NAMJOON
Evdeydik. Yoongi hyung dediği gibi bir hafta sonra eşyalı olan küçük bir daireyi satın almıştı. Normal bir insanın asla beğenmeyeceği bir evdi, duvarları çatlak, tavanı basık ve oldukça küçük. Ama biz çok seviyorduk. Çünkü o bizimdi, bize aitti. Onun yıllarını benimse aylarimi alan o sefalet bitmişti artık.
Tek eksiğimiz var olması gereken renklerdi. Her şey siyah ve kahverengiden oluşuyordu ve ben bundan hiç memnun değildim. Ruhumu sıkıyordu, uykumu getiriyordu sürekli. Bu yoongi hyungun hoşuna gitse de benim için aynı durum geçerli değildi.
İşte o renk de jungkookla gelecekti. Emindim, buraya geldiğinde yapacağı ilk iş çiçekler almak, duvarları boyamak olacaktı. Aslına bakarsak bunların hiçbirine gerek yoktu. Jungkook un kendisi hayatın en güzel rengiydi çünkü. Özellikle kahkahalarla gülerken görürdüm rengini. Görüyordum ama tarif edemiyordum işte.
"Jungkook bizi çabuk unuttu ha ne dersin ?"
Güldüm.
"Saçmalık."
"Eminim şuan birilerine yardım ediyordur."
"Ya da yemek yiyordur."
"Uyuyor olabilir."
"Saat daha erken hyung."
Uzandığı kanepeden kalkıp bana döndü.
"Yarın onu görmeye gidelim çok özledim."
"Gözlerim yaşardı."dedim yalandan gözlerimi silerek.
"Kalsaydın seni de özlerdim."
"İstemez !"
Güldü.
"Hata yaptın Namjoon. Kalıp mücadele etmeliydin."
"Edemezdim anlamıyorsun."
Aynı onun gibi doğrulup oturdum.
"Babam geliyor gözümün önüne. Dokunusunu hissediyorum saçlarımda. Hala yanımda zannediyorum ama sonra fark ediyorum ki o yok, hepsi hayal. Babam öldürüldü ve ben sokaklardayım. Öyle bir acı ki bu ne ben anlatabilirim ne de sen anlarsın. Ve tüm bunlar sadece onları gördüğümde oluyor."
Derin bir nefes aldım.
"Şimdi söyle bana, nasıl mücadele edeyim ?"
"Üzgünüm."dedi sadece.
"Seninde dediğin gibi anlamıyorum."Eski pozisyonuma geri döndüm ve tavanı izlemeye başladım. Küflüydü.
**
"Bende artık çalışmak istiyorum."dedim jungkook u görmeye giderken.
"Neden ?"
"Çünkü ekmek alabileceğim bir evim var."
Gülümsedi.
"Buna sevindim."
Biraz daha yürüdükten sonra kısa bir zaman önce jungkooku bıraktığım evin önünde durduk. Yoongi hyung gözleriyle evi süzdü.
"Buradan hiç hoşlanmadım."
"Neden ?"
Beni cevapsız bırakıp kapıya vurdu. Sert vurmuş olmalı ki bir küfür işittik.
"Açın kapıyı."
Güldüm. Yoongi hyungun bu hallerini seviyordum. Sıradışıydı.
"Sen kimsin ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Homeless | Jikook
FanfictionBen jeon jungkook 17 yıldan beri kimsesizim. Kendimi bildim bileli sokaktayım. Her bir kaldırım taşı, büyük küçük her ağaç, yanan her bir sokak lambası şahit benim varlığıma. Küçük ömrümü verdim bu şehrin her bir köşesine. Olmayan evim saydım burayı...