BÖLÜM 8

2K 168 79
                                    

Neyse ki gece huzurlu geçmişti. Harry'nin hiçbir kabusu yoktu. Ama Severus'un kreş bulma zamanı azalıyordu. Hogwarts'ın açılmasına az bir zaman kalmıştı.

Şimdi bahçede iksir için bazı otlar topluyordu. Harry ise yanında bazı otları suluyordu. Az sonra Malfoy Malikanesi'ne gidip vasilik için ne yapabileceklerini konuşacaktı. Harry'i oraya götürmeyi düşünmüyordu. Çünkü Karanlık Lord'un sıkı takipçisi Lucius'un nasıl tepki vereceğini kestirmek zordu. Severus bir lanet yiyeceğini kesin biliyordu.

Severus Harry'i Minerva'ya bırakmadan önce son bir kez sarıldı ve şöminede kayboldu. Az sonra Molfoylar'ın muhteşem malikanesindeydi. Karşısındaki koltukta en yeni Malfoy varisiyle konuşan Narcissa Malfoy vardı. Severusu görünce gülümsedi "Severus bu ne güzel sürpriz! Buyur lütfen" dedi yanındaki koltuğu gösterirken. Severus küçük bir baş selamı verdikten sonra boş koltuğa oturdu. Dört yaşındaki Draco neşeyle Severus'un yanına koştu. İksir Ustası çocuğu gülümseyerek kucağına aldı. Merdivenden gelen ayak sesleri duyunca başlar o yöne çevrildi. Bütün asaletiyle merdivenlerden inmekte olan Lucius Malfoy göründü. Draco yaptığı yaramazlıktan dolayı ceza almamak için Severus'un kucağından inerek son sürat bahçeye koştu. Lucius oğlunun kaçtığını görse de sessiz kaldı. Severus'u görünce sert yüzünden bir gülümseme geçti "Severus eski dostum! Hoş geldin nasılsın?" diye sordu. Severus baş selamından sonra "İyiyim Lucius. Bakanlıkla ilgili bir konuda yardımına ihtiyacım var" dedi Lucius merakla kaşlarını kaldırdı "Buyur söyle Severus. Elimden geldiği kadar yardım etmeyi isterim" dedi ev elfi Malfoylar ile Severus'a çay ikram ederken. Severus derin bir nefes alarak "Evlatedinmekistiyorum" diye mırıldandı. Ama Malfoylar onu rahatlıkla anlamıştı. Narcissa'nın ağzına götürmekte olduğu çay bardağı havada kalmış, Lucius'un ise çayını karıştırırken çıkardığı ses yarıda kesilmişti. Üç yetişkin bir süre birbirlerine baktıktan sonra, Narcissa ilk kendine gelen kişi oldu "Peki Severus... Açıkçası bu karar bizi şaşırttı... Bilirsin... Sen çocukları pek sevmezsin" dedi. Lucius'da konuşmaya katılarak "Eee evlat edineceğin çocuk kim?" diye sordu. İşte Severus'un ayvayı yediği zamana geldik. Severus bir lanete, yumruğa ve daha bir çok şeye hazırlayarak "Harry Potter" dedi.

Narcissa ile Lucius ağızlarındaki çayı püskürdü. Lucius şangırtılı şekilde çayını sehpaya koyduktan sonra Severus'un karnına yumruk savurdu. Yere yığılan Severus'un üzerine atlayıp boğazını sıktı "Severus! Sen ne yaptığını sanıyorsun!?" Severus'un boynundaki baskı nedeniyle sesi boğuk çıkıyordu "Lu-Lucius... Sözümü tu-tutuyorum" Lucius daha da öfkelenerek Severus'un sol yanağına yumruk attı "Severus sen hala o kadında mı takılıp kaldın! O bir bula-" "SAKIN ONA BU İSİMLE SESLENME!" diye bağırdı Severus. Narcissa artık dayanamayarak Lucius'un yayına koşarak, elini Lucius'un omzunu sıkıca tuttu "Yeter artık Lucius!" diye bağırdı. Draco'nun burada olmaması büyük şanstı. Lucius bir süre daha Severus'a baktıktan sonra üzerinden kalktı.

Narcissa yerde yatan Severus'un kalkmasına yardım ederek ev elfinin getirdiği suyu Severus'a uzattı. Severus başını sallayarak reddetti. Sonra ayağa kalkarak Lucius'a baktı "Lucius anlamıyorsun. Ya Narcissa başkasıyla evlenseydi, talihsiz bir şekilde ölseydi ve ondan kalan tek şey oğlu olsaydı? Ne yapardın?" dedi. Lucius hala öfkesinden derin,sığ nefesler alıyordu. Gözlerini karısına çevirdi. Her ne kadar anlaşmalı bir evlilik olsa da, Lucius karısını çok seviyordu. Tekrar Severus'a dönerek "Lanet olsun Severus! Seni şu an Lord'a ihanetten öldürmem gerekirdi! Şükret arkadaşımsın! VE sana yardım edeceğim için Lord'a ihanetten dolayı hayatım ve ailem tehlikede! Yarın öğleden sonra buraya gel! Aptal!" diye bağırdı.

Severus Lucius'u en hassas noktasından vurmuştu. Yardım edeceği için mutluydu. Dudağının kenarından hafif bir zafer gülümsemesi geçti. Gülümseme fazla uzun sürmedi çünkü kızgın Lucius'u daha da kızdırmamalıydı. Şömineye girdi, tozu atıp evin ismini söylemeden önce Malfoylar'a "İyi günler" diledi ve şöminede kayboldu.

Severus şömineden çıkarak yanındaki tekli koltuğa oturdu. Lucius sadece iki darbe vursa da eli sertti. Şimdi koltukta yığılmış soluklanıyordu. Yanına gelen ayak seslerini duyunca toparlanmaya çalıştı ama pek mümkün olmadı "Aman Tanrım! Severus oğlum, sana ne oldu?" diye sordu Minerva. Severus'un oturduğu koltuğun yanına diz çöktü. Yüzünü buruşturarak Severus'un sol yanağına parmak uçlarıyla hafifçe dokundu. Severus dişlerini sıktı. Minerva "Bekle, sana bir ağrı kesici iksir bulmalıyım" diyerek kalktı. Severus acıyla ofladı. Karnına aldığı darbe nefes almasını zorlaştırıyor, acı veriyordu. Gözüne yanına sessizce gelen, zümrüt yeşili gözlerinde endişe barındıran çocuk takıldı "Harry? Bir şey mi oldu? Buraya gel" dedi. Harry yavaşça Severus'un yanına geldi. Çocuğun onun için endişelendiğini biliyordu. Güven verircesine, çocuğun saçlarını okşadı. Harry'nin gözleri dolmaya başlamıştı. Tekrar ofladı, şimdi çocuğu iyi olduğuna ikna etmek zorundaydı. Severus tam ağzını açmıştı ki beklemediği bir şey oldu. Bir anda kucağına atlayıp, kollarını omzuna koyan bir şey onu esir almıştı. Harika(!) çocuk ağlamaya da başlamıştı.

Severus çocuğun saçlarını okşadı ve sırtına daireler çizerek çocuğu yatıştırdı. Şimdi Harry sadece burnunu çekiyordu. Ama yüzü hala Severus'un göğsüne gömülüydü. Severus çocuğun biraz sakinleştiğini fırsat bilerek konuşmaya başladı "Harry ben iyiyim. Sadece biraz acıyor-" "Yalan söyleme" dedi üzgün bir ses. Severus derin bir nefes aldı. Burada çocuğu sakinleştirmeye çalışıyordu, çocuk ise susmuyor kendini daha da üzüyordu. Madem her şeyi biliyordu, o zaman gerçeği söyleyecekti biraz sert tonda devam etti "Evet Harry, sol yanağım gerçekten çok acıyor. Ayrıca karnıma mükemmel bir darbe aldım bu yüzden de nefes almakta zorlanıyorum. Ve kucağımda oturan çocuk onu sakinleştirmeye çalışıyorken, kendini daha da üzüyor. Yeterince doğru mu?" hızlı konuştuğu için almakta zorlandığı nefesi daha zor alıyordu. Harry'nin soluğu hızlı ve kesik olmaya başlamıştı. Yani her an ağlayabilirdi "Ö-özür dilerim" dedi cılız bir sesle. Severus çocuğun ağlamak üzere fark etti ve tekrar kollarını çocuğun etrafına sardı. Burnunu çocuğun karışık saçlarına gömerek kokuyu içine çekti. Her ne kadar itiraf edemese de Harry yaralarına iksirden bile iyi geliyordu.

Minerva Harry ile Severus'u yeterince yanlız bıraktığını düşünerek aldığı iksir ve merhem ile birlikte içeri geldi. Severus'a iksiri uzattı. Severus iksiri tek yudumda içti. Harry artık ağlamıyordu. Severus'un kucağından inip yere oturdu. Minerva merheme nazikçe iki parmağını daldırıp, Severus'un sol yanağına sürdü "Şimdi nasılsın Severus?" dedi. Severus'un yaraları iksir, merhem en çok da Harry sayesinde iyi hissediyordu "Evet iyiyim" dedi.

Harry aklına bir şey gelmiş gibi doğruldu "Petunya Teyze Dudley'nin canı yandığında, acıyan yerini daima öperdi" dedi. Minerva ile Severus çocuğun asıl demek istediğini çok iyi anlamıştı. Minerva kahkahalarla gülerken, Severus bağırıyordu "Hayır anne! Bunu yapmayacaksın!" Minerva gülmesini durdurmak için derin bir nefes aldıktan sonra "Aaa? Neden Severus? Çocuk bence çok haklı" dedi. Severus'un yanına gidip sol yanağına küçük bir öpücük kondurdu. Severus elini, parmakları yüzünü örtecek şekilde alnına yaslamıştı. Bu sayede kızardığını kimse görmemiş oldu. Harry'nin bu olayı kimseye söylememesini umuyordu. Her ne kadar mümkün olmasa da...

°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°
Merhabalarrr...Medya müqqq ötesi jkddkdlld. Hikayem gittikçe kötüleşiyormuş gibi hissediyorum. Çünkü yazacak bir şey buluyorum da bir türlü birleştiremiyorum. Galiba uzuun bir süre bölüm gelmeyecek. Her neyse. Son kısım çok eğelenceliydi değil mi? Şahsen ben bayıldım. Okuyan herkese teşekkür ederim. rosabaharr ve morzambakk kusura bakmayın geçen bölüm size en çok teşekkür etmeyi unuttum 😆. O yüzden size de en çok teşekkür ederim. Cümlem garip olsa da anladınız siz beni lsşşaös. Okuyan ve oy verenlere teşekkür ederim. Öpüyorum sizi
😘

KURTARICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin