Dedektif'in Doktor'u

Bırakma

Kağan'dan

Düğünümü basanlar beş aydır peşinde olduğumuz Yaman'ın uyuşturucu ortaklarıydı. 

"Biz zoru kullanmadan teslim olun." diyen müfettiş ile adamlardan biri "Zoru kullanmanızı tercih ederiz." dedi.

Sinirle "Buraya ,düğünüme, gelme sebebiniz ne?" diye sordum.

"O kadar husumetimiz var. Tebrik edip, düğün hediyemizi vermememiz kabalık olurdu." dedi adam ve bir anda silahını ateşledi.

Olamaz. O adam sevdiğim kadını vurmuştu. O an ne yapacağımı bilemedim. Adamı öldüresiye dövmeli miydim yoksa Derin'in yanına mı koşmalıydım?

Ediz bana gitmem için bakınca koşarak Derin'in yanına gittim. O adamların üstesinden Edizler gelebilirdi.

Derin'in yanına gittim hemen yanına eğildim. Beyaz gelinliği kanlara bürünmüştü. Kan.

Aşık olduğum kadının yüzünün önüne düşen saçları ittirdim ve elimle yanağını sıvazladım. Teni saniyeler içinde soğumuştu.

Yanağını okşarken Derin gülümsedi. Sanki bir daha gülümseyemeyecekmiş gibi. Sanki bir daha ona dokunamayacakmışım gibi. Sanki bu hayattaki son anlarıymış gibi.

Derin'in meslektaşı ona ilk yardım yaparken korkuyor gibiydi. Derin'i kurtaramamaktan korkuyor gibiydi.

Derin daha önce iki kez ağır yaralanmıştı. Bir yaralanmayı daha sağa sağlam atlatabilecek miydi? Yoksa beni bu dünyada yalnız mı bırakacaktı?

Ambulans seslerini duymama rağmen ambulans hemşireleri gelmişti. Derin'i dikkatlice sedyeye koyup ambulansa götürmeye başladılar.

Sanki hiçbir şey algılayamıyormuş gibi hissediyordum. Derin'in kanına bürünmüş bu zeminden kalkamıyordum.

Ediz elini omzuma koydu ve " Derin'in peşinden gitsene geri zekalı!" dedi. Ediz'in haklı olduğunu anlamam ile çevik bir hareket ile ayağa kalktım ve Derin'in peşinden ambulansa bindim.

Son bir defa görecektim belki o güzel yüzünü, belkide son defa içime çekecektim o güzel kokusunu. 

Ambulans hareket etmeye başlarken Derin'in elini tuttum ve gözümden bir yaş süzülürken "Beni bu dünyada bir başıma bırakma. Senin olmadığın bir hayat hayal edemiyorum." dedim.

Sevdiğim kadın gözlerimin önünde ölüyordu ve ben onun yanında olmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum. Ah be güzel kadın neden güzel gözlerinin içine bakamıyorum? Neden burnuma o eşsiz kokun yerine kan kokusu geliyor?