10. bölüm

325 19 2
                                    

Kenan'ın ağzından;

Arabayı acele etmeden ama içimde doğan büyük bir huzursuzlukla eve sürdüm. Arabamı park ettim ve başımı gülümseyerek ilk önce Bilge'ye, sonra Ecevit'e çevirdim ve Ecevit'in mışıl mışıl uyuduğunu gördüm. Kendi kapımı yavaşça açtıktan sonra arabadan çıktım ve arka koltuğun kapısını açtım. Ecevit'i uyandırmamaya çalışarak yavaşça kucağıma aldım. Bilge, garajdan eve girilen kapıyı açtı ve eve girdik. Ecevit'i misafirlerin kalması için ayarlanmış odaya taşıdım ve yatağa yatırdım. Elimde, Bilge'nin elini hissettim ve gülümsedim. Ona baktım ve başımla işaret ettikten sonra odadan çıktık. Sessizce kapıyı kapattım ve Bilge ile beraber aşağı indik ve salona geçip oturduk.

Bilge, bacak bacak üstüne atarak ve gülümseyerek "bir şeyler içer miyiz?" diye sordu.

"İçeriz." dedim ve ayağa kalktım. Televizyon ünitesinin çekmecesindeki gizli zuladan bir şişe viski ve iki kadeh çıkardım. Kadehlere viskiyi doldurdum ve birisini Bilge'ye uzatıp kendim viskimden bir yudum içtim. Elimde kadehle yanına oturdum ve yanaklarını kapatan saçını arkaya doğru attım. Yanağına bir öpücük kondurdum. Boynuna da bir öpücük konduracaktım ki Bilge başını dudaklarımdan uzaklaştırdı.

"Ne oldu?" diye sordum ve elimi sırıtarak Bilge'nin bacağına götürdüm.

"İstemiyor musun yoksa?"

Bilge, "istiyorum." dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu.

"Ama burada olmaz."

"Haklısın." dedim ve bir yudum daha içtim. Bilge'nin bacağını okşamaya devam ettim ve "peki odamızda?" diye sordum.

Bilge, alt dudağını gülümseyerek ısırdı ve diliyle ıslattı. "Olur." dedi ve o, "olur." deyince ben de ayağa kalktım. Şişeyi boşta olan elime aldım ve salondan çıktık. Merdivenin başında Esra ile karşılaştık.

"Yukarıdaki çocuk kim efendim?"

Gülümseyerek ilk önce Esra'ya, sonra Bilge'ye baktım. "Oğlumuz diyelim." dedim.

Bilge, "diyelim." dedi ve başını omzuma yasladı.

Esra, Ecevit'in evlatlık olduğunu bu sözlerimizle anladı ve tebessüm etti. 

"O zaman kıyafetler ayarlamak lazım."

Kol saatime baktım ve saatin çok geç olduğunu fark ettim. Başımı Esra'ya çevirerek gülümsedim ve "yarın hallederim." dedim.

Esra, gülümseyerek başını salladı ve merdivenlerinin başından çekilerek mutfağa gitti.

Biz de Bilge ile yukarı çıktık ve odama girdik.

Kadehlerimiz odaya çıkana kadar boşalmıştı. Bu yüzden yeniden doldurdum ve şişeyi başucu sehpasının üzerine bıraktım. Bir yudum içtim ve gülümseyerek Bilge'ye baktım.

"Bugün gecemiz beklediğimiz gibi geçmedi. Özür dilerim."

Bilge, "saçmalama!" dedi ve boşta kalan elini yanağıma götürdü.

"Bugün sen küçük bir çocuğun hayatını kurtardın. Ona umut oldun. Bu yüzden bu geceyi bütün güzel gecelere değişmem."

Gülümseyerek "öyle mi?" dedim ve sağ kolumu Bilge'nin beline sardıktan sonra dudağına bir öpücük kondurdum ve bir yudum içtim.

Bilge, "öyle." diyerek kendisininkinden bir yudum içti ve sonra birbirimizin içkilerinden birer yudum içtik.

Kolumu, Bilge'nin belinden çektim ve Bilge'nin yardımıyla ceketimi çıkardım. Yine Bilge'nin yardımıyla gömleğimin düğmelerini çözdüm ve gömleğimi çıkardım. Dudaklarımı Bilge'nin dudaklarına bastırdım. Alt dudağını emmeye başladım. Ellerimi ilk önce beline ve sonra kalçasına götürdüm. Bir çiğ köfteyi yoğurur gibi yoğurdum ve Bilge ile birlikte güldüm. Sol elimle sağ bacağını tuttum ve havaya kaldırdım. Sağ bacağını okşarken boşta kalan elimle kalçasını sıkmaya ve alt dudağını emip durmaya devam ettim. Bilge'yi yavaşça dolaba yasladım. Kalçasındaki elimi çektim ve tek elime pantolonumun düğmesini ve fermuarını çözünce pantolonum yere düştü.

Bilge, üst dudağımı emmeye devam ederek kollarını omzumdan sarkıttı. Dudağını yukarı çıkardı ve burnuma hızlı hızlı öpücükler kondurdu.

Ben de sağ elimi Bilge'nin sol göğsüne attım ve sol elimle sağ bacağını okşayarak sağ elimle sol göğsünü sıkmaya başladım. Gülerek başımı boynuna götürdüm ve boynuna öpücükler götürdüm ve sonra emmeye başladım.

Bilge, ellerini başıma götürdü ve saçlarımdan tutarak başımı geriye doğru çekmeye zorladı. Sırıtarak gözlerimin içine baktı. Elbisesinin askılarını omzundan indirerek "Yatağa geçelim." dedi.

Ben de sırıttım ve "hay hay!" diyerek Bilge'nin diğer bacağını da havaya kaldırdım ve Bilge'yi kucağıma aldım. Yatağa yatırdım ve iç çamaşırımı da çıkardım. Ardından Bilge'nin elbisesini yavaşça sıyırarak çıkardım.

Bilge, gülerek "bir fikrim var." dedi ve yatakta ayağa kalktı. Sütyenini çıkardı ve yatağın bir kenarına attı. O, sütyenini çıkarırken ben de külotunu aşağı doğru indirdim ve başımı kızlığına gömdüm. Ellerimi kalçasına götürüp okşayıp sıkmaya başlarken kızlığına da öpücükler kondurdum ve emmeye başladım. Bir süre sonra dil darbeleri attım ve aynı zamanda da kalçasını okşamaya başladım.

Bilge, ellerini başıma bastırdı ve inlemeye başladı. Sonra başımı geriye doğru çekti. Bacaklarını açtı ve kucağıma gelip lotus pozisyonu aldı.

Gülmeyle karışık bir sırıtışla "bunu sevdim." dedim. Erkekliğimi ileri geri hareket ettirmeye başlarken başımı Bilge'nin göğüslerine gömdüm ve tam ortasındaki boşluğa uzun bir öpücük kondurduktan sonra sol göğsünü ağzıma alarak kollarımı beline doladım. Göğsünü bir şekeri emer gibi emmeye başladım ve erkekliğimi ileri geri hareket ettirmeye devam ettim. Sol kolumu belinden çektim ve sağ göğsünü avuçladım. Sıkıp sıkıp bırakmaya başladım ve Bilgeyle inleyerek güldük. İleri geri hareketlerime hız verdim ve elimi ve ağzımı göğsünden çektim. Ellerimin avuç içleriyle belini okşamaya başladım ve Bilge'nin inlemeleri hafif çığlıklara dönerken dudağına yapıştım. Bir üst dudağını bir alt dudağını iki dudağımın arasına aldım. Alt dudağını emmekte karar kıldım ve Bilge'nin dilini ağzımın içinde hissettim ve dillerimiz bir yılanın kıvraklığıyla dans etmeye başladı. Erkekliğim içinde tutkulu bir şekilde hareket ederken dudaklarımız da tutkulu bir şekilde birbirine yumuşakça temas ediyordu. Bu tutkulu birleşme ikimizin orgazm olmasıyla son buldu ve Bilge kendisini geriye doğru attı. Saçları bir atın yelesinin rüzgarda ahenkle dans etmesi gibi dans etti. Bu sırada, bu tutkulu birleşmemizin son bulduğu anda kapı çaldı. Hemen ayağa kalktım ve kapıya gittim. Kapıyı aralayarak kafamı uzattım.

"Efendim Esra?"

"Bir bey geldi efendim. Sizinle görüşmek istiyormuş."

Gülümseyerek "içeri buyursun." dedim.

Esra, "kapıda beklemek istiyormuş." diye cevap verdi.

"Tamam, geliyorum." dedim ve kapıyı kapattım. Eşofman takımımı giydim ve Bilge'nin alnına bir öpücük kondurduktan sonra odadan çıktım ve merdivenlerden indim. O anda bana doğrultulmuş bir tabanca gördüm.

☮Bölüm Sonu☮

Hayalet okuyucu istemiyorum. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. :) 🙃🙂😊

Adalet İçin Öldür (+18) (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin