DRACO
Bir süre bekledikten sonra Hermionenin telefonu çaldı . Hermione kimin aradığına baktığında yine tedirgin olduğu belliydi . Yüzü bembeyaz olmuştu . Sakin ol dermişçesine elini tuttum . Tom un aradığı belliydi ama yine de sordum .
- Kim arıyor
- Tom
Telefonu yavaşça Hermionenin elinden aldım ve tuşa bastım . Tomun sesi duyuldu .
- Naber güzelim nasılsın
- Kes sesini aptal !
- Ooo bir süre sonra eski olacak eşin de oradaymış Hermione
- Sen ne dediğini sanıyorsun Hermionenin adını ağzına bile almayacaksın yoksa seni öldürürüm
- Göreceğiz
Dedi ve telefonu kapadı . Sinirli de olsam içimde tuttum . Hermione her zamanki gibi tedirgindi . Onu rahatlatmak için yanağına bir öpücük kondurdum.
- Sana bişey yaparsa
- O bana hiç bişey yapamaz bitanem rahat ol
Hermione iyice bana sokuldu ardından çalan kapıya bakmak için kalktı . Açıkçası şu sıralar çalan kapıya bile onun bakmasını istemiyorum . Hepsi o pislik Tom yüzünden . Hermione iyice kapıya yaklaşmıştı .
- Dur !
Hermione kapı deliğinden baktı ardından bana rahat ol dedi ve kapıyı açtı . Bir adam gelmişti . Elindeki poşeti Hermioneye uzatıp gitti . Ben şaşkınlıkla Hermioneye bakarken Hermione poşetten bişey aldı . Bana ne aldığını göstermeden mutfağa gitti . Geldiğinde aldığı şeyi yanıma oturunca gösterdi . Elinde bir yeşil elma vardı . Gülümsedim . Beni mutlu etmeyi gerçekten biliyor .
- Teşekkürler güzelim
Dedin ve elmayı elinden aldım . Büyük bir ısırık alıp yemeye başlamışken Hermione kahkaha atarak gülmeye başladı .
- Hey ne oldu
- Neredeyse elmayı Benden çok seveceksin Draco
Dedi gülmeye devam ederek . Bir elmaya baktım bir de Hermioneye .
- Evet onu senden çok seviyorum
Dedim gayet ciddi bir şekilde . Hermione ise hala gülüyordu .
- İşte bu iyiydi
- Ben ciddiyim
Dedim asla ciddiliğimden ödün vermeden . Hermione beni süzdü ardından gülümsemesi yok oldu ve ayağa kalktı . Tam gidecekken elmayı kenara bıraktım ve Hermioneyi elinden tutup çekerek yerine oturmasını sağladım .
- Merak etme güzelim hiç bişeyi senden çok sevmiyorum
- Daha demin öyle demiyodun
Dedi Hermione küçük bir çocuk gibi . Bu hali gerçekten çok tatlıydı . Biraz daha buna devam edince onu gıdıklamaya başladım . Anladım ki Hermione normal bir insana göre gerçekten daha çok gıdıklanıyor . Gülmekten neredeyse koltuktan düşecekti . Onu gıdıklamayı bırakınca bana gülümseyerek baktı .
- Sen gülümsedin mi bakalım
- Öyle galiba
Hermione yanağıma bir öpücük bıraktı . O sırada kapı çaldı . Bu defa ben açtım . Kapıyı açmamla birinin silah sıkması bir oldu . Tam karnımdan vurulmuştum . Bu acıyı asla tarif edemem ama kanlar içinde yere yığıldım . Yanında birkaç adamla içeri giren Tom u görünce kahretsin dedim içimden . O , ağlayan ve Draco diye bağıran Hermioneyi zorla sürüklerken benim gözlerim kapanıyordu .
HERMİONE
Tom beni bir arabaya bindirmişti . Hem kurtulmaya çalışıyor hemde Draco için çok çok fazla üzülüyordum . Ona bişey olursa asla kendimi affetmeyeceğim . Bir adam arabayı sürüyor diğeri onun yanında oturuyor Tom da benim yanımda oturuyordu . Ağzımda bant elimde ip vardı . Hiç bu kadar mutsuz olmamıştım . Tom o sinir bozucu sesi ile konuştu .
- Üzüldün mü güzelim biricik sevgilin orada ölecek sende ister iste ister isteme benimle evleneceksin
Ağzımdaki bantı çıkarınca bende konuştum .
- Seni asla sevmeyeceğim pislik senden nefret ediyorum
- Böyle yapma ama bebeğim
- Kapa çeneni ona bişey olursa seni öldürürüm
Tom tekrar ağzıma bant yapıştırdı ve bişey demeden önüne baktı . Böyle bir pislik olamaz diyorum içimden . Dracoyu o şekilde görmek ise en son isteyeceğim şey olabilir .
Tom sana bişe derdim ama terbiyem el vermiyo 😡😡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRAMİONE~KALBİMDEKİ BOŞLUK
RomanceDraco : Herzamanki gibi devam ettim onu sevene kadar . Hermione : Nasıl oldu bilmiyorum ama oldu onu seviyorum