BÖLÜM 14

1.7K 161 32
                                    

  Severus Hogwarts'taki evinin çoğu yerini düzenlemişti. Sadece Harry'nin odası kalmıştı. Oraya el atmamıştı çünkü Harry'nin istediği gibi olmalıydı. Harry'le beraber düzenleyecekti orayı.

  Yorgunca kendini deri koltuğa bıraktı. Bir haftalık uzak kalsa da ev vasat durumdaydı. Bir anda kapısı çalındı. "Gel" komutu verdikten sonra içeri, Hogwarts'taki bir ev elfi olan Nelli girdi. Severus'un öninde eğildikten sonra "Madam Pomfrey sizin getireceğiniz iksirleri soruyor efendim" dedi.

  Severus başını salladı "Şimdi götürüyorum, teşekkürler" dedi. Ev elfi son bir kez eğilerek gitti. Severus ahşap kasanın içine iksirleri doldurarak Hastane Kanadına ilerledi.

_______________________________________

  Harry ile Hermione önündeki kağıtlara bir kış resmi çiziyorlardı. Öğretmenleri onlara kağıt, kalem, pamuk vererek kış resmi yapmalarını söylemişti.

  İkili bir yandan konuşuyor bir yandan da çiziyordu. Harry merakla sordu "Hermione ailen ne iş yapıyor?" kız üzgünce iç çekti "Onlar... Doktor..." dedi. Harry kaşlarını kaldırdı "Peki ne doktoru?" diye sordu.

  Kız omuz silkti "Bilmiyorum doktor işte" Harry başını salladı. Belli ki bu konuda onu üzen bir şey vardı. Hermione ona döndü "Peki senin ailen ne iş yapıyor?"

  Harry kıza sihirden bahsetmemeliydi. Severus ne iş yapıyordu? Profesördü. Yani öğretmendi. "Öğretmen" dedi. Kız kaşlarını çattı "Hangisi?" Harry biraz sessizlikten sonra "Babam" dedi. Severus'a baba demek... Garip hissettirmişti. Acaba Severus baba olarak hitap edilmek ister miydi?

  Bir babası olması hissi garipti. Çok garip. Sanki yüreği sıcacık olmuştu. Bir an Severus'a sürekli baba demek istedi. Hermione'nin onu dürtmesiyle kendine geldi "Harry bir şey sordum"

  Harry dikkatini kıza verdi "Ah, özür dilerim Hermione. Duymadım" dedi. Kız "Sorun değil, şey soracaktım an-"

  Şlap!

  Hermione direkt Harry'e döndü. David adında bir çocuk Harry'e küçük ama sert bir oyuncak fırlatmıştı. Sonuç olarak Harry'nin kolu çizilmişti. Çocuklar kahkahayla gülerken, Hermione Harry'e döndü "Ah Harry!" diyerek, Harry'nin kolunu tuttu.

  Harry ise pek bir şey hissetmemişti ama kızmıştı. Gerçekten ne amaçla atmıştı o oyuncağı?

  Kız bir süre Harry'nin yarasını inceledi. Kanıyordu. Ama küçük bir çizikti. Şimdi öğretmenleri David'i azarlıyordu. Hermione yumuşak bir sesle sordu "Acıyor mu?" daha çok fısıltı gibiydi. Harry başını 'hayır' anlamında salladı.

  Hermione çantasından baykuş desenli, mor bir yarabandı çıkardı. Dikkatli ve nazikçe Harry'nin koluna yapıştırdı.

  Harry teşekkür olarak gülümsedi. Hermione de gülümseyerek karşılık verdi.

_______________________________________

  Severus son eşyaları yerleştirdikten sonra koltuğun üstünde duran koliyi fark etti. Küçüktü içinde kitapları vardı. Dağ evinde okumak için aldığı dört kitabı geri getirmişti.

  Koliyi yavaşça açtı. Ama kolinin içinde dört kitap dışında bir de albüm vardı. Aşınmış siyah deri kaplı albümde Severus'un sınırlı sayıdaki mutlu anıları vardı.

  Albümü uzun zamandır açıp incelememişti. Şimdi de incelemeyecekti. Buna Harry ile birlikte bakması keyifli olurdu. Ayağına sürünen bir şey hissetti. Ayağına baktığında Grumpy'i gördü. Gülümseyerek,sağa hafif eğilip kedinin kafasını okşadı.

  Severus kedisini Hogwarts'ta bırakmıştı. Grumpy isminin anlamı gibi huysuz bir kediydi ama Severus'u herkesten ayrı tutar, kendini sevdirirdi.

  Severus onu akşam vakti bir muggle sokağında bulmuştu. Yağmurdan tüyleri ıslanmıştı. Bir süre annesinin gelmesini beklemişti ama gelen olmamıştı. O da kediyi alıp Hogwarts'a getirmişti.

  Genç adam kediyi kucağına alıp koltuğa oturdu. Hem bir molaya ihtiyacı vardı hem de ikisi de birbirini özlemişti.
 
_______________________________________

  Harry ile Hermione yemek yedikten sonra son oyun saatlerini konuşarak geçirmişlerdi. Yemek yendikten iki buçuk saat sonra evlere dağılıyorlardı. Şimdi de eşyalarını topluyorlardı.

   Toplandıktan sonra tekrar yerlerine oturmuşlardı. Öğretmenleri onları zamanı gelince dışarı sıra halinde çıkardı.

  Harry, Severus'u görünce yanına koştu. Severus Harry'i kucakladı. Kalabalığı ikisi de sevmediği için gevezelik etmeden kreşin çıkışına yöneldiler.

  Dışarı çıktıklarında Severus Harry'e gününü sordu. Çocuk "Güzeldi. Hem bu gün öğlen yemeğinde kurabiye vardı" diye yanıtladı.

  İkili Hogsmade'e cisimlendi. Harry sağ evinden farklı bir yere cisimlenince gözlerini kırpıştırıp etrafa bakındı. Soran gözlerle Severus'a baktı. Severus "Sana bahsetmiştim, ben bir Profesör'üm. Hogwarts'ta benim eğitim verdiğim okul. Artık uzun bir süre dağ evine dönmeyeceğiz. Artık evimiz burası. Tamam?" dedi. Çocuk kafasını 'evet' anlamında sallayınca "Güzel" diye mırıldanarak yürümeye başladı.

_______________________________________

  Severus Harry ile Hogwarts'ın ihtişamlı kapısından içeri girdiler. İkili zindanlara doğru hızlıca yürüdüler. Severus zindanlara geldiğinde kapının şifresini söyleyerek içeri girdi.

  Harry oturma odasını incelemeye başladı. Severus çocuğun paltosunu çıkarınca bir şey dikkatini çekti. Çocuğun kolunda bir yarabandı vardı.

  Çocuğun yanına diz çökerek, kolunu eline aldı. Harry Severus'un koluna baktığını görünce Severus'a döndü. Severus "Ne oldu?" diye sordu yumuşakça. Harry cevapladı "Önemli bir şey değil. David'in suçuydu"

  Severus başını salladı "Yarabandını çıkarıp bakabilir miyim?" diye sordu. Harry başını salladı. Severus nazikçe yarabandını çıkardı. Önemli bir şey değildi. Sadece küçük bir çizikti. Bir merhem çağırarak çocuğun koluna sürdü. Sonra yarabandını tekrar yapıştırdı "Yarabandını kim verdi?" diye sordu. Harry "Hermione" diye cevapladı.

"Hermione? O da kim?"
 
"Hermione benim arkadaşım. Buğday tenli. Kahverengi gözlü. Ve yine kahverengi kıvırcık saçları var"

  Severus kafasını salladı. Çocuğun arkadaş edinmesine sevinmişti. Harry'nin heyecan çığlığıyla çocuğa döndü. Harry Grumpy'i bulmuştu. Severus'a soran gözlerle bakıyordu. Severus kafasını salladı. Harry koruyucusunun izin verdiğini görünce sevinçle kediyi okşamaya başladı.

°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°
 

  Merhaba... Şimdi geçen bölüm Powla'yı yıldızlamıştım. Hiç bi anlamı yok. Rastgele tuşlara basınca öyle bişi çıktı. İsim bulamadım napim. Bir de yine geçen bölüm Heri esmer demiştim. Harry aslında yarı Hint'li. Çünkü James Potter'ın annesi Hint'liydi. Yani Harry'nin büyükannesi Hintli. O yüzden o da esmer bir ten rengine sahip. Bunu bir yerde okumuştum şimdi hatırlayamıyorum. Medyada Grumpy'i görüyoruz. Grumpy bir kız bu arada. Neyse okuyan, oy veren, takip eden herrrkese teşekkür ederim. Bin okunmaya gelmişiz üstüne 11 eklemişiz teşekkür ederimmmmm. Canlarım benim. Hikayemi okuma listesine ekleyenlerin listesinde olmaktan onur duyuyorum (onur duymak kelimesini hiç kullanmadığımdan kendimi bi garip hissettim). Seviyorum siziii
❤️

 

KURTARICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin