Adalet İçin Öldür (+18) (Ara Verildi)

3. Bölüm

Arabamı kırmızı ışıkta durdurduğumda aklıma sevdiğim kadın Bilge geldi. Telefonumu çıkardım ve onu aradım. Telefon birkaç çalışta açıldı.

"Beni aramışsın da duymadım. Kusura bakma."

Bilge, "önemli değil." dedi.

"Ben senin kapının önündeyim. Evde değil misin?"

Bilge'nin evimin önünde olduğunu duyunca hangi duyguyu hissedeceğime bilemedim. Bir yandan merak, bir yandan endişe ve bir yandan da sevinç vardı. Birkaç saniye afallayarak sessiz kaldıktan sonra güldüm.

"Evde değilim ama sen beni bekle. Esra kapıyı açar birazdan. Bu saatte evimin önünde olduğuna göre önemli bir şey olmalı. Ben de en kısa sürede orada olacağım."

Bilge, "tamam, görüşürüz." dedi.

Ben de "görüşürüz." dedim ve telefonu kapattım. Sonra üzerime baktım. Caner şerefsizinin kanı şans eseri üzerime bulaşmamıştı. Buna sevinerek gaza bastım. Kanıtları ayrı ayrı çöp kutusuna atarak ve kırmızı ışığa çok az yakalanarak arabamı yaklaşık yarım saatte Çankaya'ya sürdüm. Lüks evimin garajına arabamı park ettim. Garajın ikinci kapısından eve girdim ve salona baktım. Bilge'nin salonda olduğunu gördüm ve salona girdim.

Bilge, ben salona girince ayağa kalktı ve karşıma geçip tebessüm etti.

Üzerine, beyaz ama kırmızı gül desenleri olan kısa ve etek kısmı bol bir elbise giymişti. Çok güzel görünüyordu. Güzelliğini kelimeler tarif edemezdi.

"Ben sana bir şey itiraf etmek istiyorum Kenan. Uzun süre bunu senin itiraf etmeni bekledim ama yapmadın ya da yapamadın ve bunu ben yapmak istedim."

Bilge'nin söylemek istediğinin "beni sevdiği olsun." diye içimden binlerce kez dua attim ve "neyi?" diye sordum. Sorduğumda beklemediğim bir şey oldu.

Bilge, kollarını omuzlarıma attı ve dudaklarıma uzanıp dudaklarını bastırdı.

Şaşkınlıktan ilk bir iki saniye ne yapacağımı bilemedim ve sonra karşılık verdim. İkimiz de güldük ve sağ kolumu beline sardım. Dudağımı geri çektim.

"Bu kadar ileriye gitmek için çok geç mi yoksa erken mi kaldık bilemiyorum."

Bilge, "ben biliyorum." dedi ve tekrar dudağıma yapıştı.

Onu kucağıma aldım ve üst dudağımı emerken ben de alt dudağını emmeye başladım. Yanaklarımda ellerini hissettim ve elimi bacaklarına götürdüm. Okşamaya başladım. Dilimle dilini buldum. Bilge'yi kucağımda salondan çıkaracaktım ki evin işlerini yapan Esra aklıma geldi. Sonra bunu umursamamaya karar verdim ve Bilge'yi salondan çıkarttım. Ellerimi bacaklarından yukarıya çıkardım ve elbisesinin içine soktum. Külotunun üstünden kalçasını okşamaya başladım ve onu öpmeye devam ettim. Bilge'yi merdivenden boyu küçük olduğu için rahatlıkla çıkardım ve odama soktum.

Sonra Bilge kucağımdan indi. Elbisesinin askısını indirdi ve elbisesi anında yere düştü. Sırtına uzandı ve sütyeninin kopçasını açtı. Sütyeni de üzerinden yavaşça kaydı ve yere düştü.

Ben de hızla ceketimi ve gömleğimi çıkardım. Atlet giymediğim için onu çıkarmama gerek kalmadı. Bilge külotunu çıkarmadan onu yatağa yatırdım ve külotunu ben kendim çıkardım. Ayaklarını tuttum ve öpücükler kondurdum. Sonra topuklarını dilimle ıslattım ve parmaklarını tek tek emdim. Dudaklarımı bacaklarına da götürdüm ve bacaklarına da öpücükler kondurdum ve emdim. Başımı daha yukarılara, Bilge'nin kızlığına götürdüm ve orada durdum. Kızlığına öpücüklerimi art arda kondurduktan sonra elimi göğüslerine attım ve başımı kızlığına gömdüm.

Bilge, gülerek ve inleyerek ellerini başıma götürdü ve saçlarımın arasında parmaklarını gezdirerek başımı kızlığına bastırdı.

Ben de dudaklarımı daha da bastırdım kızlığına öpücükler kondururken küçük göğüslerini çiğ köfte yoğurur gibi yoğurdum ve dudağımla kızlığını ıslattıktan sonra dilimle de defalarca ıslattım. Sonra başımı kızlığından çekip pantolonumu ve baksırımı çıkartım. Karnına öpücükler kondurdum ve kızlığına başımı gömdüğüm gibi göğüslerine de gömdüm.

Bilge, içine davet edercesine bacaklarını açtı ve ellerini enseme götürdü. Ensemden tuttu.

Ben de davete icabet ettim ve sertleşmiş erkekliğimi yavaşça içine soktum. Yukarıya kaldırdığı ellerini sımsıkı tuttum ve Göğüs uçlarını hafifçe ısırdıktan sonra Bilge inlerken göğüslerini emdim. Bedenimi aşağı yukarıya hareket ettirirken dudağımı dudağına bastırdım. Boşluğa değil ağzımın içine inlemesini sağladım.

Bilge, bacaklarını belime doladı ve "daha hızlı." dedikten sonra tekrar üst dudağımı emmeye ve ağzımın içine doğru inlemeye başladı. Ben daha da hızlandıkça Bilge'nin inlemeleri arttı. Çığlık noktasına ulaştı.

Ellerimi ellerinden çektim ve bacaklarına götürdüm. Bilge'nin tırnaklarını sırtıma geçirdiğini ve bacaklarıyla beni daha da derinliklere davet ettiğini hatta çektiğini hissettim.

Daha da derine indim. Dudaklarımı boynuna götürdüm öpücükler kondurduktan sonra vampirin kurbanının boynuna dişlerini geçirmesi gibi Bilge'nin boynuna dişlerimi geçirdim. Sonra boynunu emdim ve morarttım. Erkekliğimi içine sokup çıkarmaya devam ediyordum bu sırada. Belli bir süre sonra da Bilge ile orgazm olunca yavaşladım ve sonunda durdum. Yorgun, nefes nefese ve terlemiş bir şekilde kendimi Bilge'nin yanına bıraktım. Kolumu başının altıdan geçirdim. Bilge'nin başını omzuma koymasını izledim ve hızlı hızlı nefes almasını hızlı hızlı nefes alarak dinledim. Bilge'ye baktığımda bana baktığını gördüm.

"Bunca zamandır neden bu kadar geciktik biz?"

Bilge'nin bu sorusu karşısında afalladım. Aslında nedenini biliyordum.

"Benim korkaklığım yüzünden birbirimize bu kadar geç kaldık."

Bilge, gülerek "olabilir." dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Sonra başını tekrar omzuma bıraktı ve gözlerini kapattı.

Ben de büyük bir mutlulukla gözlerimi kapattım ve uykuya daldık.

🖍Bölüm Sonu🖍