POYRAZDAN...
Bu gün gidip her şeyi anlatıcam Sera ya onu çok sevdiğimi ona aşık olduğumu...
Telefonumu elime alıp Sera'yı aradım.
- Aloo
- Sera müsait misin?
- 1saat kadar işim var sonra bitecek bişey mi oldu?
-Aaa şey işin bitince öğle yemeği yiyelim mi?
- Aa tabi olur ben çıkıcağım zaman seni ararım...
Deyip telefonu kapattı bende masada onun bir resmini çerçeveletmiştim bakıyordum.
Çok seviyordum bu sevgi öyle öylesine bir sevgi değildi benim için hani çölde bir damla suya muhtaç kalırsınız ya o işte benim bir damla suyum.
SERADAN...
Şirkette bir pirüz çıkmıştı ama halledilmicek bişe değil yani daha sonra asistanım yanıma gelip bir saat sonra ortak şirketin avukatı ile görüşmem olduğunu söyledi.
Elim sürekli instagramda geziyordu Poyraz'ın resimlerine bakıyordum çok yakışıklıydı. Birden telefonum çalmaya başladı.
Arayan Poyraz'dı. Allah'ımm ölecem yaaa ben bu adama hemen kendimi sakinleştirip normal tavırla telefonu açtım.
- Aloo
- Sera müsait misin?
- 1saat kadar işim var sonra bitecek bişey mi oldu?
-Aaa şey işin bitince öğle yemeği yiyelim mi?
- Aa tabi olur ben çıkıcağım zaman seni ararım...
Telefonu kapattım sevinçten koltukta dönüyordum daha sonra sekreterim kapıyı çalınca bu sevincim durdu.
"Efendim Kemal Bey geldi. " Iyy pis yılışık adam geldi yine sırf abinler yüzünden katlanıyom bu adama yoksa konuşmaya tenezzül etmem.
Kemal bey içeri girince elimi sıkmak için uzatınca elimi vermek yerine oturması için için koltuğu gösterdim.
1 SAAT SONRA
Izdıraptı resmen bir daha bu adamla görüşmek dahi istemiyorum ama yapacaklar başka bişe yok karnımdan gurultu geliyordu. Bu acıktığımın işaretiydi. Aklıma Poyraz geldi tamamen unuttum hemen aradım Poyrazı.Aşağiya inmemi söyledi sonra kapattı.
Bende aşağıya inip kapıdan dışarı çıktım Poyraz tüm heybeti ile karşımdaydı.
BESTEDEN
Gittikçe karnım büyüyor dünya buraya geleli 4 hafta oldu annemi de çok özledim. O günün ardından iki gün geçmişti ama kolye neden boynumda ve çıkaramıyorum bunu nedenini anlamak için bunu çıkarıp dikkat çeken bir kolye takmak.
Hemen aynanın önüne gidip güzel bir kolye taktım ve kar taneli kolyeyi ise kutuya koydum tam kapıdan çıkıcakken Demirle çarpıştık daha doğrusu kapıyı suratıma vurdu öküz. Yüzümü ovdum acıdı ya Demir benle ilgilenirken elı birden boynumdaki kolyeye ilişti.
"Nerde sana taktığım kolye" Dedi hafif sinirli sesi ile "Çıkardım ve takmayı düşünmüyorum bu pis şeyi" Allahım sen affet. Ben seni uyardım bu kolye boynundan çıkmıyacak yoksa sonuçlarına katlanırsın diye""Napıcan mahsene mi kapatıcan aç nı bırakıcan boğacaban mı yemek mi vermicem dövecekmisin hangi yaşamadığım yaşatmadığın şeyle tehdit ediyo-"demeye kalmadan dudağımdan öpmüştü ben susturmak amacıydı. Ayrılmaya çalıştıkça daha çok kendine bastırıyordu.
Benden ayrılınca "neden takmak zorundayım o kolyeyi neden bana karınla ilgili hiç bişe anlatmıyorsun"dedim.
Derin nefes alıp beni yatağa oturttu. " Yeliz öldükten sonra buraya adım atmak istemedim herşey onu hatırlatıyordu kokusu sesi çığlıkları gülüşü herşeyi o yüzden oğlumu alıp İstanbul'daki şirketin başında durdum sonrası zaten çorap söküğü gibi geldi senle olanlar o kolye de Yelizden kalan tek hatıraydı onuda sende duracağına adım gibi emin olduğum için sana takmak istedim. "
Hormonlardan olsa gerek kendimi Demirin kollarına bıraktım ağladım göz yaşlarımı sildi bende dudağını öptüm tabi Demirde bunu fırsata çevirip öpüşüme karşılık verdi.
Saatin geç olduğunu anlayınca işe gitmek için ayağa kalktı. "Akşam gelince devam ederiz delalım(güzelim) deyip çıktı arkasında gülen bir karısını bıraktı.
POYRAZDAN...
Sera gelince gözlerimi alamadım o kadar güzel ve zarif ki bıraksalar beni dokunmaya Kıyamadığım kıza sarılırdım bırakmazdım.
Sera arabaya bildikten sonra bende bindim ve şık bir restaurantta yemek yeyip konuşmak için fırsatı bekledim ve şimdi tam sırası.
"Aslında bunu sana söyledikten sonra yaşacağım pek mümkün değil abin beni öldürebilir açıkçası ama olsun söyleyecem ben seni ilk gördüğüm günden beri çok aşığım sana, başkasının sana bakması bile beni delirtiyor ki kendim bakamıyorum ama senden vazgeçilmeye niyetim yok olmayacakta. " Karşımda gözlerinden yaş dökülen kıza baktım içim acıyordu ağlamasın ağlamasın ki bende ölmiyeyim.
"Seni çok sevdim hep beni fark et istedim ama sen fark etmedin diye kendimi üzüyordum bilmiyordum bana olan hislerini seni halada çok seviyorum"
Dayanamayıp sarılmaya başladım bırakmadım bırakmıyacam artık taki kulakları çınlatan o sesten dolayı birbirimizden ayrıldık.
"SERAAAAAAAAAA"
BURAKTAN...
Bilge ile iki gün önce güzel bir çay bahçesine gittik hayatını anlattı.Bir kız kardeşi varmış yetimhanede büyümüşler çok zorluklar görmüşler ama pes etmemişler hayata insanlara karşı dik durmuşlar ezdirmemişler kendinilerini gurur duydum onunla bir kez daha demekki güzel ve zeki olduğu kadar kendi ayakları üstünde duran biri beni kendine iyice bağlıyor ama daha ona söylemedim
Buda rahmetli Yeliz Baranoğlu Karay
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙶𝙴𝙽Ç 𝙰𝙽𝙽𝙴 (TAMAMLANDI)
RomanceHerşeyden habersiz sır perdesi ardındaki bir çocuk ne kadar sağlıklı olabilir. Bir kız düşünün yalanlarla büyümüş ve anneliği tatmış. Bir adam düşünün yıllarca yalanlarla gerçeği bilmeden yaşayan