5- Vazgeçemediğim

54 3 0
                                    

Yatakta dönüp duruyordu Yağız. Bir türlü uykuya dalamamıştı. Bu duruma sinirlense de bir yandan hak veriyordu. Kafasının içinde dönüp dolaşan bir sürü şey vardı. Onlara kumpas kuranın kim olduğunu bilmiyorlardı henüz. Bilinmezlik de tehlikeyi doğurur. Bu yüzden bir endişesi vardı. Bunun da yanında bir başka aklını kurcalayan şey Bade'ydi. Düşünmek istemiyor, her aklına geldiğinde arkasını dönüyordu. Ama nereye dönerse dönsün oradaydı Bade.

Artık baş edemeyeceğini anladığında da dönüp durmaktan vazgeçip yatakta doğruldu. Sırtını rahatsız yatağının rahatsız başlığına dayadı.

11 yıl. Bir ömürdü gibiydi. Bir ömür eder miydi? Yağız'a göre ederdi.

Seviyor muydu hâlâ? Kızarak sordu bunu kendine. Cevabını aldığında daha da kızdı. Kendineydi kızgınlığı. Kendisini yıllar önce hiçbir şey söylemeden terk edip giden bir kadını, 11 yıl sonra hâlâ nasıl sevebilirdi? Aklı almıyordu bunu. Eliyle saçlarını karıştırdı.

Dakikalarda sınırlı görmüştü sevdiği kadını. Sadece birkaç dakika. Ama aklının öyle bir köşesine kazıdı ki. Ne olursa olsun silinmeyecek bir yerdeydi 11 sonraki o görüntü.

Kaç yaşındaydı sahi bu olgun kadın? Kendisi 35 olduğuna göre kadın da 33 yaşında olmalıydı. Ne kadar da büyümüştü. Kendisinin yaşlandığını düşünüyordu. Görünüm olarakta yaşlanmıştı Yağız kendine göre. Ama Bade, sanki yıllara meydan okumuş gibiydi. Yıllar onu daha da güzelleştirmişti. Kendisindeki kırışıklıklar yoktu kadında mesela. Saçlarına düşen bir kaç beyaz saçta yoktu. Kendini garip hissetti. Neden birden beğenilmeyecek olma hissine kapılmıştı ki? Kimseye kendini beğendirme derdinde değildi Yağız.

Doktor olmuştu. Çocuk doktoru. Bu çok ilginç bir seçimdi. O çocukları ağlarken görmeye bile kıyamazdı ki. Nasıl böyle bir tercih yapmıştı? Bu tercihi yaparken nasıl karar vermişti?

Neler yaşamıştı bu 11 yılda? Yağız çok şey yaşamıştı. Hayatına birçok insan girip çıkmıştı. Yılları Bade'yi arayarak geçmişti. Çok sonra yurt dışına gittiğini öğrenmişti. Çaresiz kalbi döner diye bekledi hep. Ama dönmedi. Bekleye bekleye 11 yıl geçmişti işte. Nerede görülmüş seven insanların yıllarca ayrı kaldığı? Belki de sevmemişti. O yüzden gitmişti. Bilemezdi.

O gidişin sebebini hâlâ merak ediyordu öğrenip öğrenemeyeceğini bilmiyordu işte.

Yanına gitseydi şimdi. Söyler miydi neden gittiğini? Anlatır mıydı sevdiğinden kendini yıllarca saklayışını? Yağız soramazdı, ama yine de anlatsaydı olmaz mıydı?

Yağız anlık verdiği kararla kalktı yataktan. Sadece telefonunu ve cüzdanını alıp çıktı odadan. Üstü başı umurunda değildi. Hatta saati bile bilmiyordu. Umurunda değildi. Evden çıktı sessizce. Apartmandan dışarı çıktığında arabasına yönelirdi genelde. Ama arabası artık bir hurda olduğu için caddeden bir taksiye binmeye karar verdi. Yürüdü. Kalbi onu tekrar göreceği için mi böyle heyecanla çarpıyordu? Kızgındı kalbine. Gerçekten çok kızgındı.

Gecenin bir saati tek tük geçen arabaları izledi birkaç dakika. Sonunda bir taksi onu görüp korna çaldığında durması için elini kaldırdı. Taksi durdu ve Yağız'ı bekledi. Yağız hızlı adımlarla taksiye bindi. Şoföre gideceği yerin adını söyledikten sonra sustu. Normalde konuşkan bir insandı. Çok değil ama normal şartlarda gideceği yere kadar yanında şoförle muhabbet ederdi. Ama bugün istemiyordu. Başını aksi yöne çevirip boş ve karanlık sokakları izledi. Yollar boş olduğu için çabucak gelmişlerdi hastanenin önüne. Yağız ücreti ödeyip iyi geceler dedikten sonra indi taksiden.

Çocuk Acilin önündeydi. Bir an bekledi. Ne ileri adım atabildi ne de geri. Ne yapacaktı burada? Ne için gelmişti? Bilmiyordu. Bilinçsizce davranıp kendini burada bulmuştu. Her zaman böyle olurdu zaten. Yine kızdı kendine. Ne yapacağını bilemeyerek binanın girişine doğru yürüdü. Ama içeri girmedi. Hemen önünde duran banka oturdu. Gecenin sakin havasından bir nefes çekti içine. Geniş göğsüne doldurdu temiz havayı. Sık ağaçların kokusu iyi gelmişti ona. Biraz olsun dinginleştirmişti onu.

SaudadeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin