BÖLÜM 3

2.6K 186 109
                                    

Burası boydan boya kitaplıklarla çevrilmişti. Sade bir meşe masa ile sandalye duruyordu. Ve birkaç tane çekmece. Kocaman pencrelerden bolca ışık geliyordu. Odada bir de gramafon vardı. Severus Harry'i kucağından indirip elinden tutarak Hastane Kanadına gitti. Arkalarında Minerva onları takip ediyordu.

Hastane Kanadına ulaştıklarında Severus "Poppy" diye seslendi. Yetmişli yaşlarındaki kadın yanlarına geldi "Merhaba Severus. İksirleri mi getirdin?" dedi ama yanındaki çocuğu görünce iksirleri getirmediğini anladı. Üstelik çocuk herkesin tanıdığı Harry'di. Severus'a tekrar bakınca, genç adam "Senin de gördüğün gibi bu Harry Potter. Bay Potter hakkında endişelendiğim bazı şüphelerim var. Onun için buradayız. Siz Bay Potter'ı incelerken ben de müdürün ofisinde olacağım. Konuşmamız grreken meseleler var" dedi. Harry'e son kez bakarak "Geri döneceğim" dedi ve Müdürün Ofisine yürüdü.

Müdür, Severus ofsinin kapısını neredeyse kırarak açmadan önce çalışma masasında sakince Fawkes'ın tüylerini okşuyordu. Severus kapıyı kırarcasına açtığında Fawks korkuyla çığlık çığlığa öttü ve tüneğine kondu. Albus "Severus oğlum hoş geldin, Limon Damlası?" Severus Albus'u boğmamak için derin nefesler aldı. En sonunda sakinleşince "Güvende olacağını söylemiştin" dedi tehlikeli bir fısıltıyla. Albus eğer müdür olmasaydı, Severus'un rahatlıkla asasını boynuna tutacağını biliyordu. Albus sakince "Seni anlayamadım oğlum. Daha açıklayıcı olur musun?" Severus iki hızlı adımda müdürün masasına ulaştı "Potter'ın akrabaları ile güvende olacağını söylemiştin!" diye tükürdü. Albus sıkkın bir nefes verdi "Evet söylemiştim. Söylediğim gibi Kan Koğuşları sayesinde gü-" "APTAL KAN KOĞUŞLARIN BİR İŞE YARAMIYOR YAŞLI BUNAK!" Severus koptu. Portrelerden bazıları müdürle bu biçimde konuştuğu için Severus'a çatık kaşlarla bakıyordu.

Biraz sakinleşip devam etti "Akrabaları Bay Potter'a şiddet uyguladı. Aç bırakıldı, dolaba kilitlendi, sevgi verilmedi, köle muamelesi yapıldı- Tanrı aşkına Albus! Daha sayayım mı?" birkaç saniye öylece durdular. Severus, sesi ızdırapla kısık bir biçimde devam etti "Albus sen çocuğun hayatını mahvettin. Çocuk ölüyordu Albus. Buna nasıl göz yumabildin". Albus "Peki ne önerirsin?" diye sordu. Severus düşünerek gözlerini ofiste gezdirdi "Bilmiyorum. Belki çocuğun velayetini başkasına verebiliriz" dedi.

Albus sordu "Peki kimi düşünürsün Severus?" Gerçekten, Harry'yi kim Yaşayan Çocuk olduğu için değil, masum, küçük, sevgiye muhtaç olduğu için evlat edinebilir, sevebilirdi? Veya düzgün, olması gerektiği gibi yetiştirebilirdi? Aklına kimse gelmiyordu. Albus'un ise gözündeki parıltılı yıldızlar geri gelmişti " Ah! Benim aklımda biri var. Çok iyi birisi Harry'i yetiştirebilir. Çok sorumlu birisi Harry için endişelenebilir. Çok bilge birisi Harry'i koruyabilir. Ve çok da sevgiye muhtaç birisi..." dedi. Severus bu 'birisinin' kim olduğunu bulmaya çalışıyordu. Ama aklına kimse gelmiyordu. En sonunda "Kim?" diye sordu. Albus mavi gözlerindeki ışıltı ve yüzündeki sırıtışla, sanki dünyanın en bariz şeyiymiş gibi "Sen" dedi.

Severus sanki büyü yapılmış gibi donmuştu. Müdüre geniş gözlerle baktı. Ağzını açtı sonra tekrar kapadı ama kelimeler ağızından çıkmıyordu. En sonunda "Ne?!" diyebildi. Albus Severus'un bu haline kıkırdadı "Evet Severus aklımda senden iyi Harry'e baba olabilecek biri yok" Minerva ilk kez konuşarak "Albus'a katılıyorum Severus. Harry'nin sana ihticı var, seninde her ne kadar kabul etmesen de Harry'e ihtiyacın var" dedi. Sesi Severus'a bir şeyi anlatmaya çalışan anne tonunu almıştı. Severus annesinin gözlerine baktı. Minerva ona güven verircesine gülümseyerek başını salladı. İksir Ustası derin nefes aldı ve Albus'a dönüp "Evrakları ne zaman halledebiliriz?" dedi. Albus'un gülümsemesi sırıtışa döndü "Bence arkadaşın Lucius Malfoy bu işlere yardımcı olabilir" Severus Lucius'a söyleyip söylememekte kararsızdı. Sonnuçta Malfoy hanesi Karanlık Lord'un sıkı yandaşlarıydı.

Severus düşüncelerini dosyalayıp daha sonra tekrar açmak üzere rafa kaldırdı. Ayağa kalkıp Albus'a baş selamı verdi ve Hastane Kanadına yürümeye başladı.

Harry adamın tekrar gelip gelmeyeceğini bilmiyordu. Ama adamı sevmişti. Ona karşı nazikti. Üstelik ona bir oda bile vermişti! Bir oda! Harry yaklaşan adım seslerini duyunca başını o yöne çevirdi. Evet! Adam sözünde durup gelmişti. Harry adam yatağının yanında durunca gülümsedi. İksir Ustası karşılık olarak gülümsedi ve yatağın yanındaki sandalyeye oturdu "Harry Madam Pomfrey ile tedavin nasıl geçti?" Harry "İyiydi. Artık hiçbir yerim acımıyor veya ağrımıyor" dedi. Severus cevap olarak başını salladı. Soruyu bekletmenin amacı yoktu, direkt sormak daha iyiydi "Harry benimle yaşamak ister misin? Benim evlatlık oğlum olmak ister misin?"

~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~
Helüğğğ canlarrr... Yazarcığınız pislik yaptığ tam yerinde kestiğ. Tamam bu kadar 'ğ' yeter. Şimcik nabıyonuz? Bölüm kısa oldu ama tam yerinde kesildi iyi oldu. Sağlıcaklı kalın yeni bölüm yarınnn veya yarınnndan sonra öptüm sizi okuyan herkese teşekkür ederim
😘
Medya çok alakasız ama çoksel değil mi

Oy verirseniz çok sevinirim

KURTARICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin