27 🧸

145 10 25
                                    

DRACO

Hermioneyi belinden kavradım ve kucağıma aldım .

- Demek şakaydı gıcık indir beni !!

Hermioneyi koltuğa oturttum . Kaçmaya çalışsa da bırakmadım ve gözlerinin içine baktım .

- Artık anlatmak zorundasın

Hermionenin gözünden damla damla yaşlar akmaya başladı ve gözlerime masumca baktı .

- Tamam

Derin bir nefes aldı . Tedirginliği her halinden belli oluyordu . Yavaşça gözlerini kaçırdı . Biraz bekledikten sonra en sonunda girdi söze .

- Draco bak çok sinirlenme

- Anlat artık Hermione

Sinirlerim şimdiden gerilmişti bile ve bu durumdan hiç de hoşlanmamıştım . Çok kızacağıma o kadar eminim ki .

- Tom-

- NE YAPTI O ***

İkimizde gerilmiştik . Ben ayağa kalkmıştım . Hermionenin koktuğu belliydi ama daha deminki tepkimden mi yoksa o *** den mi bilmiyorum . Sakinleşmeye çalışarak tekrar sordum . Gözlerimdeki nefretin yerini şefkat ile değiştirdim ve Hermionenin yanına oturup ellerini tuttum .

- Ne yaptı güzelim sabah gayet iyiydin

- Tam da banyodan çıktığımda aradı

- Aradı

- Telefonun ne olduğunu öğretmiştim sana

- Hmm tamam

Hermione biraz daha sakinleşmişti ve ağlamadan konuşuyordu . Kendini tuttuğu belliydi ama benim biraz daha beklemeye niyetim yoktu . Neler oluyor bir an önce öğrenmek istiyorum .

- Ne dedi sana Hermione !

- Çok kızdığını ikimize de bunu ödeteceğini evlenmemin yaptığım en büyük hata olduğunu ve beni kaçıracağını söyledi

Sinirlerim bir anda alt üst oldu . Hiç bu kadar sinirlendiğimi hatırlamıyorum diyebilirim . Hermionenin yanında aşırı tepki vermeyi ne kadar istemedem de kendimi bu durumda asla tutamıyorun . Bir şeyler aldım ve yere fırlatmaya başladım . Duvarları yumruklamadan rahatlayamayacaktım . Kendimi toparlamaya çalışırken dolabın kenarında oturmuş elleri ile başını tutmuş hem ağlayan hem de korkan Hermioneyi görünce durdum . Ben ne yapıyordum . Hemen Hermionenin yanına koştum . Eğildim ve başını yavaşça kaldırdım . Ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerini kaçırdı ve elimi itti .

- Özür dilerim bebeğim

- Git !!

- Aşkım gerçekten kendimi kaybettim özür dilerim

Başını yavaşça omzuma koyduğunda biraz da olsa mutlu oldum ve göğsüme dağılan saçlarını okşadım .

- Merak etme ben halledeceğim

Hermione ses vermedi ve bir süre daha böyle bekledik .

HERMİONE

Tedirgindim ama Draconun yeşil elma kokusu ile rahatlıyordum . Tom dan nefret ediyorum . Duygularımı anlatamam ama sadece sinirli ve mutsuzum . Draco yavaşça başımı kaldırıp dudaklarıma küçük bir  öpücük bıraktığında az da olsa rahatladım . Bana her şeyi unutturan o dudaklara değdirdim dudaklarımı . Ellerimi sarı saçlarına koydum . Oda bir elini belime diğerini yanağıma koydu. İşte şimdi daha iyiyim diyebilirim . Dudaklarım hala onunkilerde dolaşırken yeşil elma kokusu buram buram burnuma doluyordu .

DRACO

Öfkemi ve mutsuzluğumu alıp götüren o dudaklar beni en mutlu eden şey diyebilirim . Bir süre sonra yavaşça geri çekildiğimde Hermioneye sımsıkı sarıldım . Çenimi başına koydum .

- Prensesim benim sen dert etme

- Peki bay yakışıklı

Gülümsedim . Hermione mutluydu ve bu beni de mutlu etmişti . Tom a söylediklerini bir bir yedirmeden önce biraz sakin kalsam iyi olacak . Hem anahtar kelimeyi de duymuşken artık yeşil elma yiyebilirim . Yavaşça kalktım .

- Yeşil elma nerede hayatım

- Şey yeşil elma kalmadı

- Ne !

- Kalmadı işte

- Neyse yarın alırız gel biraz oturalım

Yeşil elma kalmamış . 😵😵 . Üzdü ama neyse . Hermionenin yanındayım . Biz dün evlendik . İşte bu bana ömürlük yeşil elma karşılar . Tom denen o *** e gününü göstermeden önce bir yeşil elma yesem güzel olurdu ama .

Çana yeşil elma kalmadı mı çana 😜🍏

DRAMİONE~KALBİMDEKİ BOŞLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin