20.

321 30 16
                                    

"Neden bu lanet takım elbiseyi giymek zorundayım !"

"Kravatım nerede ?"

"Jungkook neden öylece duruyorsun giyinsene üstünü."

"Ben çoktan giyindim sizi bekliyorum !"

"Bağırma abine !"

Yüzlerine koca bir çığlık atıp balkona geçtim. Ben kolay kolay sinirlenmezdim fakat şimdi, sinirden bastığım yeri bilmiyordum sanki. İçimdeki öfkenin sıcağını hissetmeye başlamıştım ki giydiğim deri ceketi çıkarıp avuçlarımı paslanmış balkon demirine yasladım.

Tanıdık zil sesi kulağıma dolduğunda pantolonumun arka cebinden çıkarıp kimin aradığına baktım. Taehyung'tu.

"Jungkook hazır değil misiniz daha açılış yirmi dk sonra !"

"Hazırız beş dakikaya oradayız."

"Saçlarıma şekil veremiyorum !"diye bağıran Namjoon hyungla gözlerimi kapattım.

"Yalan söylüyorsun değil mi ?"

"Hyung en az yarım saattir onları bekliyorum benden daha öfkeli olamazsın şuan."

"Peki peki, bekliyorum çabuk olun."

Tamam gibisinden bir şeyler geveledim ve kapattım telefonu. Hızlıca içeriye girdiğimde iki hyungumda oturmuş beni bekliyordu.

"Senin yüzünden geç kalacağız jungkook nereye kayboldun ?"

Sinirden gülmeye başladığımda beni takmayıp çıktılar evden. Tanrıdan sabır dilenip takip ettim adımlarını.

Bay Park'ın yolladığı, bizi bekleyen araca bindik. On dakika kadar olmuştu ki serginin olacağı mekana geldiğimizi söyledi şoför.

İstemsizce gözlerim pencereden dışarıya çevrildi. Tanrım, kamerası olan gelmişti sanki. İnsan sayısı bir hayli fazlaydı. Bu durum beni ürkütse de sesimi çıkarmadım.

Girişe yaklaştıkça bizi bekleyen taehyung'u görebiliyordum. Gazeteci topluluğunu elleriyle yararak yanımıza geldi ve gülümsedi kocaman.

"Erken geldiniz ?"

"Kusura bakma hyung ancak hazırlanabildik."dediğimde göz kırptı.

"Onu bunu bırak da efsane olmuşsun. Deri kıyafetlerin yakıştığı tek insan olabilirsin jungkook."

"Abartma hyung, zaten iyice yapıştı üzerime rahat edemiyorum."

İçten bir kahkaha attı ve ardından içeri girdik. Burası dışarının aksine oldukça ferah ve sessizdi. Üç beş insan dışında kimse yoktu.

"Saat 19.53, ve sergi tam 20.00' da başlayacak. O zamana kadar oyalanın durun burada."

"Çocuk muyuz biz pezevenk."

"Yoongi, dua et hoseoka sözüm var seni dövmeyeceğim."

"Sen ona söz mü verdin, ya da dur o senden neden böyle bir şey istedi ?"

"Aşık çünkü."dedi Namjoon hyung.

"Başlarım onun aşkına !"

Onlar yoongi hyungu sakinleştirmeye çalışırken salonu gezmek için usulca ayrıldım yanlarından. O kadar çok tablo vardı ki, taehyung'un tüm bunları ne zamandan beri sakladığını merak ettim.

Neden sonra az ileride bir resim dikkatimi çekti. Portre deniyordu sanırım buna ve bana çok benziyordu sanki. Adımlarımı hızlandırıp tam önüne geldim ve bu gerçekten bendim. Üstelik dudağımın altındaki ben bile vardı. Aynaya bakıyormuş gibi hissettim ve bu garipti.

Homeless | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin