Severus'un yaraları gün geçtikçe iyileşiyordu. Bu gün bir kreş daha bulmuştu. Ve şanslıydı ki saatleri, konumu her şeyi kriterlerine uyuyordu. Yarın Harry'i kreşe bırakacaktı
Şimdi akşam vaktiydi. Yemek yenmiş, yatma zamanı gelmişti. Severus siyah pijamalarını üzerine geçirip yatağa kendini bıraktı.
Harry yatağında yatıyordu. Uyumak istiyordu ama çakan şimşekler onu korkutuyordu. Yorganın içinde bir top olmuştu. Dışarı çıkmaya da korkuyordu çünkü karanlıktı. Severus'un yanına gidebilirdi. Ama korkuyordu. Ne yapacağı hakkında on dakika düşündükten sonra Severus'un yanına gitmeye karar verdi.
Sarı ışıklarla aydınlatılan koridoru jet hızında geçerek Severus'un odasının kapısını açtı. İçerisi karanlıktı. Harry karanlık durması için özel bir büyü kullanıldığını düşünüyordu. Önünü göremediğini için kollarını önüne uzatarak, yavaşça ilerledi. Önünde yumuşak birşey hissedince durdu. Bu yatak olmalıydı. Bir bacağını yatağa atarak yatağa oturdu. Örtünün ucunu bulup, örtünün içine kıvrıldı. Severus yataktaki kıpırtıyı hissedince, başını o yöne çevirdi. Hemen yanında örtülerin altında top olmuş Harry vardı. Severus gövdesini de o yöne çevirerek Harry'e baktı. Hafifçe sırıtarak "Yatağının suyu mu çıktı da benimkine geldin?" diye sordu. Harry adamın sırıttığını görerek kaşlarını çattı. Ama bu sadece genç adamın daha da sırıtmasına neden oldu. Harry daha da sinirlenerek, örtülerin altından Severus'un bacaklarını tekmelemeye başladı.
Şimdi, Severus'un kahkahaları, Harry'nin "Gülme!" diyen bağırışlarına karışmıştı. Harry en sonunda tekmelemeyi bıraktı. Severus da gülmesini zar zor bastırarak "Ne oldu?" diye sordu. Harry buraya geliş sebebini hatırlayarak suskunlaştı. Severus'a doğru kayarak başını adamın göğsüne koydu "Gök gürlüyor-" "Biliyorum" dedi Severus. Harry adamın omzuna yavaş bir yumruk attı. Severus zar zor gülmesini geri itti "Eee?" diyerek çocuğu devam etmeye teşvik etti. Harry tekrar konuştu "Korkuyorum..."
Severus gözlerini yuvarladı. Ama o daha küçük bir çocuktu korkması doğaldı. Ama Severus bunu umursamamalıydı. Ama Severus bunu umursamazsa çocuk daha da korkacaktı. Ama Severus çocuğu-AMA SEVERUS ÇOCUĞU UMURSUYORDU!
Sağ omzundaki melek son noktayı koyduktan sonra sol omzundaki şeytan "Öff" diyerek yok oldu. Harry Severus uzun süre cevap vermeyince fısıldayarak "Severus? Uyudun mu?" diye sordu. Severus bir kolunu çocuğun sırtına doladı "Hayır" dedi. Harry fısıldadı "Severus? Bana bir hikaye anlatır mısın?" Severus derin bir nefes verdi. Cidden Severus ve gece hikayeleri? "Harry ciddi misin?" Harry tekrar fısıldadı "Evet"
Severus biraz düşündükten sonra bir hikaye buldu "Bir zamanlar... Bir ağacın önünde, kardeşiyle tartışan güzel bir kız varmış. Kardeşi kıza" Sen bir ucubesin!" diye bağırıyormuş. Kız-" "Severus kız ile kardeşinin ismi neymiş?" diye sordu uykulu Harry. Severus hikayesinin bölünmesine kızdı ama birşey demedi. Biraz düşündükten sonra "Kızın ismi Lillian, kardeşinin ise Penia'ymış" diyerek hikayesine devam etti "Kız ise üzgün bir sesle "Penia lütfen böyle deme" demiş. Penia ise "Öylesin ucube!" diye bağırarak oradan uzaklaşmış. O sırada ağacın oradan genç bir çocuk çıkmış. -Harry'nin isim soracağını bildiği için- Bu genç çocuğun adı Servers'mış. Lillian'ın yanına gelip "Sen de benim gibisin" demiş. Lillian ona anlamayark bakınca, yerden bir çiçek koparıp kavaya nazikçe fırlatmış. Çiçek havada süzülerek kızın eline konmuş. Kız gülümsemiş. İki çocuk kaynaşmışlar. Sonsuza dek arkadaş olmuşlar. Beraberlermiş, her zaman" diyerek Severus hikayesini bitirdi.
Kollarında uyuyan küçük Harry'nin bedenine son bir kez baktı ve saatin üç buçuğunda uykuyu bekledi...
Severus sabah sekiz buçukta gözlerini açtı. Harry aynı pozisyonda; başı Severus'un göğsünde uyuyordu. Severus yavaşça çocuğun sırtına doladığı kolunu çekti. Harry buna karşılık sadece derin nefes aldı. Sonra Severus çocuğu fafifçe sarstı. Çocuk anlaşılmayan bir şey mırıldandı ama sonunda gözlerini açtı. Severus "Günaydın" dedi. Harry büyük bir esnemeyi boğarak "Sana da" dedi. Harry yavaşça yataktan inerek odasına giyinmeye gitti. İkisi üst katın koridorunda buluştu. Harry tam gitmek üzereyken, Severus onu omzundan sıkıca tuttu. Çocuğu biraz kendine yaklaştırdı. Evde biri vardı, yemek kokuları geliyordu.
Gerçi bir düşman "Uyanınca mutlu olsunlar kahvaltı hazırlayayım" veya " Uyanmalarını beklerken midem kazındı, atıştırayım" demezdi.
Yavaşça Harry'i arkasına alarak merdivenden indi. Mutfaktan tabak, çatal sesleri geliyordu. Severus hızla mutfağın kapısında durdu ve "Kimsin sen?!" diye bağırdı. Mutfaktakinin çığlığından sonra elindeki tabak büyük şangırtıyla kırıldı. Severus kime bağırdığını öğrenince 'eyvah' dedi. Çünkü tam karşısında çok sinirli bir Minerva duruyordu. Zayıf bir sesle "Anne hoşgeldin" diye mırıldandı. Minerva'nın sadece "SEVERUS!" diye bağırması yetmişti. Genç İksir Üsatdı yüksek sesten yüzünü buruşturdu. Minerva devam etti "Severus sen ne yaptığını sanıyorsun? Bir; evini bilen tek benim. İki; hangi düşman gelir yemek yapar-" "Beni zehirlemek isteyen biri" omuz silkerek Severus cevapladı. Minerva ile Severus laf kavgası yaparken, Harry yürüdü ve sandalyeye oturup kahvaltı etmeye başladı. Severus en sonunda Harry'nin masada yemek yediğini gördü "Harry?-" dedi. Harry hemen cevapladı "Açım Severus üstelik kreşe geç kalmak istemiyorum" dedi. Severus başını salladı. Böylece kavgayı bitirip Minerva'yla kahvaltı masasına oturdular.
Severus siyah kazak ve koyu gri kotunu giydikten sonra Harry'e bakmaya gitti. Çocuk açık bir gri kot ile kırmızı bir kazak giymişti. Herhangi bir çantaya ihtiyaç yoktu. Yemek, su vesayre hepsi oradan veriliyordu.
Herzamanki gibi Harry'i kucağına alarak cisimlendi. Bir binanın arkasına cisimlenmişlerdi. Severus Harry'i yere indirdi. İkisi kreşin kapısına yürüdüler. Severus Harry'i sakin bir yere çekti "Harry şimdi... Seni buraya bırakacağım, yaşıtlarınla biraz zaman geçirmelisin... Ayrıca biliyorsun çalışmak zorundayım. Ama ne olursa olsun seni bırakmayaca-" Harry elini dur anlamında kaldırarak "Tamam, tamam Severus" dedi. Kapısı açık sınıfa doğru yürürken Severus arkasından "Harry" diye seslendi. Harry gözleri devirdi. Severus'un yanına gelerek konuşmasını bekledi. Severus Harry'nin boyuna gelmek için diz çöktü "Sihirden bahsetmek yok" diye fısıldadı. Harry başını sallayarak Severus'un daha fazla konuşmasını önlemek için sınıfa doğru koştu.
Çok çocuk yoktu. On-on beş kadardı. Herkes bir köşede oyun oynuyordu. Bir kız hariç. Oyun oynayanlardan uzakta, bir masada oturmuş boyama kitabını sanki dünyanın en önemli şeyiymiş gibi dikkatle boyuyordu. İyi bir arkadaş için uygundu ha?
°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°
Merhabalarr... Sizce bu kız kim? Tahmin edin. 888 kelime oldu. Okuyan oy veren yorum yapan herkese teşekkürler
😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARICI
FanfictionHarry Dursleyler'den dört yaşında kurtulursa ve bu kurtarıcı Snape olursa ne olur? =} Harmione düşünüyorum ama bu kitap Harry'nin çocukluğu ile ilgili o yüzden ikinci kitapta Harmione diyebiliriz. ÖNEMLİ: e-posta sorunu nedeniyle yarım bırakılmak zo...