( 3 gün sonra..)
Selim, Nazlı ve Selin beni öğle arasında şirketten çıkarıp bir restauranta götürdüler. Selim 'in dün karşısına geçtim.
" Selim 5 yıl önceki teklifin hâlâ geçerli mi?" Dedim ve o da " tabii ki evet " deyip bana sarıldı. Az kalsın öpecekti ama zor kurtuldum.
Bugün Selim ile nişanımız var ve yemekten sonra kıyafet bakmaya gideceğiz. Tepsiyi felan annemler halledecekmiş. Nişan işini hemen yapmak istedim, yalanım anlaşılmasın diye. Zaten Selim de hemen kabul etti.
" Canım neden hiçbir şey yemiyorsun?"
Aslında Selim 'e karşı suçluluk duygusu hissediyorum ama ne yapayım elimden daha fazlası gelmiyor. Gülümsedim." Bilmem pek canım istemiyor. Akşam için heyecanlıyım ondandır." Galiba evlenince hayatım aynı böyle yalan söyleyerek geçecek. Selim sadece sırıttı.
Yemeklerimizi yedikten sonra kızlar ile bana abiye, Selim 'e de takım elbise aldık. Selim bizi bizim eve bırakıp kendisi de kendi evlerine gitti. Kızlarla hazırlanmaya başladık.
" Nehir sen Selim ile nişanlanmak, evlenmek istemiyorsun değil mi?" Dedi Selin gözlerimin içine bakarak.
" Yoo nereden çıkardın? Baksana ne kadar heyecanlıyım." Dedim gülerek ama içim çok huzursuz.
" Aynen aynen yerinde duramıyosun, görsen." Dedi Nazlı.
" Of kızlar yeter! İstiyorum." Kızlar tepkimi beklemiyorlardı.
" Tamam tamam bir şey demedik." Hep beraber gülünce hazırlanmaya devam ettik.
Hazırlığımızı bitirip annem, babam ve Hanife teyzeye yardım ettik. Kapının çalmasıyla annem çığlık attı.
" Ay! Geldiler." Babam güldüğü sırada kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtım. Selim beni baştan aşağıya süzüp ailesi ile birlikte içeriye geçtiler. Ellerini öpüp sarıldık, içeriye buyur ettik.
Oturduk, sohbet ettik. Sonra beni babamdan istediler, babamda bana soran gözlerle baktı. Kafamı salladım o da kafasını sallayıp beni verdi. Sonra tekrar sarılmalar, tekrar el öpmeler ve yüzük takmalar felan..
Selimler gittiği gibi yukarıya çıkıp üstüme pijamalarımı giydim.
" Hadi pijama partisi yapalım." Dedi Nazlı sevinçle. Selin de kafasını salladı.
" Ben yatacağım. Siz yaparsanız yapın." Ne tepki vereceklerine bakmadan yatağıma yattım. Yorganı üstüme boğazıma kadar çekip yan yattım ve yüzüğümle oynamaya başladım.
İstemiyorum... İstemiyorum... İstemiyorum... ama sanki biri beni buna zorluyormuş gibi hissediyorum. Öyle içimde büyük bir sıkıntı, his var ki sonsuza kadar ağlamak istiyorum..
Gözlerimi açtığımda sabah olduğunu fark ettim. Yataktan isteksizce çıktım ve elimi yüzümü yıkadım. Aynanın karşısına geçip yüzümü incelemeye başladım. Bir şeye karşı çok sinirliyim ya da öyle hissediyorum.
Bilmiyorum... bilemiyorum...( 1 ay sonra...)
" Nehir, hadisene kızım çatlayacağımtŕ meraktan. Çık artık şu kabinden. Nikah memuru gelmek üzereymiş." Nazlı 'nın heyecanlı sesiyle kendime gelip kabinden dışarı çıktım.
Şu an nerde olduğumu tahmin ediyorsunuzdur. 15-20 dk sonra Selim ile evlenmiş olacağım. O kadar mutsuzum ki...
Aslında beni bitiren şey evlenmek olmak değil. Asıl beni bitiren, Onurla değil bir başkasıyla ve Onur 'un gözleri önünde evlenmek.
" Nazlı, Nehir 'in beden boyunu felan al. Kefen diktireceğim. Kızım bu suratının hali ne?" Heh, kefenmiş.
" Zaten şu an üzerimde kefen var."
" Ne!?"
" Ne!?" İkiside hayretler içinde bana bakarken ben yeri inceliyordum.
" N-ne demek üzerimde kefen var ?" Sadece kafamı salladım.
" Nehir sen Selim ile evlenmek istemiyor musun?" Ne kadar anlayışlı arkadaşlarım var. Bunu düğün günü anlıyorlar. Kafamı sağa sola salladım.
" Selin çabuk Onur 'u çağır! " Ne? Onur mu? Aniden kafamı kaldırdım.
" Onur felan yok. Ne Onur 'u ? Şimdi tıpış tıpış Selim 'in yanına gidip onunla evleneceğim. Bunu ben istedim. Bunu ben yaptım. Selim 'i umutlandırıp bir köşeye atamam."
Selin ve Nazlı söylediklerime hiçbir şey söylemediler. Galiba söyleyemediler..Kapı tıklanmasıyla başımı kapıya çevirdim.
" Girin." Dedi Selin. Kapı açılıp içeriye Selim girdi. Gerçekten çok şık olmuştu ama umurumda da değildi.
" Hayatım hazır mısın? Gitmemiz gerekiyor." Kızlar bana baktı. Bir süre bakıştık.
" Neyse biz çıkalım gel Nazlı." Selin ve Nazlı odadan çıktı. Kafamı salladım ve Selim koluna girmem için kolunu uzattı. Koluna girdim. Salona doğru ilerledik.
Salondan içeriye girdiğimizde herkes bize bakıp bizi alkışlıyordu. Onur hariç.
(Onur 'un anlatımı ile...)
Şu an oturmuş sevdiğim kadının bir başkasıyla evlenmesini bekliyorum. Kalbim çok acıyor.
Salonda alkış sesi duyulmasıyla geldiklerini anladım ama bakmadım. Bakamadım...
Onur kendine gel ve Nehir ile Selim'e
bak.
Kendime verdiğim ufak bir dürtüyle başımı kaldırıp Nehir ile Selim 'e baktım. Nehir, Selim 'in koluna girmiş bana bakarak nikah masasına doğru ilerliyor.
O kadar güzel olmuş ki...Bir dakika bir dakika ya Nehir neden beni kurtar der gibi bakıyor ?
--------------------
Minik bir bölümle hepinize merhaba!
Nehir 'in davranışına ne diyorsunuz? Siz onun yerinde olsaydınız, bir inat uğruna başkası ile evlenir miydiniz?
Küçük sorum ile bölümü kapatıyorum. Kendinize çok iyi bakın...
#FINALESON1...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu S.O.N
Teen Fiction- Sen ve ben bir papatyayız Nehir. Sen papatyanın yaprakları ben ise gövdesiyim. Kimse seni benden koparamaz.-