8.Bölüm

321 35 39
                                    

Medya: Buse

                            💫💫💫

Hayatta zor bir şey olursa ne yaparsam yapayım çabalamaya çalışıyorum çünkü yapamazsam bile 'Olsun. En azından çabaladım.' derim. O yüzden çok üzülmem çünkü dediğim gibi 'Çabaladım.' derim.

Bu yüzden şu anda da girdiğimiz uygulamayı anlamaya çalışıyorum. Anlayım da bir şeyler yapamazsam bile uğraşmaya çalışayım diye ve şimdi Cemre ile birlikte okulun koridorlarında yürüyüp bu uygulama hakkında bilgiler öğrenmeye çalışıyordum.

"Ben uygulamanın bilmem kaç yılında kurulduğu,bilmem kim tarafından yapıldığının vesaire bizi ilgilendirdiğini sanmıyorum Cemre.". Bana kısa bir an bakıp önüne döndü. "Niye?". Derin bir nefes alıp verdim. "Çünkü biz şu anda uygulamanın içindeyiz. Bizi ilgilendiren kısım; bu kitapta ne olacağı,bizi nelerin bekleyeceği,kitabın sonu ne olacak,kitap biterse bize ne olacak diye de bu sorular böyle devam eder ve bu soruların cevapları şu anda bir bilinmezlik.". Dudaklarını dişleyip bıraktıktan sonra" Bir şey sonuna kadar bir bilinmezlik olamaz. Unutma ki her sorunun bir cevabı var ve bizim yapmamız gereken bu soruların cevabını bulmaya çalışmak." dedi.

Iç çektim. Yanağımın içini hava ile doldurup koridordaki öğrencilere bakarak yürümeye devam ettim. Yürürken ayağımın önüne atılan bir ayak ve Cemre'nin "Buse dikkat et!" demesiyle birlikte yere boyladım.

Kafamın yere değmemesi için elimi yere koymuştum lâkin çenem yere değmişti ve şu anda sızlıyordu. Koluma bir elin temas etmesi ile kafamı kaldırıp elin sahibine diktiğimde o kişinin Cemre olduğunu gördüm. Bana endişeli gözlerle bakıyordu. Etraftaki öğrencilerden gülüşme sesi gelirken Cemre bana kısık sesle "Iyi misin?" dedi. Düştüğüm yerde biraz toparlanmaya çalışırken Cemre çenemi farkettiğinde kaşlarını çatıp bana "Benim biraz işim var. Ben şimdi gelirim." diyip buradaki ilk günümüzde kantinde bana çelme takan kıvırcık saçlı kızın yanına sinirli sinirli ilerledi. Bu sırada omzuma başka bir el temas ettiğinde irkilerek elin sahibine döndüm. Işınaydı. O da çeneme baktığında kaşlarını çatıp Cemre'nin yanına sinirli sinirli gitti. Niye çeneme bakan herkes sinirli bir şekilde oraya gidiyor? Yalnızca sızlıyor. Çok mu kötü gözüküyor acaba?

Cemre ve Işınay'ın gittiği yerde bir gürültü kopması ile düşüncelerimden sıyrılıp kargaşanın hâkim olduğu yere baktım. Cemre kıvırcık saçlı kızın saçına yapışmış. Kızın kafasını sağa sola doğru sallayıp ağzına gelen küfürü ediyordu. Işınay ise yere yatan sarışın uzun boylu kızın yüzüne tokat atarken argo kelimeler kullanıyordu. Işınay'ı belinden tutmuş olan yine buradaki ilk günümüzde kıvırcık saçlı kızla aynı masada oturup Işınay'a laf atmış olan ve yine o gün Işınay merdivenlerde ayağı kayarken onu tutmuş olan çocuk, Işınay'ı altındaki kızdan ayırmaya çalışıyordu.

Etrafta kavgayı ayıracak başka biri var mı diye bakınırken öğrencilerin bazılarının eline telefon alıp gülerek bu olayı videoya aldığını ve çoğunluğunun da tezahürat yapmış olduğunu farkettim.

Koridorun diğer ucundan müdürün bağırarak "Neler oluyor burada?" demesiyle kavgayı izleyen öğrencilerin çoğu kaçışmaya başladı. Müdür bizim yanımıza gelene kadar etrafta kavgayı izleyen öğrenci kalmamıştı. Yalnızca Işınay, Cemre,ben ve diğer grup vardı. Müdürü gören Cemre ve Işınay kızları bırakıp kızlardan iki üç adım gerilediler. Müdür sinirli bir şekilde "Hemen odama gelin." dedi. Sonrada bana bakıp "Sen yerde ne arıyorsun? Kalksana ayağa." demesiyle ayağa kalktım müdür de bana onu dedikten sonra arkasına dönüp odasına ilerlemeye başladı. Onunda arkasında diğer gruptaki öğrenciler bana gülerek baktıktan sonra müdürün peşinden gittiler.

WATYLAND (Kısa Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin