Daha sınır geçilmedi ama ben yine de kitabımı destekleyen sizleri bekletmek istemedim. İyi okumalar 💞
BORA SAYGIN
Defne eve geldiğimizde arabada uyuya kalmıştı. Ben de onu kucağıma alıp odasına indirmeye başladım. Gerçekten çok güzel kokuyordu. Ve ben bu kokuyu sırf hırslarım yüzünden daha önce hiç içime çekememiştim.
Odasına indiğimde gerçekten çok şık şekilde hazırlandığını fark ettim. Bizimkiler iyi iş çıkarmıştı. En önemlisi ise oda sıcacıktı.
Defneyi yatağına koyup yukarıya çıktım. Doğu ve doruk salonda oturuyordu.
+Defneyi yabancı dil kursuna kayıt ettim. Ama resim kursuna da gitmek istemişti. Onu da hallettim bizim boş odalardan birini onun için resim odasına çevirelim. Uyuduğu yer boya kokmasın.
-(doğu) : olur abi ben hallederim. Çok yoruldu herhalde uyuya kalmış arabada
+aslında bir şey yapmadı ama dün Uyuduğu betonda günlerce uyusa dinlenmezdi.
-(doruk) : ve biz onu o oda da yıllarca yatırdık. Bizi affetmemekte o kadar haklı ki.
Doruk sustuğunda içimizde defnenin çığlıkları ses çıkarmaya başlamıştı. Hiç durmamıştık. Hiç acımamıştık yalvarışları göz yaşları bir işe yaramamıştı. Hepsine kör olmuştuk. Şimdi ise yaptığımız şeylerin bedelini ödüyorduk.
Tabi buna bedel ödemek denilirse. Kafamdan bu düşünceleri atıp etrafa bakındım. Babam evde yoktu. Zaten defne ile olan gerçeği öğrendiğimizden bu yana çok garip davranıyordu. Bu konuyu babamla konuşmayı aklımın bir köşesine not edip bizim çocuklara baktım.
Defne için güzel bir akşam yemeği hazırlaya bilirdik. Hem aramızın düzelmesi için de güzel bir adım olurdu. Hem de hep beraber yemek yerdik. Belki sohbet de edebilirdik. Hangi liseyi istediğini bilmiyorduk. Gerçi mecbur özel bir lisede okuyacaktı. "kalkın da defneye güzel bir Akşam yemeği hazırlayalım" bu Fikri sevmiş olacaklar ki hızlıca ayaklandılar.
Mutfağa geçtiğimiz gibi iş bölümü yaptık. Patates kızartması ve köfteler doğu da. Salata ve çorba doruk da. Bende ise pilav ve puding vardı. Hızlıca işleri yapmaya koyulduk. Sürekli birbirimize bağırıyor ve itekliyorduk. Kocaman 3 cüsse haliyle tezgaha sığamamıştık. En sonunda ben sinirli şekilde "kesin sesinizi lan defne uyanacak" dediğimde sustular. Arkadan gelen ses ile hepimiz anında oraya döndük.
+sanırım uyarı için geç kaldın
DEFNE SAYGIN
Gözlerimi bağırış sesleri ile açmıştım. Çok rahat bir yerde uyuyordum. Ve bu rahatlık gözlerimi açmama engel oluyordu. Ama sesler daha da yükseliyordu. En sonunda mecburen yattığımda yerden doğruldum ve etrafı süzmeye başladım. Gerçekten harika görünüyordu. Burası çok şık dizayn edilmişti. Ve içerisi sıcacıktı. Bu sıcaklık yüzümde de sıcak bir gülümsemeye sebep oldu.
Tam tekrar yatacaktım ki yine bir bağırış sesi duydum. Hızlıca yataktan kalkıp üzerime rahat şeyler giydim. Yukarıya çıktığımda mutfaktan garip sesler geliyordu. Tam içeriye adım atmışken bora abimin sesini duydum "kesin sesinizi lan defne uyanacak".
+sanırım uyarı için geç kaldın
-defne sen uyandın mı? Biz sana yemek hazırlıyorduk.
Mutfak adete savaş alanıydı. Burada bana yemek yapmaları saatler sürerdi ve ben açlıktan bayılmak üzereydim.
+beraber yapalım ben de yardım edeyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIYA DOKUNMAK
Teen FictionKim bilebilirdi bana acıyı öğreten bu eve Bir gün geri geleceğimi? ~~~~~~~~~~~ -Bizi affetmen için ne yapalım söyle. Öl de öleyim. Gözlerinin içine baktım belki 1 dakika boyunca pişmanlık, bitmişlik ve umutsuzluk vardı gözlerinde. +Ölmek... bana b...