0.4 yabancı, sarı badi ve kavga

14.3K 1.1K 892
                                    


merhaba 🤭
bu bölüm 1.5 k oldu. yani normalden daha uzun. umarım sıkılmadan okur ve beğenirsiniz. küçük yıldızcığa basmayı ve yorum yapmayı unutmayın🐰🖤

3.ay

aynadaki yansımamı memnuniyetsiz bir şekilde süzüyordum. altımda dizlerimin üstünde biten siyah bir şort, üstümde de sağ elimle göğsüme kadar sıyırdığım turuncu tişörtüm vardı. sanki aynayla değil de benim kıyafetlerimi giymiş bir yabancıyla yüz yüzeydim.yansımam o kadar yabancıydı ki bana kendimi tanıyamıyordum bile.

gerçekten ben miydim o? çökmüş göz altları, bakımsız saçlar, donuk bakışlar bana mı aitti?

ilk depreminde yıkılmış, yerle bir olmuş geleceğimin enkazını izliyor gibi hissediyordum. karnımda kendini belli eden ve iki gün önceye kadar orada olmayan şişkinlik ise yarama tuz basıyordu bir bakıma.

bir aydan fazladır halının altına süpürdüğüm ve sürekli görmezden geldiğim gerçek gün yüzüne çıkmıştı. kaçamazdım artık.

sızlanarak yatağa doğru yürüyüp sırtüstü uzandım. gözlerim tavanda boş boş geziniyor, jungkook'un banyodan gelen boğuk sesi kulaklarıma doluyordu. banyo yaparken şarkı söylemeyi bir parçası haline getirmişti. birkaç ay önceye kadar onu dinlemek de benim ayrılmaz bir parçamdı. ama ne yazık ki kendime olduğu kadar sesini dinlerken duyduğum huzura da yabancılaşmış hissediyordum.

yarım saatin sonunda banyonun kapısı açıldı. saçlarını elindeki gri havluya kurulaya kurulaya banyodan çıktı. havluyu sandalyeye fırlatıp bana doğru yürüdü.

yanakları kızarıktı, nemli ve dalga dalga saçları burnunun üstünde bitiyordu ve dünyayı her zaman kocaman açarak izlediği gözleri endişeyle üzerimde dolanıyordu.

"bebeğim, moralin niye yok senin?" bana öyle bir bakıyordu ki ölürken bahara denk gelmiş gibi hissediyordum.

az önce yaptığım gibi tişörtümü hafif yukarı sıyırdım ve yüzümü yana, jungkook'un olduğu yönün tam aksine döndüm.

"taehyung!" dedi heyecanla kıkırdayarak "inanamıyorum!" yatağa tırmanıp, bacaklarımın arasında yerini aldı, ellerini iki yanımda sabitleyip ağırlığını bana vermemeye çalışıyordu.

suratını karnıma yaklaştırıp öpmeye başladı. ellerim direkt saçlarına asıldı ve onu uzaklaştırmaya çalıştım. bu yeni edindiği bir huydu ve ben bundan hiç mi hiç hoşlanmıyordum.

"bebeğimiz büyüyor," dedi tekrar aynı heyecanla. mutluluğuna ortak olamadığım için kendimi kötü hissediyordum. bu yüzden onu itmeyi kestim. en azından bu kez izin verebilirdim.

yukarı kayıp bana sarıldı. kolları beni sıkıca sarmıştı, boynumda soluklanıyordu. ben de her şeyi bir yana bırakıp ona sarıldım. son zamanlar yüzünü nadiren gördüğümden özlemim bastırmayacağım kadar büyümüştü.

üniversiteden boş kalan zamanlarında evimizin olduğu caddenin sonundaki bir markette çalışmaya başlamıştı. bebek bakımı için paraya ihtiyacımız vardı. durumu ailelerimizden saklamaya karar vermiştik ve bu yüzden aniden fazladan para isteyemezdik. çalışmamız gerekiyordu. ancak ne kadar ısrar etsem de jungkook çalışmama izin vermemişti. kendi çalışıyor, ailemizin gönderdiği paranın da bir kısmını biriktirmeye çalışıyorduk. doğduktan sonra da çalışamayacağımıza karar vermiştik. çünkü bebeğin bakıma ihtiyacı vardı.

ancak ben çalışmasından hiç memnun değildim. ilk olarak evde uzun süre tek başıma kalıyordum ve ikincil olarak onu görme saatlerim kısıtlanmıştı. sadece sabahları ve akşam eve döndüğü zaman görüşebiliyorduk. o kısacık zaman dilimlerini de değerlendirebildiğimiz pek söylenemezdi. ya ben fazla uykulu oluyordum, ya da o fazladan mesai yapıp geç saatlerde dönüyordu.

flipped | taekook mpreg✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin