Bilge ile birlikte Ramazan'ın olduğu bara girdik ve gözlerim Ramazan'ı aradı. Bir süre onu bulamadı. Bu sırada tuvaletin kapısının açıldığını ve Ramazan'ın çıktığın gördüm. Elimle kendimi belli ederek onu çağırdım ve hemen yanımızdaki taburelere Bilge ile birlikte oturduk.
Ramazan, yanımıza geldi ve o da hemen yanı başımızdaki boş tabureye oturdu. Bilge'ye gülümseyerek elini uzattı.
"Ben Kenan'ın arkadaşı Ramazan."
Bilge de elini uzattı ve tebessüm etti.
"Ben de sevgilisi Bilge."
Gülümseyerek tanışma faslı bitmiş olsa da "geçelim şu tanışma faslını." dedim ve "ne içersiniz?" diye sordum.
Bilge, barmene eliyle bir işareti yaptı ve "bir bira." dedi.
Gülümseyerek "iki olsun." dedim ve Ramazan'ın "üç olsun." dediğini duydum.
"Gözümüzü dört açmalıyız."
"Haklısın." dedim ve barmenin uzattığı biramı alıp bir yudum içtim. Ardından Ramazan'ın kulağına doğru eğildim.
"Bugün yeni bir torbacı gönderecek kadar cesur mudurlar sence?"
Ramazan, başını aşağı yukarı salladı ve birasından bir yudum aldı.
"Bunlar bir kere gözü karartmışlardır. Milleti zehirlemekten vazgeçmeyeceklerdir."
"Aynen öyle." diyerek bir yudum bira daha içtim ve Bilge'ye baktım. Ona baktığımda barmenle konuştuğunu gördüm ve dürttüm.
Bilge, bana döndü ve gülümseyerek yüzüme baktıktan sonra kulağıma eğildi.
"Uyuşturucuyu lavaboda satıyorlarmış. Boş yere etrafınıza bakınmayın."
"Güzel." dedim ve biramdan bir yudum aldıktan sonra "şimdi ne yapacağız?" diye sordum.
"İki kişi satıyormuş. Biri kadınlar tuvaletinde, biri erkekler tuvaletinde."
"O zaman birisi erkek, birisi kadın?"
Bilge, "aynen." diyerek birasından büyük yudumlar aldı.
"Yani ben kızlar tuvaletine, ikiniz erkekler tuvaletine gireceksiniz."
Bilge'den duyduklarımla içtiğim bira genzime kaçtı ve zorlukla kendime gelebildim. Kendime geldiğimde de bu teklifin beğenmediğimi belli ederek Bilge'ye baktım ve "olmaz." dedim.
"Seni tehlikeye atamam. Sen burada bekleyeceksin!"
Bilge, kaşlarını çattı ve "hayır." dedi.
"Burada falan beklemeyeceğim. Sen hayatını tehlikeye atıyorsan ben de atacağım."
Bilge'nin "hayır." desem de kafasına bir şeyi bir kere koydu mu onu yapmadan durmayacağını biliyordun. Bu yüzden bir süre umutsuzca itiraz ettim ve sonra "peki." demek zorunda kaldım ve bu sefer de Ramazan'ın itirazlarıyla karşılaştık ama onun çabuk ikna edilebileceğini biliyordum. Gülümseyerek "Bilge'yi tanımıyorsun." dedim.
"O kafasına koyduğunu yapar."
"Manitanın buraya kadar gelmesine bir şey demedim ama bu kadarı çok fazla."
Bilge, "değil." diyerek içkisini bitirdi.
"Kenan tehlikedeyse ben de tehlikedeyim demektir. Bu yüzden fazla falan değil."
Ramazan, da Bilge gibi içkisini bitirdi ve "tamam." dedi.
"Ama sadece onu dışarı çıkaracaksın o kadar. Orada bir dövüşe falan kalkmayacaksın!"
Bilge'nin sevincini yüzünden ve gülümseyişinden okuyabiliyordum. Ben de ikisinin ardından içkimi bitirdim ve Ramazan'a baktım.
"Bizim de aynı şekilde onu dışarı çıkarmamız ve dışarıda etkisiz hale getirmemiz lazım."
Ramazan, "aynen." dedi ve oturduğumuz yerden kalkıp lavaboya gittik.
🐕Bölüm Sonu🐕
Dizi Önerisi: The Witcher
Film Önerisi: Ayla
Kitap Önerisi: Sefiller (Victor Hugo)
Şarkı Önerisi: Zeytin Karası (Ahmet Kaya)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adalet İçin Öldür (+18) (Ara Verildi)
AçãoBenim adım... Neyse, benim adımı boş verin. Sadece bu ülkede olmayan adaleti kendi kurallarıma göre uygulamak istediğimi bilin bu yeter. Cezasını çekmeyen tecavüzcülerin, katillerin, torbacıların, hırsızların, sübyancıların ve yolsuzluk yapıp rüşvet...