1

231 12 12
                                    

Oğuz

Kulaklığımın teki kulağımda huzurla okula doğru yürüyordum. İki gündür uğruna ölebileceğim minik bedeni görmüyordum ve onun grilerini cidden çok özlemiştim. Çoğu zaman hayır hiçbir zaman beni görmese de ben onu sevmekten onun için yanmaktan asla vazgeçmemiştim. Uzun süredir sadece içimden seviyordum onu bir gün beni fark etmesini umarak. Beni fark etmesini deli gibi istesem de karşısına çıkmak için en ufak bir çaba göstermiyordum ki göstersem de fark etmezdi ki beni. Arkadaş grubu dışında okuldaki kimsenin yüzüne bile bakmıyordu miniğim. Bu bazen hoşuma da gidiyordu aslında yanına gelen her kızı soğuk bir şekilde reddediyordu sonuçta o zamanlarda kalbim daha hızlı atıyordu belki erkeklerden hoşlanıyordur umuduyla. Belki bir gün benden hoşlanır umuduyla. Okulun kapısına geldiğimde kulaklığımın diğerini de takacaktım ki hemen arkamdaki sesi duymamla elimi geri cebime attım. Arkamda konuşan Rüzgar'ın en yakın arkadaşlarından Ada'ydı. Rüzgar bu kıza aşırı düşkün ve korumacıydı minicik olmasına rağmen ona asılan tüm erkeklere diklenirdi neyse ki Poyraz yanlarında olduğu için kimse bir şey yapamıyordu. Poyraz belalı bir tip falan değil bu arada okulun sahibinin oğlu götleri yemiyor bulaşmaya yani. Kulağıma Rüzgar'ın adının gelmesiyle dikkatimi tekrar arkamdaki konuşmaya yönelttim.

"Rüzgar gelemeyecekmiş akşam Poyraz yaa."

"Söyledi dün gece antrenmanı varmış."

"Evet öyleymiş Selim salmıyor ki çocuğu."

Selim mi? Selim kim amk ya? Ben daha çocukla konuşamamıştım bile Selim denen herif benimkini götürüyordu anlaşılan. Bir şeyler yapmam lazım. Artık bir şeyler yapmam lazım. Ne yapabileceğimi düşünerek sınıfa gelip dalgınca sırama oturduğumda hâlâ ne yapabileceğimi düşünüyordum. Artık beni cidden görmesini istiyordum. Kafamı sırama gömmüş yatarken öylece düşünmeye devam ettim. Beni nasıl görür ki? Ne yaparsam beni fark eder. Lan bari çabama saygıdan fark etse. Bateriye küçüklüğümden beri hevesim vardı ama asıl lisede geliştirmiştim kendimi çünkü o zamanlar ona yeni aşık olmuştum ve beni deli gibi fark etmesini istiyordum. Bateristlere olan ilgiden ve zaten çalmayı bildiğimden de kendimi o alanda ilerletmiştim. Çoğu kızın odak noktası olmama rağmen o bir kere bile bana bakmamıştı ama. Oflayarak kafamı hızla kaldırıp bizimkilere döndüm. Kimi sevdiğimi bilmeseler de birini sevdiğimi biliyorlardı meraklı sorular sormadan bana yardım etmeleri işime geliyordu. Tam ağzımı açmış konuşacakken Defe'nin yanındaki Ada'yla şaşkın bir şekilde kalmıştım. Onların grubundan herhangi biri bizim gruba yaklaşmazdı ki? Hatta bize bakmazlardı bile Ada niye şuan buradaydı?

Bakışlarımı fark ettiğinde gülerek konuşmaya başladı.

"Oğuz gözleriyle benim burda ne işim olduğunu soruyor cevaplamak isteyen?"

Gözlerimi Defne'ye çevirdiğimde yüzünde gülümsemeyle Ada'ya baktığını gördüm. Dalmış mal. Yalnız sen fena aşık olmuşsun Defne başkan bakışlarımı attım ona ama maalesef anlamadı çünkü bakışları şimdi uydurmuştum. Defne sonunda kendine gelip konuşmaya başladığında Ulaş ve Bartu tepkimi görmek için dikkatle bana bakmaya başladılar.

Müzik Kutusu(B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin