Mutlu S.O.N

Kavga

Lütfen yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayın.
İyi okumalar...

----------

" Öğrendim...Onur ile Can kavga ediyomuş!"
dedi. Şok oldum.

Nasıl yani benim için kavga mı ediyorlar? Hemen kızların yanına gidip bütün olanları 2 dakika içinde anlattım. Kızlar hem mutluydu hem telaşlı hem sinirli hem de şok olmuşlardı.

" kızım hemen gidip ayırman lazım yoksa iş çok büyüyecek." dedi Selin. Selin böyle deyince daha çok telaşlandım. Sonra aklıma bir fikir geldi . Kızlara doğru döndüm.

" Eğer ben gidersem her şey anlaşılır. Selin senin kinin adı neydi ha Oktay, Nazlı senin de Özgür 'e haber vereceğiz onlar gidecek tama..." daha lafımı bile tamamlamadan kızlar telefonu kulaklarına koydular bile, hemen haber verdiler.

( Yazarın anlatımıyla...)

Özgür ve Oktay, Nazlı ve Selin 'i dinleyerek hemen Can ile Onur 'un yanlarına gittiler. Şok içinde bakakaldılar . İkisinin de üstü birbirlerinin kanlarıyla bürülüydü . Etrafta ki insanlardan yardım isteyerek Can ile Onur 'u ayırdılar. Sonra oradan herkes okula geçti . Nehir dersi dinleyemiyordu bile kavgayı düşünmekten . Birden kapı tıklanıp açıldı.

( Nehir 'in anlatımıyla...)

İçeri Onur ile Can gird- Allah kahretsin! Üsterinin başlarının halleri ne? Onur ile Can nefes nefeselerdi ve burunlarından soluyorlardı. Onur herzaman ki 'cool' lukla üstünü başını düzeltirken Can feci şekilde kanayan burnunu tutuyordu.

" Sizin bu haliniz ne! Çabuk müdürün odasına çabuk!" dedi dersi bırakıp Can ile Onur 'a bakan hocamız.

" Hem okuldan kaçış hem kavga hemde derse geç kalma, tutanağımı yazıyorum. Sonra doğru müdürün odasına!"

Can burnundan akan kanı durdurmaya devam ettiği sırada elindeki tutanak ile hocamız sınıftan dışarıya çıktı. Onunla birlikte Can ile Onur da. İçim içimi yerken çantamın içinden iki tane selpak paketi çıkardım ve peşlerinden gittim. Önlerinde durdum. Selpak paketlerini uzattım. İkisi de şaşkınlıkla bana bakıyorlardı. Hocanın karşısına geçtim.

" Benim yüzümden oldu." dedim bir cesaretle.

" Kızım sen ne saçmalıyosun hadi sınıfa geç. "

" Doğru duydunuz benim yüzümden kavga ettiler. "

" iyi peki sen de yürü müdürün odasına " İçimin rahatlayacağını düşünmüştüm ama daha çok kötü olmuştum .

" Hocam onun yüzünden olmadı . Şey... arkadaş benim arabamı çizmiş ondan kavga ettik biz." dedi Onur .

Yalan söyledi. Benim için... benim için yalan söyledi. Onur beni gerçekten seviyor.

" Kızım bak senin yüzünden değilmiş işte arkadaşlarını koruma boşuna hadi geç
sınıfa. "

" Ama..."

" Nehir arkadaşım geçsene işte içeri." dedi Can.

" Nehir içeri!" Diye ekledi fısıltılı ve sert bir sesle Onur .

Kafamı sallayarak sınıfa girdim. Sonra kızların yanına geçip anlatmaya başladım . Kızlar, Onur 'un beni sevdiğini Can 'ın da benden hoşlandığını ama benim onu reddedince delirdiğini söylediler.
Birden kapı açıldı sınıftaki uğultu kesildi . Hoca içeri girdi .

" Çocuklar arkadaşlarınız çok büyük bir hata yaptılar . Şimdi müdür odasındalar disipline gidicekler siz böyle hatalar yapmayın. Can arkadaşınız revire gitti . Burun kemiği zedelenmiş." dedi ve zil çaldı. Birden ayaklandım.

" Kızlar ben yanlarına gidiyorum , görüşürüz." Sınıftan çıktım. Hemen müdürün odasına koşup kapıda bekledim.
2 dakika sonra Onur tek başına kapıdan çıktı.

"Onur iyi misin? bu suratının , üstünün hali ne ? gel benimle. " Onur 'un elini tutup onu kimsenin olmadığı yangın merdivenine götürdüm. kapıyı kapattım.

" Bırak beni, gitmek istiyorum." Dedi Onur elimi bırakarak. Sesi sinirden daha çok üzgün çıkıyordu.

" Neden? " Dedim.

" Ben... beni sevmeyen, bana inanmayan, beni istemeyen birinin yanında durmak istemiyorum... "
-----------

Tekrardan merhaba! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Çok şükür bu bölüm Çiğdem 'in adını duymadık. Ama daha beteri oldu. Can ile Onur 'un kavgası...

Sizce bu kavga sonrası Onur ile Nehir 'in arası daha da açılacak mı? Yoksa yakınlaşacaklar mı? Tahminlerinizi bekliyorum.

Bölümü beğendiyseniz oy ve yorum atıp beni takip etmeyi unutmayın.

Kendinize çok iyi bakın. Seviliyorsunuz. Bb