BÖLÜM 11

163 9 1
                                    

Hastahaneden çıkalı bir hafta olmuştu. Evdeydim, rahatttım ve bir o kadar da kaygılı. Gece saat üç civarı olmalı, benim gözümde gram uyku yoktu. Uyumak istemiyordum. O kadar huysuz ve durgunum ki...
Elimde kahvemle balkona doğru yürüdüm. Hava serindi ve gökyüzünde kocaman bir Dolunay. Bu en sevdiğim şeydi. Bir şeyler eksik diyip, telefonumdan en sevdiğim parçayı açtım. Bu bana huzur veriyordu.
Jungkook eve bir haftadır gelmiyordu. Onu en son, beni eve bıraktığında görüştüm. Kim bilir hangi kızın yanındadır belki.? Neden merak ediyorsam zaten..
Beni sorarsan bir haftadır dışarı çıkmamıştım. Çünkü ayağım daha yeni yeni toparlanıyordu.
Uzunca düşünmeye başladım. Jungkook'la beraber bir anlaşma yapmıştık. Bu sahte evlilik sadece 1 yıl sürecekti. Ve geriye kaldı, dokuz ay. Daha ne kadar dayalirdim acaba.?
Hem ruhsal, hemde fiziksel olarak fena çöküşteydim..
Hayır yani biraz bana iyi, kibar davransa kötü olmaz yani. Tamam beni sevmeyebilirsin, ama neden bu kadar kaba davranır ki bir insan.? Neyse çok düşünmemek lazım, mecburen bir şekilde bu dokuz ay bi şekilde geçecekti, başka çarem yok. Herşey sadece yakışıklı olmak değilmiş demek ki. İnsanın karakteri önemliymiş, geç de olsa anladım.
Birden telefon çaldı, tanımadığım bir numaraydı. Merak edip açtım.
'- Eun.! -'
Bu ses, yoksa...!

'- Hyo sonn, ssensin ddemi?' sesim titriyordu, kontrol edemiyorum.

'- evet evet! Benim. Seni çok özledim' birden ağlamaya başladı.

'- yapma böyle, ağlama. Nerdeydin neden aramadın hiç beni? Ben seni çok aradım ama ulaşamadım.'

'- Ben nasıl anlatacağım bilmiyorum ama. Seni öyle özledim ki...
Oraya geliyorum bekle beni.'

Diyip heyecanla kapattı telefonu. Sabırsızlıkla onu bekliyordum..

<~>

Heyecanla Hyo sonn'u bekliyordum. Acaba neler oldu da, birbirimizden kopmuştuk.?
Ve sonunda kapı çaldı,'küçük çocuklar gibi' koşa koşa kapıyı açmaya gittim.
Kapıyı açar açmaz büyük şokla karşılaştım.! Karşımda Hyo sonn ve jimin vardı. Biran duraksadım ve hiçbişey diyemedim. Hyo sonn hemen boynuma sarıldı. Bir iç çekerek;

'- Nasıl özlemişim yaaa..'

Bense jimin'e bakakalmıştım. Kekeleyerek;

'- siz, nasıl yani.? Nerden tanıştınız, nasıl oldu.?'
 
Jimin gülümseyerek ;

'- Bizi içeri almıyacaksın galiba.
Hadi geçelim.'

Birlikte içeri geçtik. Jimin;

'- Eun, hani jungkook nerde? Onu evde diye bekliyordum ben.'

'- hiç bir fikrim yok. Nerede olduğunu bilmiyorum. Bir haftadır eve geldiği yok '

Hyo sonn büyük bir şaşkınlıkla;

' - Nasıl yani, kavga felan mı ettiniz? '

'- Bizim herzaman ki halimiz Hyo sonn. Neyse ya konumuz bu değil. Hadi anlatın siz nasıl birlikte oldunuz, nasıl tanıştınız.? '

' - Hayır ya, bir dakika dur. Siz tartıştınız mı? Jungkook nasıl bir haftadır eve gelmiyor?! '

' - Ne sanıyordun Hyo sonn? Bizi normal evli gibi sanıyordun. Zorla evlendiğimi sende biliyorsun.'

' - Evet öyle de, ne bileyim. Ben sizi... '

' - Her neyse Hyo sonn konuyu kapatalım. Ben daha fazla sinirlenmeden. '

Uzun bir sessizlik kapladı odayı.
Bir süre sorna Hyo sonn;

' - Eun, neden böyle dalgın duruyorsun. Her zaman ki değilsin. Yapma böyle, seni bu şekilde görmeye alışkın değilim, çok üzülüyorum. '

' - Hyo sonn elimde değil, ne yapacağımı bilmiyorum. Daha sorna konuşuruz, boşver. Siz hala bahsetmediniz. Ben senden haber alamıyorken, sen  jimnle sevgili olmuş bir şekilde karşıma çıkıyorsun.'

' - Haklısın Eun. Jungkook seninle görüşmemizi  yasakladı. Ama ben onu dinlemedim sürekli senin yanına ne kadar gelmeye çalışsam, yapamadım. Senin yanına gelmemem için başıma  jimin'i  koydu. Tabi ilk başta müsaade etmedim. Ancak bir süre sonra anlamadığımız bir şekilde sevgili olduk. Tabi biz sevgili olunca jimin, Jungkook'la konuştu ve artık seninle görüşebilmemizi sağladı. '

' - Yani Hyo sonn ne diyebilirim ki. Nasıl boyle bişey yapmaya cesareti olabiliyor. Nasıl benim hayatıma müdahale ediliyor? Hiç anlamıyorum. Ben nasıl bulaştım bu belaya? İçinden de çıkamıyorum, kafayı yiyeceğim.! '

' - Tamam sakin ol canım, elbet çıkıç yolu buluruz. Sabret!. '
 
Birden kapı çaldı. Şaşkınlıkla yüzlerine bakarak, kim olabilirki? dedim. Jimin;

' - merak etme. Jungkook geldi. Ben çağırdım. '

Diyip kapıyı açmaya gitti. İkiside kahkaha atarak içeri girdiler.
Jimin;

' - ya herşey iyi, güzelde. O kızı neden buraya getirdin şimdi?.'

'- şşşşşşş! Olum sesiz ol duyacak şimdi. Kafa kız,  kırılacak şimdi.! '

Kız mı? O kız kim? Bide  yüzsüz gibi  kız mı getirmiş buraya. Üstelik sen kırılmayı felan da bilirmiydin. Yani bu adam gelip geçici kızlara bu kadar ilgi gösterirken neden bana hayvan gibi davranıyor ki. Şu düştüğüm duruma bak ya. Kendimi aldatılmış gibi hissediyorum. Çok kötü.......

' ARKADAŞLAR OKUDUĞUNZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

' ARKADAŞLAR OKUDUĞUNZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN. 🍀😇💜🤗🤗'

RUHSUZ KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin