BORA SAYGIN
Ne demek oluyordu bu şimdi? Ne demek Ferhat saygın gerçekten masum birimi? Çok büyük bir kumpasın içindeydim ama neydi bu? Daha babamın şokunu atlatamamışken bir mesaj daha geldi.
"peki ya defne gerçekten size bir şans tanıdı mı? Bora saygın .... Çok büyük bir oyunun içindesin. Bu oyun öyle bir oyun ki en güçsüzler en güçlü, en güçlüler ise en güçsüz durumda. SAYGIN ailesi çok üzülecek. Defneye çok çabuk güvendin."
Ahhh... Kafayı yemek üzereydim. Şimdi de defne mi? Çok sinirliydim sakin olmak zorundaydım. Defnenin canını bir kere daha yakmamam lazım. O şuan bize ne yaparsa yapsın hakkı. Sakin ol bora sakin ol.
Saatlerce o koltukta televizyon karşısında bir yandan babamın yanında olduğu o kadını bir yandan da defneyi düşündüm. Babaöınve defnenin birbirleri ile bir sorunu vardı. Ama bu sorun ne? Kafamda oluşan tüm karmaşaya bir kenara koyup odama çıkıp hazırlandım.
DEFNE SAYGIN
Dün gece öğrendiğim şeyler yenilir yutulur cinsten değildi. Aslında bunu şimdi abilerime söyleye bilirdim ama o zaman tüm intikam planım bozulurdu. O yüzden bu sırrı biraz daha saklamayı düşünüyordum.
Hazırlanıp odadan çıktım doğu abimin kapısını tıklattım. Bugün yabancı dil dersim vardı bir an önce eve gidip hazırlanmalıydım. İlk dersten geç kalmak pek hoş olmaz sonuçta. Abim kapıyı açtığında onun da hazır olduğunu gördüm.
Bana kocaman gülümseyip "günaydın güzelim" dedi. Keşke bunu o sabahta yapsaydın. O anı hatırlayınca gözlerim istemsizce dolmuştu.Defne 8 yaşında
Babam, bora ve doruk abim iş için şehir dışına çıkmışlardı. Bu seyahatleri beni daima mutlu etmiştir. Onlar yoksa dayak da yoktu. Doğu abim evdeydi ama o çok vurmazdı bana. Şimdi ona güzel bir kahvaltı hazırlar ayak altından çekilirdim o da bana bir şey yapmaz zaten.
Mutfakta işim bittiğinde gayet gizle bir kahvaltı hazırlamıştım. Zaten anca bu kadar yapabiliyordum. Hevesli hevesli abimin odasının kapısına geldim. Kapıyı hızla açtım. Günaydın diye seslendiğimde abim bir kadının resmine sarılmış ağlıyordu. Onu öyle görünce istemsizce üzülmüştüm. Yanına yaklaşıp küçük ellerimle göz yaşlarını sildim. Abim bana bakıp sinirle ellerimi yüzünden itti.
Koluma yapıştığı gibi beni sürüklemeye başlamıştı. Ne kadar yalvarsamda durmadı çok acıtıyordu canımı. Merdivenin başına geldiğimizde bağırara "sen bir katilsin ve bir daha bana asla günaydın demeyeceksin" demişti. Abimin sesini kesmesi ile beni merdivenden aşağı itmesi bir oldu.
Gözlerimi açtığımda hastanede kolumda ve bacağımda sargı ile yatıyordum. Başımda ise doğu abim vardı. Su içmek için hareketlendiğimde vücuduma saplanan acı ile inledim. Doğu abim hızla bana adımlayınca yeniden vuracak sanıp gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Ama o bana su uzatıp özür dilemişti.
Eve geldiğimizde babam ve abimler gelene kadar benimle ilgilenmiş yemek yedirmişti. O günden sonra doğu abim bana daha soğuk biri olmuştu nadiren döver nadiren bağırırdı. Ama tüm ihtiyaçlarımı karşılardı.
Günümü
Düşüncelerden kurtulup abime baktığımda bana garip şekilde bakıyordu. Yüzümde hissettiğim ıslaklıkla ağladığımı anlayıp abime sırtımı dönüp çıkışa ilerledim. Bu konuyu konuşmak istemiyordum özelikle de geçmişimi düşünmek istemiyorum. Bana sadece acı veriyor.
Kolumun çekilmesi ile arkama döndüm doğu abim endişeli şekilde bana bakıyordu. "bebeğim neden birden ağlamaya başladın? Yoksa bir ağrın falan mı var? Hasta mısın?" ne diyecektim şimdi yok günaydın dememi bana yasakladığın gün aklıma geldi mi diyecektim. Kafamı belli belirsiz hayır der gibi salladım. "bir şeyim yok eve gitmek istiyorum dersim var hadi gidelim" abim anlatmayacağımı anlamış olacak ki kafasını sallayıp elimi tuttu.
Doğu abim bora abim aradığı için şirkete geçmiş biz de eve geçtik. Odama gidip hemen çantamı hazırladım içine defter ve kalemlerimi koydum. Kıyafet olarakta spor şeyler giydim. Tam odadan çıkmak için hazır olduğumda kapım açıldı içeriye babam girince anlık bir korku yaşadım.
+sen küçük yılan nasıl oğullarımı baba karşı cephe aldırırsın?
-bana yaptıklarını ödeyeceksin. Ne sandın he her şeyi unutacağımımı?
+en kısa zamanda canını öyle bir yakıcam ki keşke hiç bulmadaydınız beni diyeceksin.
- inan seni bitecek bir sürü şey biliyorum.
+hiçbir şey yapamazsın. Bir iki yıl önceye kadar ayaklarıma kapanıp yalvaran kızıma ne oldu he?
- o kız annesinin doğumda öldüğünü düşünüyordu. Babası ve annesinin en yakın arkadaşı olan Şeyda denen o kadının onu öldürdüklerini yeni öğrendi.
Babam şok olmuş şekilde bana bakıp derin bir nefes aldı tam ağzını açmış cevap verecekken ikimiz de Doğu abimin sesi ile sustuk.
"ne? Sen... Sen bunu yapmış olamazsın baba? Defne ne diyorsun sen? Ne dönüyor bu evde?"
Babamda ben de donup kalmıştık. İkimizde bunu beklemiyorduk. Sanırım bir şeyler iyice yolundan çıkacaktı.
BORA SAYGIN
Ofise geldiğimde ilk iş babamın odasına uğramak oldu. İçeri girdiğimde önünde dosyalarda vardı. Yanına gidip dosyayı duvara fırlattım.
+sen nasıl olurda o kadınla magazine çıkarsın?
-ne magazini ne kadını oğlum? Ne diyorsun?
+bilmiyormuş gibi yapma boy boy her yerde sizin fotoğraflarınız var. Şimdi bu şirketten defolacaksın. Seni bir daha yakın çevremde görmeyeceğim.
-bora saçmalama sevmek benim de hakkım ne diyorsun sen? Sırf aşık oldum diye benden her şeyi alacak mısın?
+annem öldü. Ve sen sırf aşık olduğun kadını öldürdü diyerek defneyi yıllarca dövdün. Nasıl aşık olursun senin öyle bir hakkın yok.
-tamam şimdi ben gidiyorum. Ama tek suçlu ben değilim çok savunduğun defne umarım hayatında sana iyi şeyler getirir.
Ne diyordu bu ne defnesi. Kafayı yemek üzereyim neler dönüyor bunların arasında ne çeviriyorlar?
Daha fazla düşünmek istemediğim için içmeye gittim biraz kafamı rahatlasam iyi olur.
Saat kaç bilmiyordum eve geldiğimde başım çalıyordu. Aklımda hala defne hakkında gelen mesaj ve babamın dediklerini düşünüyordum. Öfkeme hakim olamayıp hızla defnenin odasına girdim. Uyuyordu hızla kolundan tutup kaldırdım. Uyandığında bana korkuyla bakıyordu.
DEFNE SAYGIN
Uykumdan kolumdan tutup çekilmem ile uyandım. Abim yüzüme öfkeyle bakıyordu. Eski günlerde olduğu gibi korkuyla yüzüne bakarken konuştu "benden ne saklıyorsun bilmiyorum ama dua et senden önce öğrenmeyeyim" kolumu hızla bırakınca sırtımı yatağımın başına çarpmıştım.
Abim gittiğinde hızla dedemi arayıp onda kalacağımı söyledim. Şuan abimden gerçekten çok korkuyordum. Hazır olduğumda dedemin yolladığı arabaya binip dedeme doğru yok aldım.
Yine kimseye haber vermemiştim. Şuan evde kalmaktan deli gibi korkuyorum.Dedemlere geldiğimde hiçbir şey anlatmadan odaya geçtim biraz uyursam iyi gelebilirdi.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
SONUNDA YENİ BÖLÜM GELDİ
SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM BANA DESTEK OLDUĞUNUZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER 💞💞💞💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIYA DOKUNMAK
Teen FictionKim bilebilirdi bana acıyı öğreten bu eve Bir gün geri geleceğimi? ~~~~~~~~~~~ -Bizi affetmen için ne yapalım söyle. Öl de öleyim. Gözlerinin içine baktım belki 1 dakika boyunca pişmanlık, bitmişlik ve umutsuzluk vardı gözlerinde. +Ölmek... bana b...