(Derin)
Yatakta yan dönüp olanları düşünmeye başladım. Toprak'ın beni öpeceğini tahmin edebilmiştim, engel de olabilirdim; Toprak haklıydı. Sadece yapmak istememiştim. Belki onu öpecek kişi ben olsaydım cesaret edemezdim yapmaya fakat kendimde öpmesine izin verecek kadar cesaret bulabilmiştim.
Her türlü ihtimal aklımdan geçiyordu. Belki kendisini eşcinsel ya da biseksüel olarak düşünmek yerine beni ifşa etmeyi tercih edebilirdi. Tamam, her şeyden önce iyi arkadaşlar olmuştuk, bunu yapma ihtimali düşüktü. Zaten attığı mesajlardan da böyle bir düşünceye sahip olmadığı anlaşılıyordu.
Diğer bir ihtimal aramızdaki ilişkinin tamamen bitmesiydi. Buna sesimi çıkarmayabilirdim belki, çünkü tek suçlunun o olmadığını biliyordum. Eğer beni öpmesi için izin vermemiş olsaydım aynı şekilde devam edebilirdik. Şimdi ise yaptığı şey ona eylem özgürlüğü tanıyordu. Mesajlarda tavır yapıp beni düşünmeden hareket ettiği için sinirlendiğimi ima etsem de her ne yaparsa yapsın uymaya mecbur kalacağımı biliyordum.
Aklıma getirmeye korktuğum bir şey daha vardı. Benden etkilendiğini söylemişti, kendinin farkında olmadan bile bunu bana söyleyebiliyor olması daha ilerisi için kör bir cesarete tutulma ihtimalini güçlendiriyordu. Bunu düşünmekten korkuyordum evet, çünkü içimde beni öpmesine izin vermeme sebep olan şeyin başka sonuçlar da doğurabileceğini biliyordum. Kör değildim, kendimin farkındaydım. Eğer benden uzaklaşmak yerine yakınıma gelmeyi tercih ederse aynı şekilde karşılık verirdim.
Düşünceler beynimi ele geçirmiş uyumama izin vermezken az önce bünyemi kaplamış olan sinirden eser kalmamıştı. Endişe vardı, şüphe vardı ama sinir yoktu. Endişe ve şüphenin yanında kendini göstermek için çabalayan ama ısrarla görmezden geldiğim heyecanın da farkındaydım. Çenemi kavradığı parmakları ile dudaklarıma değdirdiği dudakları tekrar hayalimde canlanırken telefonuma gelen mesaj bildirimi ile hayalleri dağıtmak amacıyla kafamı iki yana sallamıştım.
Toprak:
Toprak: Uyuyamıyorum
(İletildi: 01:58)
(Görüldü: 01:58)
Mesaja girip fotoğrafının üzerine tıkladım. Dağınık saçları ve şişmiş gözleriyle tıpkı bugünkü gibi görünüyordu. Parmak uçlarım ile fotoğrafın üzerinde gezindim. Öpüşürken çenemde dinlendirdiği eline eşlik etmek üzere parmaklarımı ensesindeki saçların arasından geçirmiştim ve şimdi parmaklarımda aynı sıcaklığı hissedebiliyordum. Yaklaşık iki dakika boyunca yüzünün her ayrıntısını izledikten sonra çevrimiçi şekilde bekleyen çocuğa mesaj yazmaya başladım.
Derin: Ben de
Toprak: Neden geç yazdın?
Derin: Geç yazmadım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARE YOU GAY? | bxb
Short StoryToprak, Derin'in gay olup olmadığını çok merak ediyordu ama Derin'in sırrını açık etmeye hiç niyeti yoktu.