Bilge ve annesini hastaneye götürdükten sonra kalmak için ısrar ettim. Bilge de işime dönmem için ısrar etti ama gülümseyerek fazla işim olmadığını söyleyip onunla dışarıda beklemeye başladım. Sonra yanıma aldığım kağıdı açtım. Şerefsiz tecavüzcünün bilgilerine baktım ve polisler tarafından tutuklanmadan önce kurtuluş parkında bulunan bir kafeyi işlettiğini öğrendim. Telefonla konuşması biten Bilge'ye baktım.
"Bu Caner Kuzu'nun ev adresi yok mu?"
Bilge, yanıma oturdu ve "bulamadım" dedi. Başını omzuma koydu. Bilge'nin başını omzuma koymasıyla şaşırdım ve ardından umutlandım. Onun bana karşı hislerinin olup olmadığını anlamak çok zordu ama ne olursa olsun ona aşık olduğumu en kısa sürede söylemem gerekirdi. Hatta aniden, söylemeye karar verdim ve "yarın sabah kahvaltı yapalım mı?" diye sordum.
Bilge, "olur." dedi ve kapı açılınca ani bir refleksle başını omzumdan çekti. Ayağa kalktı. Annesinin koluna girdi. "Her şey yolunda mı?" diye sordu.
Eda Teyze, gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı.
"Ama tahlilleri yarın sabah alabilecekmişiz."
Bilge, "tamam." dedi ve annesinin koluna girdi.
Böylelikle hastaneden çıkıp eve geri döndük.
Eda Teyze'nin yoğun ısrarlarına dayanamayıp bir kahve içmek için içeri girdim. Salona geçip Eda Teyze ile birlikte koltuğa oturdum. Eda Teyze'nin üzgün ve düşünceli olduğunu gördüm. Büyük bir karamsarlıkla "ne oldu?" diye sordum. İçimde çok ama çok kötü bir his vardı. Bunun nedenini biraz sonra anlayacaktım.
Eda Teyze, Bilge'nin gelip gelmediğine baktıktan sonra bana baktı ve şefkatle elimi tuttu.
"Sana bir şey söylemem lazım evladım. Ama bunu kesinlikle Bilge'ye söylememen lazım."
Eda Teyze'ye baktım ve çok mutsuz olduğunu gördüm. "Kötü bir şey mi var?" diye güçlükle yutkunarak sordum.
"Ben çok hastayım oğlum. Pek fazla ömrüm kalmadı. Bu yüzden senden Bilge'ye sahip çıkmanı istiyorum. Onu sevdiğini biliyorum."
Bu duyduğum haberle dünya başıma yıkılmış gibiydi sanki. Bir an Bilge'yi düşündüm ve ne kadar üzüleceği aklıma geldi. Eda Teyze'ye baktım.
"Yurt dışına götürürüm sizi. Orada iyileşme ihtimaliniz çok daha yüksek."
Eda Teyze, acı bir tebessüm etti ve bana baktı.
"Ölümden kimse kaçamaz evladım. Hem artık yaşlandım. Daha fazla yaşayıp da ne yapacağım. Bilge'nin de seni sevdiğini biliyorum ve birbirinize sahip çıkacağınızı, hiç üzmeyeceğinizi biliyorum."
Bilge'nin beni sevdiğini öğrenmek benim için çok güzel bir duyguydu ama bu şekilde öğrenmek istemezdim. Bu yüzden üzülsem mi sevinsem mi bilemedim. Ama sevinç bir tık üstün geldi. Çünkü her nefis bir gün ölümü tadacaktı ve Eda Teyze yaşlı bir kadındı. Gözüm dalmışken Bİlge'nin kahvelerle salona girmesiyle kendime geldim. Güçlükle gülümseyerek teşekkür ettim ve kahveyi aldım. "Sırrınız bende güvende." dercesine Eda Teyze'ye gülümseyerek baktım. Ama bir yanda olanları Bilge'ye söylemeyi ve Eda Teyze'yi yurt dışına götürmeyi de düşündüm. Sonra Eda Teyze'nin doktorundan durumun ciddiyetini öğrenmeye karar verdim ve kahvemden bir yudum aldım. Bilge'ye tekrar bir tebessüm gönderdim ve "ellerine sağlık." diyerek bir yudum daha kahve içtim.
Bilge, gülümseyerek bana baktı. "Rica ederim." dedi ve kahvesinden bir yudum aldı.
Ona baktığımda onun için üzüldüm. Bir insanın annesini kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu çok iyi bilirdim. Benim de annem iki sene önce bir trafik kazasında can vermişti. Benim yaşadığımın acının aynısını Bilge'nin yaşamasını istemiyordum. Bu yüzden Eda Teyze için tanıdığım tüm doktorlarla konuşmaya karar verdim. Kahvemi hızlı yudumlarla bitirdim ve sehpanın üzerine koydum. Gülümseyerek Bilge ve Eda Teyze'ye baktım. Sonra da ayağa kalktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adalet İçin Öldür (+18) (Ara Verildi)
БоевикBenim adım... Neyse, benim adımı boş verin. Sadece bu ülkede olmayan adaleti kendi kurallarıma göre uygulamak istediğimi bilin bu yeter. Cezasını çekmeyen tecavüzcülerin, katillerin, torbacıların, hırsızların, sübyancıların ve yolsuzluk yapıp rüşvet...