KURTARICI

BÖLÜM 11

  Severus, telefonu kullanarak yarın Harry'nin kreşe gelmeyeceğini haber verdi.

  Koltukta oturan Harry'e döndü "Harry yarın kreşe gidemiyorsun maalesef. Çünkü yarın seni evlat edinebilmem için bize sorular sormaya birisi gelecek. Ve eğer sonunda seni evlat edinmeme izin verilirse birkaç evrak imzalayacağım. Sonuç olarak artık kağıt izerinde de oğlum sayılacaksın"

  Harry gülümseyerek başını salladı. Severus Harry'nin yanına oturdu. Çocuğun canının sıkıldığını varsayarak "Harry hadi gel kurabiye yapıyoruz" dedi. Harry neşeyle kalktı ve mutfağa koştu.

  Severus dolaptan malzemeleri alırken Harry'de tezgahın yanına sandalye çekmekle meşguldu.

  Severus tarif kitabını da açtıktan sonra herşey hazırdı. Severus bir yerden toka bularak, saçlarını arkadan salaşça topladı. Harry kıkırdayınca Severus Harry'e döndü "Beğendin mi Harry?" dedi. Harry başını evet anlamında sallayınca kurabiye yapmaya başladılar.

  Severus malzemeleri katıyor, Harry ise karıştırıyordu. Her şey sakin ve mükemmel ilerliyordu. Ta ki unu tarife ekleyene kadar...

  Severus bir parmağını una batırarak malzemeleri kapta karıştıran Harry'nin burnuna dokundu. Harry adamın ne yaptığını anlamak için burnuna baktı.

  Severus kıkırdamaya başladı. Harry kaşlarını çatarak un paketine ulaştı. Elini içine daldırarak Severus'un kazağına dokundu. Şimdi genç adamın kazağında küçük bir el izi vardı.

  Severus bir avuç un alarak kahkaha atan Harry'nin yüzüne attı. Harry yüzüne gelen undan dolayı, yüzünü buruşturmuştu.

  Artık Severus da Harry de bunun bir savaş olduğunu biliyordu. Artık ikisi de birbirine avuç avuç un atıyorlardı. Kahkahalar, unlar havada uçuşuyordu.

  Harry, Severus'tan kaçmak için oturma odasına koştu. Severus bir kolunda un pakedini tutuyor, diğer eliyle de Harry'e un atıyordu.

  Harry çığlıklarla koltukların arkasına saklanıyor, koşturuyordu.

  Severus da Harry'nin arkasından koşuyordu.

  Sonuç olarak şimdi mutfak,oturma odası, giriş kapısının önü tamamen unla kaplıydı.

_______________________________________

Minerva ağır bir çalışmadan sonra, gözlüğünü çıkararak başını ovdu. Gözüne karşısında bulunan şömine takıldı.

Severus'a kısa bir ziyaret yapabilirdi. Şömineye doğru yürüyerek eline Floo tozu aldı. Şömineye adımını attı ve "Severus'un dağ evi" dedi. Kısa bir süre sonra yeşil ateşler onu yuttu.

_______________________________________

  Severus şöminenin önünde duran Harry'e hedef aldı. Hesaplamaları bitince Harry'e avcundaki unu fırlattı. Ama tam o sırada...

  Harry kaçmış ve Minerva şöminede belirmişti. Yani, o bir avuç un Minerva'nın yüzüne uçmuştu.

Harry eliyle ağzını kapatmış kıkırdıyordu. Minerva şoktaydı ağzı açık elleri havada kalakalmıştı. Severus sertçe yutkundu. Sadece cılızca "Anne..." diyebilmişti.

  Minerva ağzını açtı kapadı açtı ama ses çıkmadı. Şokundan sıyrılınca "SEVERUS!" diye bağırdı. Severus kadının bağırmasıyla yüzünü buruşturdu. Minerva devam etti "Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz!?"

  Minerva yüzündeki unu sildi. Harry'e baktı. Çocuğun saçları ile kıyafetleri olduğu gibi unla kaplıydı. Severus'a döndü. Genç adama kaşlarını çattı. Sonra kendini tutamayıp gülmeye başladı.