37

3.6K 176 182
                                    

Sinirim bozuk bir şekilde parkta dolaşırken basketbol oynayan birkaç genç görmem aklıma Derin'i getirmişti. Sanki aklımdan çıktığı varmış gibi bir de böyle ani gelişleri beni daha çok gererken kendime daha çok eziyet etmek amacıyla çocuklara birlikte oynama teklifi yaptım. Bu oyundan zerre bir şey anlamıyordum. Halı saha dışında sporla uzaktan yakından alakam yoktu ama o anda babam olsa saldırıp elinden topu alabilecek bir hırs barındırıyordum içimde.

Bu amaçla topu elinde bulunduran ve adını söylemesine rağmen hiçbir bok hatırlamadığım çocuğa doğru koştum ve omuz atarak topu kaptım. Potaya doğru koşarken topu sektirmem gerektiğine dair olan kuralların her birini siktir etmiştim. Sinirlerim beni kural tanımaz bir magandaya çevirmiş olsa gerekti. Tam potaya varacakken bir anda yeri boyladığımda kafamın hafifçe yere çarptığını ve acının bir diğer kısmının dirseklerimden tüm vücuduma yayıldığını hissedebiliyordum.

"Ah!" Gürültülü şekilde inlediğimde etrafımda ne olduğuna dair hiçbir şey duyamıyordum çünkü dirseklerimden yayılan acı sahiden tüm vücudumdaydı.

"Sen ne yapıyorsun amına koyayım?!" Gözlerimi açıp bağıran kişiye baktığımda omzundan ittiğim için neye uğradığını şaşıran çocuğun arkadaşını gördüm. Ne yapıyordum harbiden? Neden böyle salak salak hareket ediyordum? Göremediğim ilgi beni ne zamandan beri bu kadar sinirlendirir olmuştu?

Kalçamın üzerine oturup muhtemelen kanayan dirseklerimi ve acıyan kafamı umursamadan çocuğa baktım. "Özür dilerim." Muhtemelen böyle bir tepki beklemiyor olacak ki kafası karışmış gibi bakmaya devam etti. Oluşan sessizlikte gözlerimi yanındaki çocuğa çevirmiş ve bir kere de ona yönelik özür dilemiştim. İnsanların oyununu bozmuş, üstüne yine kendimi yaralamıştım. Böyle olacağını bilsem hiç evden çıkmazdım zaten. Göğsümde barınan yük azalıp yerini fiziksel acıya bırakmış olsaydı peki der, kabullenirdim ama göğsümdeki yük yerli yerindeyken vücuduma yeni yaralar açmış olmak beni olduğumdan daha salak gösteriyordu.

Üstümdeki ekstra salaklığın diğer insanlara da zarar verdiğinin farkına varıp sadece kendimi etkileyecek kadar salak olmam gerektiğini düşündüm ve ayağa kalkarak çocuklardan tekrar özür diledim. Dirseklerimden ve kafamın yanından sızan kanlara bakıp endişelenmiş olsalar gerek hastaneye gitmem hakkında bir şeyler söylediler. Bir de hastaneyle uğraşmak istemediğim için bir eczane bulup yaralarımı sardırmak fikri aklıma gelirken adımlarımı yolumun üstündeki küçük eczaneye doğru yönlendirdim. Umarım kapanmamış olurdu. Eğer kapanmışsa nöbetçi eczane aramayacağıma emindim.

"Aptalsın, evde dursaydın bari kendini yaralamazdın. Şimdi çok iyi oldu sanki." Kısık sesli bir mırıltıyla kendimi azarlayıp parmaklarımı başıma doğru götürdüm. Hafif bir kan sızıntısı vardı, muhtemelen endişelenecek kadar büyük bir yara değildi.

"Al işte, kapalı." Eczanenin kapalı ve kepenkleri indirilmiş kapısı göründüğünde ağzımdan çıkan sızlanmalara yenileri eklenmeye başlamıştı. Siktir edip eve doğru yürümeye başladım. Zaten acımıyordu bile, annem telaş yapmasın istemiştim ama yapacak bir şey yoktu bu saatten sonra. Derin'in fazla düşünme alışkanlığı bana bulaşmışçasına hareket etmeye devam etmenin bir anlamı da yoktu. Her bok Derin'i hatırlatıyordu, bu kadar kısa sürede beni kendine böylesine alıştırmış olması aklımın zaten küçük olan sınırlarını zorlamaya başlamıştı artık.

Kapı görüş açıma girdiğinde anahtarımı alıp almadığımı kontrol ediyordum. Tabii ki almamıştım! Kaderime razı olarak kapıya adımlamaya devam ederken zillere bakıp isim yazmadığı için kafası karışmış gibi görünen bir beden gördüm. Gözlerim beynime bu sırtın tıpkı sevgilime benzediği konusunda alarmlar gönderse de Derin'in şu an çok sevgili Salih arkadaşıyla pes attığını bildiğim için bu çağrıları görmezden geliyordum. Birkaç adım daha attıktan sonra kaşlarım çatılmıştı ve kalbim hızlanmaya başlamıştı çünkü bana hala arkası dönük olmasına rağmen kapıda ne yapacağını bilemez gibi bekleyen kişinin Derin olduğunu anlamıştım. Siktir! Ne yapıyordu burada? Gözlerim büyürken nefeslerim hızlanmaya başlamıştı ve ben bir saniyede kanayan yerlerimi unutup ne yapacağımı bilemez vaziyete gelmiştim.

ARE YOU GAY? | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin