merhaba!🐰
küçük yıldızcığa basmayı ve yorum yapmayı unutmayın🖤
iyi okumalar🐰4.ay
"çekil yahu," jungkook'un kaslı göğsüne yasladığım ellerimle onu ittirmeye çalışsam da yerinden bir milim bile kıpırdatmayı başaramıyordum. bedenim jungkook ile yatağın başlığı arasında sıkışmış, uzamış saçları tenimi gıdıklıyor ve durmaksızın yanaklarımda dolaşan dudaklar iyiden iyiye huysuzlaşmama neden oluyordu.
"ama taehyung, aşkım, yanakların kıpkırmızı olmuş!" bileklerimi tek elinde hapsetmiş ona karşı çıkmama engel oluyor,tekrar tekrar yanaklarımı öpüyordu. "çok tatlı görünüyorsun, dayanamıyorum," bazen fikrini değiştirip dudaklarıma yöneliyor, hafif bir baskı uygulayıp geri çekiliyordu.
"jungkook!" çırpınarak kurtulmaya çalışsam da bir işe yaramıyordu. öpücükleri yanaklarımdan çeneme ve boynuma taşıyor, sonra tekrar dudaklarıma doğru yol alıyordu. en son tekrar dudaklarıma yöneldiğinde beni öpmesine izin vermeden üst dudağına nazaran kalın olan alt dudağına canını acıtacak kadar sert bir şekilde dişlerimi geçirdim. acıyla inleyerek kendini geri çekti ve bileklerimi serbest bıraktı.
beni rahat bırakmasıyla kollarımı göğsümde birleştirip arkama yaslandım ve sakinleşmeye çalıştım. jungkook yüzünden nefes nefese kalmıştım.
"kendin kaşındın jungkook-ah," şaşkınla elini dudağına götürüp kanayan kısma dokundurken omuz silkdim.
eli ilk önce belirginleşmiş olan karnımı buldu . gözlerini kısarak yüzüme odaklandı. buna rağmen gözlerindeki kurnaz ışıltıları görebiliyordum.
"üzgünüm bebeğim," dedi eli karnımda küçük daireler çizerken, "baban bunu ödemek zorunda."
"jungkook, hayır," gözlerim korkuyla açıldı. yüzümdeki yapmaması için yalvaran ifademi görmezden gelerek üzerime eğildi ve yanağımı dişlerinin arasına aldı.
"jungkook, hayır ya!"
***
somurtkan ve bezgin bir suratla mutfaktaki sandalyede oturmuş jungkook'un kahvaltıyı hazırlamasını izliyordum. mutfak dolabına yaslanmış domatesleri doğruyor, ara sıra yumurtalı ekmekleri konrtol ediyordu.
dişlerinin izi hala yanağımdaydı. cildim hassas olduğu için muhtemlen kısa bir sürede moraracaktı.
"jungkook, benden bu kadar mı nefret ediyorsun?" oldukça dramatik bir şekilde sorduğum soruma yanıt alamadım. yüzünü göremesem de büzdüğüm dudaklarıma ve ağlamaklı sesime göz devirdiğine emindim. bu aramızda bir rutine dönüşmüştü.
ocağın altını kapattıktan sonra elindeki iki tabakla masaya yaklaştı. bu sırada doktorun yazdığı ve içmezsem jungkook'un başımın etini yemesine neden olan vitaminleri istemeyerek içmeye çalışıyordum.
"hepsi bitecek," dedi tabağı önüme bırakırken.
kahvaltı yapmaktan cidden nefret ediyordum. tabakdakileri iğrenerek süzsem de kaçış yolum yoktu ,biliyordum. çünkü jungkook üç aydır bana zorla kahvaltı ettirdikten sonra üniversiteye gidiyordu. bazen geç kaldığı için çıkmak zorunda kalıyordu, bu zaman tabağımdakileri apartmanımız önüde dolanıp duran kedileri beslemek için kullanıyordum. ancak bu gün cumartesiydi ve yemediğim sürece beni rahat bırakmayacaktı.
"aşkım, hadi ama," çatalımla tabağımdaki yemeği eşelediğimi farkettiğinde yemem için beni tekrardan uyardı. yemek istemiyordum. mide bulantılarım hafiflese de hala canımı sıkmaya devam ediyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flipped | taekook mpreg✔️
Fanfictiontaehyung'un hamile kalmasıyla hayatları tepetaklak olur.