20

15 5 0
                                    

Gözlerimi yavaş yavaş açtım. Karnımda bir sızı vardı ama bu bir ağrı değildi. Çok üşüyordum hatta titriyordum. Etrafıma bakındığım zaman, bir hastane odasında olduğumu anlamıştım. Odada kimse yoktu ve ben çok ama çok üşüyordum. Bir hemşire çağırmak için,odada düğme gibi bir şey aradım. En sonunda yatağın yanında bir çağrı cihazı gördüm. Çağrı cihazına bastıktan 2-3 dakika sonra odama bir hemşire geldi ve benimle ilgilendi. Aradan yarım saat sonra Aylin ve Kemal geldi. Ellerinde çiçekler ve meyveler vardı ama o leziz görünümlü meyveleri şimdi yiyemezdim.

Aylin: Canın acıyor mu?

Melis: Acımıyor.

Canım acısa bile söylemezdim.

Aylin: Off,ne zaman ayağa kalkabileceksin?

Melis: Bilmem,bir hafta sonra iyi olurum herhalde.

Kemal: Çok cılızsın, toparlanman için bir şeyler yemelisin. Bundan sonra sana çok yemek yedireceğim. Kaçış yok.

Melis: Kaçış yok.

Hastane odasında boş boş vakit geçirdik. Film izledik,yemek yedik -tabii ben hemşirenin getirdiği lapa yemeklerden yedim-,şarki dinleyerek camdan dışarıyı izledik. Bu boş aktivitelerle akşamı ettik. Kendime bile itiraf edemediğim bir sorun vardı. Hep Canı düşünüyordum. Her kapı açıldığında onun gelmesini umut ediyordum ama o hiç gelmemişti. Onu bu kısa sürede bile özlemiştim. O,kim oluyordu ki? Benim için kimdi?

Aylin: Bu arada bir şey diyeceğim. Can nerede?

Melis: Bilmiyorum,hiç gelmedi.

Uykum gelmişti,yorgundum. Bunu dile getirdim ve ikisi dışarıya hava almaya çıktı. Işıkları yavaş yavaş kapatıp,  uykuya daldım.

Saçlarımda bir el hissetmiştim. Korkmam gerekliydi belkide ama korkmamıştım. Hatta garip bir şekilde huzurlu olmuştum. Bu kokuyu tanıyordum,Canın kokusu. Gözlerimi açmak istedim ama bu garip hissin geçmesi beni korkutuyordu. Bu korkuma engel olarak gözlerimi yavaş yavaş açtım. Camdan gelen sokak lambası ışığıyla yüzü gözüken bir Can vardı. Çok tatlıydı. Kalbimi hızlı attıran bir tatlılıktı.

Can: Seni uyandırmak istememiştim.

Melis: Sorun değil. Saat kaç?

Can,ayağa kalktı ve ışığı yaktı. Sonrasında ise yanıma doğru yürürken, cebinden telefonunu çıkarıp,saate baktı.

Can: Gece 2.

Melis: Ne çok uyumuşum.

Can: Ağrı kesicilerin etkisidir.

Garip bir  sessizlik oluştu aramızda. Bu durumu bozmak için bir şeyler geveledim.

Melis: Kemal ve Aylini gördün mü?

Can: Evet,kantinde uyuyorlardı.

Melis: İyi. Sen neden yanıma bu saatte geldin. Ben senin hastan değil miyim?

Can: Ameliyata girdim. Saatlerce sürdü.

Melis: Ameliyata girebiliyor musun?

Can: Evet. Aa,sen farklı bir soru sordun. Ameliyatı ben yapmıyorum,yardım ediyorum.

Melis: Yeni mı çıktın,peki?

Can: Yarım saat önce. Bugün çok soru soruyoruz galiba?

Melis: Seni rahatsız mı ettim?

Can: Senden rahatsız olmuyorum.

Aramızda yine bir sessizlik oluştu. Bu sessizlikte,Canı izledim. Yorgun gözüküyordu. Onu yanıma yatmasını söylememek için kendimle savaş verdim ama bu savaşa yenilip,yanıma çağırdım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 02, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yararsız HanımefendiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin