Herkese merhabaaaa. Nasılsınız bakalım? Ben bu hafta baya iyi ve enerji doluyum. Bunda bölümü yetiştirmiş olmanın haklı mutluluğu olduğunu düşünüyorum :)
Bölüme geçmeden önce biraz kendimce konuşmak istedim. Birkaç gün önce yayınladığım soru-cevap postunda yazdığınız yorumlar ve sorduğunuz sorular beni çok mutlu etti. Sorularınıza teker teker cevap vermeye ve merakınızı gidermeye çalıştım. Umarım ki memnun kalmışsınızdır.
Bu bölümde olayların biraz daha gelişeceğini fark etmiş olmalısınız. Umarım aklınıza takılan şeylere biraz perde aralayabilirim.
Bu arada bu hafta yanlış hatırlamıyorsam üniversiteye giriş sınavı olması gerekiyor. Okuyucularım arasında üniversiteye hazırlanan ve geçtiğimiz gün yapılan liseye geçiş sınavına giren tüm arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Umuyorum ki hepinizin sınavı dilediğiniz gibi güzel ve rahat geçer. Üniversite sınavına girecek olanlar için başarı dileklerimi ve lise sınavına girmiş olanlar için geçmiş olsun demek istiyorum.
Hayatlarınız kalplerimiz kadar güzel ve dilediğiniz kadar eğleneceğiniz şekilde olsun. Pes etmek ya da hayattan kopmak için henüz çok genciz. Umarım herkes dilediği hayatı dilediğince yaşar.
Bu kadar konuşmanın ardından bölüme geçmem gerektiğini düşünüyorum. Gevezeliğim için kusura bakmayın. Hepinize keyifli okumalar dilerim.
Multimedya : Alp Gürkan (Yasemine bakışı olarak düşünebilirsiniz. Bence oldukça güzel bakıyor♡‿♡ )
Bölüm Şarkısı : Aforizmadam Bu Kalp
"Kuşum seni çok özledim bir ara buluşup bir yerlerde oturmamız lazım. İstanbul'a ne zaman geleceksin?"
Bir ya da iki saat boyunca konuştuğumuz telefon görüşmemiz sonunda Zeynep'in yönelttiği soruyla düşünceler dünyamdan çıkıp ona ne cevap vermem gerektiğini düşündüm. Öyle çok konudan bahsetmiş ve her şeyi anlatmıştı ki kafam allak bullak olmuş haldeydim.
Şu an için İstanbul'a gitmek ya da şehir dışına çıkmak istemiyordum. Henüz alışmaya çalıştığım bu olayların üzerinden sadece bir gün geçmişti ve ben bunalmamak kendimi ayakta tutmak için üstün bir başarı sergiliyordum. Bugün Alp ile detaylı bir konuşma geçirecektik ve ben öğreneceğim şeyleri her ayrıntısına kadar aklıma kazımaya ve o şekilde devam etmeye kararlıydım.
Dün akşam kendime bir söz vermiştim. Ne olursa olsun bu dünyada yaşadığım gün boyunca güçlü olacaktım. Kendi ayaklarım üzerinde gerçekten güven dolu olmaya çalışacaktım. Pes ettikçe daha hırslı davranıp daha ileriye adım atacaktım. Eğer bu kadar kolay pes edersem hayatımı kazanabilmem imkansızdı. Kendimi ailemin bulunduğu çıkmaza sürükleyerek intihar mektubu yazmaya itemezdim. Bir gün mutlaka öleceğimi biliyordum ama şu an değildi.
"Yasemin orda mısın?"
Telefonun diğer ucundan gelen sesine karşılık derin bir nefes aldım. O anlatmış ve onu dinlemiştim. Kendimden bahsetmemiştim. Çünkü henüz o kadar iyi olduğumu sanmıyordum. Ondan saklamak istemesem de yaşadıklarım anlatabileceğim şeyler değildi. Zeynep bunları öğrendiği zaman bana karşı büyük bir üzüntü içinde olacaktı. Henüz yeni nişanlanan ve evlilik hayalleri içinde olan arkadaşıma bunları anlatıp güzel geçen zamanını mahvetmeye hakkım yoktu. Ufacık bir ağlamama günlerce nasıl olduğumu merak edip sabah akşam arayan bir kızdı. Onun duygusallığına nazaran daha sakin olan bendim ama şu sıralar ondan bir farkım olmadığı büyük bir gerçekti. Dokunulsa ağlayacak haldeydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamansız Gelen
RomanceYaşı 18 den küçük olanların okumaması şiddetle tavsiye edilir. Kitabın +18 betimlemeleri vardır ve uyarısı baştan yapıldığı için daha sonra yapılacak şikayet mesajları önemsenmeyecektir!!! "Bazı tesadüfler karşılaşan iki insan için de korkutucu olab...