2.Bölüm

633 57 100
                                    

Medya: Cemre

                                  💫💫💫
 
Hayatta çok hata yaptım. Insanları üzmek,yalan söylemek veyahut birine güvenmek...
  
Ama şu anda benim fikrimi soracak olursanız şu an ki en büyük hatam Cemre'nin dediği uygulamayı telefonuma yüklemek. Uygulama yüzünden telefon kendinden geçti ve ortam birden karanlık oldu. Zifiri karanlık. Sonra karanlık içinde parlak harflerle '1.Bölüm' yazıldı. Yazı gittikten sonra etraf birden şekillenmeye başladı. Cemre ile bulunduğumuz yerin az ilerisinde 5 katlı bir bina ve bizim de içinde bulunduğumuz alanın etrafında duvarlar oluşmaya başladı. Binanın duvarlarının üstünde ise 'Çağrı Koleji' yazıyordu. Duvarların arkasında da türlü türlü binalar... Hemen birkaç adım ilerimizde ve farklı yerlerde birkaç bank görüldü. Binanın yakınlarında basketbol sahası ve sahanın içinde birkaç çocuk. Okulun adı yazılan binanın ilerisinde de başka bir bina oluşmaya başladı. Farklı yerlerde insanlar görüldü. Bulutlar da oluşmaya başladı. Kapkara bulutlar. Yağmurun habercisi olan bulutlar. Ki zaten yağmur damlacıkları da dökülmeye başladı. Damlacıkların yere değmesi ile insanlar hareketlenmeye ve ses çıkarmaya başladı. Ortama birden gürültü hâkim olmuştu. Açıkçası bu baya bir tuhaftı. Alışılmışın dışında bir şeye şahit olmuştuk daha demin.

"Tövbe tövbe. Daha demin noldu öyle? Bunun aynısı ölümcül deneyde de oluyordu. Şuradan bir yerden zombi çıkarsa arkama bakmam seni satar kaçarım. İşte böyle de iyi bir arkadaşım.". Ona tuhafsayarak baktım. Zombi ne alâka? "Hı hı çok iyi bir arkadaşsın. Hem daha demin ki olan şeyler tuhaftı.". Bana dehşet dolu bir yüzle döndü ve her cümleyi yenilediğinde ses seviyesi biraz daha artıyordu. "Tuhaf mı? Tuhaf mı? Tuhaf mı?".

Cemre'nin bağırması ile birkaç adım ilerimizde ki bankta oturan kız grubu bize bakmaya başladı.

"Sakin ol Cemre. Bize bakıyorlar.". Kızlar bize bakarken fısıldaşmaya başladılar. "Daha demin ortam zifiri karanlıkken birden bu hâle geliyor ve sen benim sakin olmamı mı istiyorsun?". Haklı. "Tuhaf gelecek ama evet. Bir şeyleri anlamaya çalışalım. Şu kızlara bir şeyler soralım.". Kızlara kısa bir bakış atıp omzunu silkip "Tamam soralım bir şeyler bari." dedi.

İkimiz de kızların yanına gitmek için birkaç adım attıktan sonra okul bahçesinde bulunan öğrencilerin hepsi kapıya bakmaya başladı. Öğrencilerin kapıya bakması ile bizde kapıya baktık. Kapının orada 1.55 boylarında uzun siyah dalgalı saçlara sahip buğday ten renkli üstünde düz siyah tshirt altına da jean pantolon giymiş elinde şemsiye sırtında da çanta takmış bir kız etrafa tuhaf bakışlar atarak okul binasına doğru ilerliyordu. Nasıl bakmasın? Okulda ki herkes gözünü kıza dikmiş bakıyordu ya da yağmurun altında bu kadar insanın niye bahçede olmasını algılamaya çalışıyor da olabilir. Kızı okula girene kadar bakışlarıyla takip ettiler. Cemre'ye dönüp baktığımda bir şeyleri anlamdırmaya çalışır gibi okulda bulunan öğrencilere bakıyordu. Cemre'nin  bana dönüp "Hadi kızlara bir şeyler soracaktık" demesiyle kızlara doğru adımlarımızı attık. Kızların yanına geldiğimizde kızlar bize döndü. Daha doğrusu bana döndüler ama bakışları ezimser bir şekildeydi. Kızların bakışlarını umursamadan onlarla konuşma başlattım.

"Merhaba kızlar. Nasılsınız?". Aralarından sarışın kısa saçlı kızın bana verdiği cevap ile kaşlarımı çattım. "Bizim nasıl olduğumuz seni niye ilgilendirsin ezik?". Ezik derken. "Tövbe estağfirullah. Ne eziği?".

Benim bu soruyu sormamla kızlar gülüşmeye başladılar. Kızlara doğru sinirli birkaç adım atmaya başlayınca Cemre kolumdan tuttu ve beni kendine çekti. Bana 'Ben hallederim.' bakışı atıp kızlara tatlı bir tebessümle döndü.

"Merhaba kızlar. Nasılsınız?". Boşuna soruyor. Ben ona cevap vereceklerini pek sanmıyorum. "Iyiyiz Cemre. Sen nasılsın?". Aynı kızın cevap vermesi ile şaşırdım. Nasıl yani? "Iyiyim kızlar. Bu arada siz hepiniz niye daha demin kapının orada ki kıza bakıyordunuz?".
 
Yağmur yavaş yavaş şiddetini arttırmaya başlamıştı.

WATYLAND (Kısa Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin