Selim de var

199 124 18
                                        

Ben ağlamaya devam ederken Selim elinde ki tepsiyi telaşla masaya koyup önümde dizlerinin üstüne çöktü. Elleriyle yanaklarımdaki yaşları sildi.

" Nehir ne oldu? Niye ağlıyorsun? O bir şey dedi değil mi? Dur , şimdi ben ona gösteririm ." Selim öfkeyle ayağa kalktı . Bir adım atınca elini tuttum.

" Dur.. dur gitme." Dedim ağlayarak.

" Ama Nehir.. "

" Lütfen.." Biraz düşündü.

" Tamam peki tamam." Tekrar önümde dizlerinin üstüne çöktü.

" Bahçeye çıkalım ister misin?" Kafamı salladım.

" Tamam.. bekle geleceğim tamam mı?" Tekrar kafamı salladım. Ayağa kalktı kantine doğru ilerledi . Bir poşetle geri döndü . Poşetin içinde dondurmalar ve çikolatalar vardı. Elini uzattı. Elini tutup kalktım. Tam gideceğim sırada masanın üzerindeki tepsiyi aldım. Ağlıyordum ama olsun benim espri yapmadan geçmeyen saatim yoktu. Gülerek devam ettim.

" Ziyan olmasınlar değil mi ?" Selim çok öfkeliydi ama beni üzmemek için gülümsedi . Beraber arka bahçeye gittik . Genelde orada kimse olmazdı . Bir banka oturduk. Tepsideki pizza ve kolayı Selim 'e uzattım. Alıp yemeğe başladı . Tabii ben de .

Ben bi yandan ağlayıp bir yandan da pizzayı yiyiyordum. Gözyaşlarım, pizzanın tadını bozmuştu resmen . Gözyaşlarım o kadar akmıştı ki artık akmıyordu .Tepsinin üstünde bir de pipet vardı. Selim 'e doğru döndüm.

" Kendin için mi aldın yoksa benim için mi?" Kaşlarını çattı.

" Neyi?" Gözlerimle pipeti gösterdim.

" Haa o mu? Senin için. Daha rahat iç diye. "

Yuh! Çocuk kolayı daha rahat iç diye sana pipet almış sen hâlâ Onur da Onur diye tutturuyorsun. Bir bu çocuğa bak seni en ufak şey de bile düşünüyor. Bir de Onur 'a bak her zaman seni üzmekten başka bir şey yapmıyor. Sana söyleyeyim Nehir bu çocuğa hiç hak ettiği gibi davranmıyorsun.

Ne yapmamı bekliyorsun..

" Ne dedi ?" Selim sinirle bana bakıyordu.

" Efendim?"

" O Onur, sana ne dedi de bu hale geldin?" Acaba yaşadıklarımızı anlatsamıydım. İçimi birine dökmem lazım yoksa patlıycam. Dayan Nehir kızlara anlatırsın.

" Biz ayrılmıştık ya sen sıraya girince ben ona mesaj attım. O da bana çok ağır bir cümle kurdu." Selim öfkeyle Onur 'a birkaç küfür etti.

" Amaan artık onun hakkında konuşmayalım. Artık benim için Onur sayfası kapandı. Kendime yeni bir sayfa açacağım." Selim bir umutla bana baktı. Bir şey söyleyek gibi oldu ama sonra başını bahçeye çevirdi. Yemeklerimiz bitmişti. Selim poşetin içindeki dondurma ve çikolataları bana uzattı.

" Seç birini ." Poşetin içine baktım . Farklı çeşit dondumalar vardı.

" Sen hangisini seviyorsun? " dedim Selim 'e bakarak.

" Sen beni boşver hadi seç."

" Yok önce sen al. " Selim gülmeye başladı.

" Nehir seçer misin ?"

" Hayır olmaz ilk sen al."

" Nehir sen benden de inatçısın." Bende güldüm. Sonra Selim poşete baktı.

Allah'ım inşAllah oreolu cornettoyu almaz.

Elini poşete soktu. Kaymaklı cornettoyu aldı. Rahatlamış gibi bir nefes verdim . Oreoluyu da kendime aldım .

" Mmm en sevdiğim. Birden bunu alıcaksın diye ödüm koptu." Dedim gülerek.

" Nehir, keşke söyleseydin ." Dedi gülerek .
Sonra dondurmalarımızı yemeye başladık. Selim bahçeye bakarak bir şarkı mırıldandı. Şarkıyı biliyordum.

" parmakları kırılan bu yazar yılmadı.
Rap 'in oğlu "diye mırıldandı. Sesimi değiştirerek devamını getirdim.

" Piskopat herif. " dedim gülerek. Selim şaşkınlıkla bana baktı.

" Sen terapiyi biliyor musun?"

" Oo sen de beni concon kızlardan sandın hee. "

" Ne bileyim hayatım boyunca terapiyi bilen hiç kız hatta hiçbir insan görmedim."

" Bende."

" Bak bir ortak yönümüzü bulduk ."
Beraber güldükten sonra Selim telefonunu çıkrarıp şarkıyı açtı. Beraber şarkıyı söyledik . Çikolatalarımızı da yedik . Bankı temizledik. Bahçe de birkaç tur yürüdük . Sohbet ettik. Zil çaldı . Sohbeti hiç bozmadan ikimizin de sınıfımızın bulunduğu kata çıktık . Önce
Selim 'in sınıfa gelmiştik.

" Her şey için çok teşekkür ederim beni eğlendirmek için elinden geleni yaptın." Dedim mahçubiyetle.

" Lafı bile olmaz."

" Ben gidiyorum , hadi sonra görüşürüz."

" Görüşürüz." Selim 'in yanından ayrılıp kendi sınıfıma doğru yürüdüm . O kadar mutluydum ki Selim bana çok iyi gelmişti .

Kapıyı açtım içeriye girdim. Artık Onur yokmuş gibi davranıcaktım ama yine de kolay olmayacaktı. Gözlerimin ucuyla
Onur 'a baktım. Yan sınıftan kankaları gelmişti. Onlarla konuşuyordu. Kızların yanına doğru ilerledim . Olanların hepsini anlattım . Onlarda benim gibi düşündü. Birkaç tavsiye verdiler . Nazlı 'nın durumu çok iyiydi. Sınıfa ikinci dersini yapmak için Merve hoca girince konuşmak için elimi kaldırdım.

" Evet Nehir." Dedi Merve hoca bana gülümseyerek.

" Hocam ben size kapıda bir şey söylemiştim ya.."

" Evet ?"

" Ben vazgeçtim görev bende kalabilir."

" Süper, o zaman adını yazıyorum ." Kafamı salladım. Merve hoca kağıda adımı yazdı, derse geçti. Dersi işledik, zil çaldı.

" Nehir biz dışarı çıkıyoruz geliyor musun?" Dedi Nazlı.

" Yok yaa siz çıkın. Ben test çözeceğim."

" Tamam sen bilirsin hadi Selin gidelim."
Selin ve Nazlı sınıftan çıktığı an içeriye
Onur 'un kankaları girdi. Nedenini anlamadığım bir şekil de bana baktılar . Sonra Onur 'un yanına geçtiler. Omuz silkip test kitabımı açıp bir soru çözdüm. İkinci soruya geçeceğim sırada bizim sınıftan Ela kapıyı açtı.

" Nehir, Hasan hoca seni çağırıyor." Dedi, sınıfta bağırarak.

" Hasan hoca mı? Niye?"

" Bilmiyorum ama yanıda karşı sınıftaki Selim de var. "

Mutlu S.O.NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin