyla onlarla etkileşmemektedir. Bu demektir ki, oturma odanızın içinde her biri kendi evreninin "gerçek" evren olduğuna kesinlikle inanan dinozorların, uzaylıların, korsanların, tekboynuzluların dalga fonksiyonları ile birlikte yaşamaktasınız, ama artık onların hiçbiri ile artık "aynı frekansta" değiliz.
Olanaksızın Fiziği, Michio Kaku Sayfa 275
"Özüm, elindeki kitabı bırak da tahtayı yaz."
Özüm, elindeki kitabı bırakıp tahtaya baktığında yeni bir slayta geçtiklerini fark ettiğinde direk eline kalemi alıp yazmaya başladı.
Yazma işlemi birkaç dakika sürdükten sonra tekrardan okuduğu kitabı eline alacakken hocası yanına gelip kitabı aldı.
"Derste sürekli kitap okuyorsun. Derse odaklan ve anlamaya çalış." dediğinde hoca Özüm ofladı.
Kuzey'de yaşadığı için eğitime çok önem veriyorlardı. Kuzey'de %60'ı tıp fakültesi okuyorken diğer %40'lık kısım biyoloji, uzay bilimi vb. bilim ağırlıklı bölümler okuyordu.
Kuzey'de diğer ülkelere göre daha farklı bir sistem vardı. İlkokul ve ortaokulda sanatın bir dalında(tiyatro,müzik,resim...) ilerleyen öğrenciler lise çağına geldiğinde mühendisliğin alanların derslerini görüyorlardı.
Tabii mühendislik haricinde turizm, psikoloji, felsefe, sosyoloji gibi bölümler okurken üniversitede hem tıp fakültesi hem de lisede okuduğu bölümü okuyup üniversiteyi bitirdiklerinde iki mesleği oluyordu.
Bunun içinde fazlasıyla çalışmaları gerekiyordu.
Ders bittiğinde Sedef Özüm'ün yanına gelip yanaklarını sıktı.
"Sıkma canını tombik yanaklım. Gel kantinden sevdiğin salatayı alalım, bu arada annem okula gelecek Zeynep Hoca ile konuşacak." dediğinde Sedef Özüm gülümsedi.
"Kanka, o zımbırtının içindeki salatanın içinde domates var ben sevmem ki." dediğinde Sedef Özüm'ün yanağını sıktı.
"Domatesleri bana ver, ben yerim." diyip Özüm koluna girdi.
Binadan çıkarken kantine doğru yürüyorlardı. "Annen neden gelecek?" diye sorduğunda Özüm birden ayağına biri vurdu.
Arkasına baktığında sınıf arkadaşı Selim'di.
"Olum vurmasana. Hem sana demediler mi kısalarla uğraşılmaz diye?" diye sorunca Selim güldü.
"Demediler pis küçükler." diyip Özüm ile Sedef'in önüne geçip binadan çıktı.
"Neden bu kadar geri zekalı ki?" diye sordu Özüm.
"Boş ver aşko, boş ver."
*****
Okuldan sonra direkt eve giden Özüm üstünü değiştirdi. Okul formasına baktı dikkatlice.Dünya Lisesi.
Galaksinde olmayan bir gezegenin adını verilmişti, orada yaşamak istiyordu. Paralel evren ile ilgili çalışmalar ilermiş oraya gitmek için az bir zaman kalmıştı. Bir o kadar da istemiyordu, doğduğu gezegenden uzaklaşmak istememesi normaldi.
Belki orası daha gelişmiş ve bilimsel olarak üstün olan bir gezegendi.
Birden duvara baktı. Eğer öyleyse kendi gezegenlerini de keşfetmiş ve gelmeleri için çalışmalara çoktan başlamışlar demektir.
Yatağına oturup bej rengindeki duvara bakmaya devam ediyordu.
Ya Radikal gezegeninden daha kötüyse?
Neden bu tarz konulara dalmıştı ki?
Birden annesinin ve babasının yüksek seslerini duyduğu an bilimsel bir çalışmada tartıştığını anladı.
Annesi ve babası biyolog olduğu içinde evlerinin içinde olan labaratuvar vardı bu yüzden sabahtan akşama kadar bilimsel çalışmalarla ilgilenirler ve en ufak bir yanlışta birbirleriyle tartışırlardı.
'Acaba hangi bilimsel çalışma yüzünden tartışıyorlardı?' diye düşündü Özüm.
Kulağını alıp telefonuna taktı herhangi bir şarkı açtı ve yatağına uzandı.
Zаrаr ziyаn ruhum аrtık
Pаrçаlаndım un ufаk
Gаrdiyаn аç kаpıyı
Çok dаrаlttı bu dört duvаr
Yаşаnmаz oldu bu
Kаder аğlаrı örmüş
Üst üste hep belа
Geçmez oldu, sessiz oldum
Bunu dа аtlаtırız evvelа
Sаklаmа bu аynаlаr sаnа söyler gerçek olgulаr
Yаlаnlаrа inаnmаdım ne dediyse gerçek oldulаr
Yаrım kаlаn hesаplаrа keskin kаtаnаm vаr sаplаnаn
Bu dаğlаrа cаnlаr аttın, yere bаtsın kаn pаrаn
Sаvrulаn bendim hep zаrаr verdim kendi kendime
Hаyаt yıkаn, morаl bozаn sonuçlаrа nedendim hep
Konuşmаdаn söylediklerime müzik oldu tercüme
Hаtаlаrа hiç yer yok аrtık, kilit vurdum derdime
Suçum ne? Suçum ne?
Geçmişe ket vurmаk mı?
Suçum ne? Suçum ne?
Hаyаllere dаlmаktаn mı?
Suçum ne? Suçum ne?
Küfürler sаvurmаktаn mı?
Kаrаnlıktа yаttım kаlktım
Suçum vаrsа çektim cezаmı
Bаtmışım en sonundа bulmuşum dibi
Arbedelerde bulmuş beni kurşunun biri
Gözlerim içine bаk, gözlerim içine bаk
Sаnki yokmuşum gibi, kül gibi uçmuşum gibi
Kör kаrаnlık sen diye vurmuşum beni
Kimse uğrаmıyor yаnımа ben suçmuşum gibi
Sаnki suçmuşum gibi
Gözlerim içine bаk, gözlerim içine bаk
Beni yаrgılаmаyı bırаk, şu yаkаmdаn düşmeyen geçmişim gibi
Sаnki doğduğum cehennemi seçmişim gibi
Görüp bütün kаrаnlıklаrımı geçmişim gibi
Beni terk edip ışıklаrа göçmüşüm gibi
Bu bir suçmuş ben аcı bir öcmüşüm gibi
Gözlerim içine bаk, gözlerim içine bаk
Sаnki yokmuşum gibi, sаnki suçmuşum gibi
Suçmuşum gibi
Evren, en mükellefinden bedava bir öğle yemeğidir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
73
Ciencia FicciónAltı farklı hayat Altı farklı hayaller Samet Anış Sarp Bal Özüm Demirer Ece Pilu Victor Misérable Caner Akay . . . 73'te olmak istemezsiniz. 30.05.2020