Gözlerim yanarken kendimi kontrol etmeye çalıştım. O işine devam ederken aniden gelen bir kuvvetle başını boynumdan çektim ve kolundan tutarak onunla birlikte ayağı kalktım. Şaşırmış gibiydi, tepki veremiyor, güç uygulayamıyordu. Gözyaşları bana inat gözlerimden alev alarak dökülüyordu. Kapıyı açtım ve onu iterek kapattım. Gördüğüm ilk şey ayaklarımın dibindeki pantolonu olduğunda kapıyı açıp yüzüne fırlattım. Kapıyı sanki oymuş gibi çarparken, hıçkırıklarım odayı dolduruyordu.
"Tessa," diye bağırdı Calum kapının diğer tarafından. Kapıyı yumrukladım, susmasını ve gitmesini istiyordum.
En başından beri bunun olacağını anlamalıydım, en başından beri amacının sadece bacak arama girmek olduğunu anlamalıydım ama ben salaklık yaparak kendimi ona bırakmış, istediği ne varsa vermiş hatta bacağımın arasına girmesine bile neredeyse izin vermiştim. Kendimi aptal gibi hissediyordum, Luke'u seçerken bunu düşünerek seçmiştim ama şimdi ne değişmişti? İkisi arasında bu derece gidip gelmemi sağlayacak ne olabilirdi?
Boğuluyordum, yüzdükçe boğuluyordum. Ağlıyordum ama tek duyduğum vızıldama sesleriydi. Benim sorunum buydu, ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin, bana bir adımıyla ona geri dönecek, kendimi ona bırakacak kadar aptaldım. Aşk eğer onun yaptıklarıysa, ben aşık değildim ve Luke da öyle.
Kapıya elime geçen ilk şeyi fırlattım. Vazo kırılarak yere düşerken, parçaları ayağımın tam dibindeydi. Deli gibi bağırıyor, etrafa bir şeyleri döküyordum. Onlarla tanışmamış gibi olmak istiyordum. Hiç görmemiş, sadece onlara hayran olmak istiyordum. Konserlerine gitmemek, ağlayarak çıkmamak istiyordum. Gücümü kullanmak istiyordum ama onu boğazlamak varken tek yaptığım kapıya eşya fırlatmaktı.
"Luke, Tessa iyi değil," Calum'un sesini kendi sesime rağmen duyabiliyordum. Sanki sesimi bastırıyor gibiydi. Ama tabii sadece sesimi değil, beynimi de bastırıyordu. Düşünemiyor, mantıklı hareket edemiyordum. Aklımı başımdan alıyor, boş bir şekilde etrafa bakmamı sağlıyordu. "Hemen sana adresini atacağım otele gel, ama hemen."
"İstemiyorum," diye bağırdım. Gözlerimden akan yaşların yerine yenisi geliyordu. Gözlerim yanıyordu, sanki ağlamazsam acısını iliklerimde hissedecekmişim gibi geliyordu. Ve hissettim de. Ağladım ama acısını iliklerimde değil, hücrelerimde bile hissettim. "Seni yanımda istemiyorum, öpmeni istemiyorum, lanet olası seçimini istemiyorum, seni istemiyorum!"
Sessiz kaldı, sinirimi çıkarmamı bekliyor gibiydi. Ama ben bu siniri yıllarca üzerimden atamayacağıma emindim. Kapım yumruklanırken, arada Luke'un sesini duydum.
"Tessa, hadi aç kapıyı." dedi, kapıyı açmak istiyordum ama nedense eyleme geçiremiyordum. Yorgundum, ve bu hem fiziksel olmuştu hem de zihinsel. Beynim yorgundu, ne yaptığını düşünmekten beynim sulanıyordu. "O girmeyecek, lütfen hadi güzelim."
Donan ellerimi harekete geçirerek küçük otel odasının kapısına dokundum. Parmaklarım kapı koluna ilerlerken pek açmak da emin değildim ama Luke'un tüm bedenimi uyuşturarak rahatlamamı sağlayacağına emindim. Elim istemsiz bir şekilde kapıyı açtı. Luke hemen kapıyı itip içeri dalarken arkasından kapıyı kapadım. Kolları titreyen bedenimi sararken, ağlamaya başladım. Gözyaşlarımın durduğundan bile haberdar değildim ama yenileri akmaya başlamıştı.
"Ağlama," diye fısıldadı Luke. Gözyaşlarım nedensizce durdu ama Luke'u dinlemiyordum. Calum'un kapı ardından gelen sesine kulak vermiştim.
"Hayır Anna, bilerek gelmemezlik yapmadım sevgilim işim çıktı sadece," dedi Calum Anna dediği kıza. Kalbin kırılınca nefes mi alamıyordun, kırıklar bedenine bir bir batarken nefesin duruyor, akciğerin tembelleşmeye mi başlıyordu? Ellerin ayakların titrerken tutunacağın bir dal yokken düşsen seni kim yerden kaldırırdı?
Sen herkesi kurtarabilirdin ama kim seni kurtarırdı?
Canın acırken nereye kadar sürüklenirdin, bir mahkûm iken 'özgürüm' demek seni ne kadar özgür yapardı, acı verene mi ilgi duyulurdu sahiden?
Sana yakın olana aşık olamazken, uzağındakine aşık olmak da neydi?
Yorum oy falam tşk
Sınavlarım başladı, annem artık terlik showa başlicak flash tv'de
Telefon çok elimdeymiş de miş miş de miş miş
Neyse by
![](https://img.wattpad.com/cover/24785625-288-k54230.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Clouds △ 5 Seconds Of Summer △ Completed
Fanfiction"giderken arkasında bıraktığı sadece bir avuç toz bulutuydu."