" Evet, sana aşığım." Yutkundum.
Ne dedi o?Hani hayatta bazı anlar vardır ya eliniz ayağınız birbirine dolaşır, ne yapacağınızı bilemezsiniz. İşte şu an tam da o ânı yaşıyorum.
Utançla gözlerimi Onur 'un gözlerinden kaçırıp Can 'a baktım. Çiğdem onun kaşıyla ilgilenirken o öfkeyle bana bakıyordu. İyi de onu ben mi dövdüm. Öfkesi neden bana?
Onur tekrar çenemden tutup beni kendisine çevirdi." Peki sen.. yani.. sen beni seviyor musun?" Yutkundum. Şimdi ne diyecektim? Ona gerçeği söylemeli miydim? Gözlerimi elimdeki buzlara çevirdim.
" Bunları sonra konuşalım. Şimdi dudağınla ilgilenmem lazım. Sonra da Can 'ın yanına gideceğim, şu an çok öfkeli." Onur kaşlarını çatıp Can 'a baktı.
" Ben şimdi onun öfkesine sıçacağım o olacak." Dedi kendi kendine ama ben duymuştum.
" Arkadaşım hakkında doğru konuşursan sevinirim." Dedim, pansuman yaparken.
" Onun niyeti farklı ama neyse..."
Pansumanı yaptıktan sonra Onur 'a baktım.
" Pansumanı yaptım. Ben Can 'ın yanına gidiyorum."
" Bir şartla gitmene izin veririm..." Soran gözlerle baktım.
" Neymiş o şart."
" Ben sana mesaj attığımda okulun arka bahçesine geliceksin, konuşacağız." Ofladım.
" Off.. tamam." Dedim ve Can 'ın yanına gittim.
Çiğdem işini çoktan halletmiş masasına gitmişti. Can ise bir yerde bağdaş kurmuş oturuyordu. Ben de aynı Can gibi bağdaş kurup yanına oturdum.
" Onun seninle derdi ne? Niye bulaştı ki bize? Yoksa o senin sevgilin mi?" Dedi Can bir yere bakarken. Onun kime baktığını görmek için baktığı yere baktım.
Onurla Can burunlarından soluyarak birbirlerine bakıyorlardı. Can 'ın bana bakmasını sağlamam lazım yoksa yine kavga çıkacak." Hayır sevgilim değil." Can bana baktı. Devam ettim.
" Ama sen arkadaşımsın." Can birden ellerimi tutup gözlerimin içine baktı.
" Ama ben seninle arkadaş değil, daha fazlasını istiyorum ve o çocuğun yanında dolaşmasını istemiyorum." Ne?! Onur haklıymış bana "niyeti farklı" demişti. Aniden ellerimi çekince şaşırdı.
" Böyle düşüncelerin olduğunu bilmiyordum ama ben öyle düşünmüyorum kusura bakma." Diyerek ayağa kalktım.
" Bu arada kaşında düzelmiş onun adına özür dilerim hadi şu pastayı yapalım da bitsin ben keki, sen de gramajı yap tamam mı?"
Can hayal kırıklığı ile kafasını sallayınca masanın yanına gidip pastayı yapmaya başladık. Millet kekini yapıp fırına vermiş biz daha krem şantideyiz. Neyse hızlı olursak yetişiriz, zaten bizim sınıf çok yavaş.
Keki hızla yapıp fırına verdim. Arada Onur ile Çiğdem 'e de bakıyordum. Onur ciddi ciddi işini yaparken Çiğdem sanki ortada komik bir durum varmış gibi sırıtıp Onur 'a bakıyordu. Bu şeytan kız birazdan bir şey yapmazsa ben de hiçbir şey bilmiyorum.
Keki fırından çıkarıp üç parçaya böldüm.
Can 'ın yaptığı gramajı kekin üstüne döktük. Pasta neredeyse hazırdı. En üst kısım için ben meyveleri kes- Can krem şantiyi masaya sıkıyor!" Can ne yapıyorsun?" Dedim şaşkınlıkla o ise hâlâ bana bakarak masaya krem şanti sıkıyordu. Sınıftan gelen öksürük sesi ile sınıfa baktım. Onur "ne yapıyor bu?" der gibi çatık kaşlarla bana bakıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu S.O.N
Teen Fiction- Sen ve ben bir papatyayız Nehir. Sen papatyanın yaprakları ben ise gövdesiyim. Kimse seni benden koparamaz.-