4

54 13 0
                                    

Yorucu bir günün sonunda yatağımda uzanıyordum. Yorucu ve karmaşık. Kemal korumam olarak işine devam edecekti aslında Kemalin korumam olması her zaman yanımda olan bir arkadaş gibi olacaktı. Bu durum hoşuma gitmiyor değildi babam Kemale bir oda vermişti bu olay bitene kadar bizimle yaşayacaktı ve tabii kimse bilmeyecekti. Düşünmeyi bırakıp yorganıma sıkı sıkı sarıldım ve gözlerimi huzurlu olmasını dilediğim uykuya kapadım.

Aşağıdan gelen seslerden dolayı uyanmıştım. Uyku sersemi seslerin sebebini anlayamıyordum. Yataktan kalkıp aşağıya indim,ses mutfaktan geliyordu. Mutafağa girince sesin sahibinin Nihal abla olduğunu anladım. Şaşırmıştım çünkü belli günler haricinde gelmezdi.

Melis: Günaydın abla. Seni gördüğüme şaşırdım doğrusu.

Nihal: Ay kuzum günaydın,senin haberin yok değil mi? Bundan sonra yani Murat Bey gelene kadar her gün geleceğim hani şu oğlanda var ya ondan Murat Bey öyle emir verdi.

Şu emir sözünü duyunca bile kusasım geliyordu.

Melis: Tamam o zaman sana kolay gelsin.

Nihal: Sağ ol kuzum benim.

Mutfaktan çıkıp odama gittim, telefondan saate bakıtım ve saat daha 07:41 di. Kemal uyanmış mıydı acaba? Normalde olsa pijamalarımla kahvaltı ederdim ama bu Kahvaltı pek normal olmayacaktı aslında normaldi ama Kemalin karşısına pijamalarla çıkmak istemiyordum sonuçta ona yapılan bir saygısızlık gibi gözükecekti. Pijamalarımı üstümden çıkarıp beyaz ,bol,dizlerime gelen bir elbiseyi üstüme giydim. Ayaklarıma ise puantiye desenli uzun bir çorap giyip,beyaz ayakkabılarımı giydim. Saçlarımı ellerimle düzelttim,saçlarıma özen göstermezdim. Elime telefonumu alıp aşağıya salona indim. Koltukta Kemal oturuyordu. Üstünde gri bir gömlek vardı altında ise siyah bir kot. Beni gördü ve gülümsedi .

Melis: Günaydın.

Kemal: Sana da günaydın.

Melis: Seni yeni evinden alıkoyduk aynı zaman yeni komşun Aslıdan yani burada kalmak zorunda değilsin evine gidebilirsin.

Acaba Aslı demem yanlış anlışılacak mı? Neden böyle bir şey dedim ki.

Kemal: Sen bunları kafana takma ben halimden memnunum.

Melis: Peki öyleyse.

Kemal: Bugünün planı ne?

Melis: İşe gideceğim saat 10 gibi .

Şaşırmıştı.

Kemal: Bir işin olduğunu bilmiyordum.

Melis: Öyle büyük bir iş değil. Bir atölyem var, hasır çanta , kemer, toka yapıyoruz.

Daha fazla şaşırmıştı. Benden böyle bir şey beklemiyordu. O sırada Nihal abla geldi ve bizi kahvaltıya çağırdı. Masayı mutfağa kurmuştu. Mutfağa giderken ona bakarak güldüm.

Kemal: Neden güldün?

Melis: Bahse girerim benden böyle bir iş beklemiyordun ve çok şaşırdın.

Tam cevap verecek iken mutfağa geldik,masaya oturduk. Nihal abla çaylarımızı koydu ve afiyet olsun deyip gitti. Yabancı insanların yanında çok resmi davranırdı.

Kemal: Ne yalan söyleyeyim böyle bir iş beklemiyordum senden.

Melis: Nasıl bir iş bekliyordun?

Kemal: Babanın şirketinde bir müdür ya da ne bileyim bir avukatlık. Hem sen ne okudun?

Melis: Müzik ve sahne sanatları bölümü.

Yararsız HanımefendiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin