GİRİŞ

599 63 33
                                    


Islak çimlerin üzerinde çıplak ayaklarımla ilerliyorum. Hoş bir esinti ve müzik sesi... Her gün gördüğüm rüyanın aynısı bu. Nereye gittiğimi biliyorum, hayır hayır ben değil bedenim biliyor bunu. Gitmem gereken yere doğru yaklaştıkça melodi hızlanıyor. Etrafıma tekrar bakıyorum, her akşam yaptığım gibi. Kızıl bir gün batımı... Tek görebildiğim şey bu. Tembel bulutlar oldukça yoğun ve zarif bir şekilde akşam kızıllığında kendilerine yer edinmiş. Ayaklarımın altındaki çimenler git gide kısalıyor. Yer şimdi yemyeşil ve kısacık otlarla kaplı. Yorulmuyorum. Aksine hedefime yaklaştıkça içime bir kuvvet doluyor. Üzerimdeki uçuş uçuş elbise bacaklarıma dolanıyor, uzun saçlarım müziğin ritmine uyum sağlamış. Hızlandıkça gökyüzünün kızıllığının tenimde oynaştığını hissediyorum. Turuncu ağırlıklı tonlar tenimde uyuşukça salınıyor. Sonra onu görüyorum. Bu duraksamama sebep oluyor. Ayaklarım kendiliğinden duruyor, gözlerimi ihtişamından alıkoyamıyorum. Dağlar, tepelerle dolu bu yerdeki tek varlık. İnsanın baktıkça kendini kaybettiği bir enginliğe sahip. Dalları zarifçe sallanıyor, bunun sebebi rüzgar değil sanki. Sanki o dallar bir orkestra şefi ve rüzgarı yöneten onlar... Müziğin artık son notaları çarpıyor kulaklarıma. Son birkaç adımımı atarken ağaçla aramdaki mesafe tamamen kapanıyor, müzik son bir çırpınışla yükseliyor ve kendimi kalın gövdesinin bir adım ilerisinde buluyorum.

Biliyorum ki birkaç adım daha atsam ulu gövdenin arkasındaki, müziğin sahibini bulabileceğim.

Ama olmuyor.

Müziğin son notaları da kulaklarımdan akıp gidiyor ve ne kadar çabalasam da karanlık beni yutuyor.

Her gece olduğu gibi...

×××
Selammm lütfen yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın :))

LAHZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin