[Lana Del - Salvatore ]
•
Taeyong öfkeyle sandalyesinden kalktı. Bugün, hiç dünkü gibi değildi günü. Dün Jaehyun ile beraber eğlenmişlerdi ve her şey çok güzeldi ama bugün Taeyong için hiçbir şey yolunda gitmiyordu.
Johnny, Taeyong'un yanına geldi.
"Bugün Jaehyun'un evine gitcem' gelecek misin?"
Taeyong, Johnny ve Jaehyun'un arkadaşlığı ile ilgili pek bir şey bilmediğini fark etti o an. İlk önce sorusuna evet anlamında kafasını salladı daha sonra nasıl tanıştıklarını sordu.
"Sanırım 6. veya 7.sınıftayız. Jaehyun'la aynı okul kulübündeydik. Beraber çalışıyorduk kulüp için. Bir gün okul çıkışında bana Instagram kullanıcı adını verdi. Ben de verdim ona. Aradan 2 hafta falan geçti dedim ki Jaehyun'a mesaj atayım bakalım napcak'? Gittim fake hesaplardan birine girdim Jaehyun'a yazdım. Konuştuk baya. Ama konuşmanın sonunda şey mesajını gördüm “sen olduğunu biliyorum J.J.”
O gün birbirimize telefon numaralarımızı verdik. Sonra zaten hafta bir olan yazışmalarımız 5 günde bire, daha sonra 3 ve sonra bir bakmışız tüm gün konuşuyoruz. Lisede yollarımız ayrılacak diye düşünmüştük ama öyle olmadı. Jaehyun 15 yaşındayken ailesi trafik kazası yaptı. Jeno o zamanlar 10 yaşında falandı ve Jaehyun'un anlattığına göre uyuyormuş. Ama Jaehyun uyanıkmış ve ikisi de kazanın olduğu arabadaymışlar. Baya büyük bir tramva olmuştu Jaehyun için. Onlara 3 yıl dedesi bakmış ama o da kalp krizi geçirip ölmüş. Jaehyun yetişkin sayıldığı için hem anne hem de baba tarafının mirası Jaehyun'a kalmış. Kazanın yaşandığı sene ben başka bir okula gidiyordum yollarımız ayrılmıştı önce. Ama sonra kazanın olduğunu duyunca onu yalnız bırakamam deyip annemle konuştum ve beni Jaehyun ile aynı okula kaydettirdi."
Taeyong üzülmüştü Jaehyun için. Her ne kadar kendi aile ilişkileri iyi olmasa da Johnny'in anlattığına göre onlarınki kötü değilmiş.
"Jaehyun ne yemeyi sever onu hazırlayıp götüreyim?"
"Sen ona zehirli mantar yapsan bile yer. Ama yemekleri ortak bir arkadaşımız yapacak. Sen içki getirebilir misin?" diye sordu John. Ardından devam etti. "Şarap sevmez."
•
Kapının çalmasıyla Jaehyun oturduğu koltuktan kalkıp üstünü düzeltti ve kapıya yöneldi.
"Hoşgeldiniz." sesinin samimi çıkmış olmasını umdu Jaehyun.
Karşısındakiler Taeyong, Johnny, Jungwoo ve Jaemindi. Hepsi ellerinde birkaç malzeme ile gelmişlerdi.
Taeyong birkaç şişe bira, bir şişe şarap getirmiş; Johnny cips ve bir şişe viski ve şampanya; Jungwoo büyük ihtimalle Jaemin'in içki içmeyeceğini düşünüp çikolatalı süt ve birkaç kutu dondurma almış. Jaemin de sadece kendisini getirmişti etrafa gülücükler saçıyordu.
Jaehyun içeri geçmeleri için kenara çekilince içeri geçen ilk kişi Jaemin oldu. Koşarak koridorun sonunda Jeno'nun odasına gittiği düşündü Jaehyun.
Jaemin'in ardından Jungwoo girmişti içeri, o da mutfakta sesler duyup Kun'un içeride olduğunu düşünüp mutfağa geçmişti. Asıl amaçları Taeyong ile Jaehyun'u baş başa bırakmaktı.
Johnny ise içeri girip "Tuvaletim geldi." bahanesiyle tuvalete gitmişti.
Şimdiyse Taeyong ve Jaehyun kapıda birbirlerine bakıyorlardı.
İkisi de birbirlerini baştan aşağı süzdüler. Jaehyun siyah tişörtün üstüne sütlü kahve tonlarında kareli bir gömlek giymiş, uçlarını siyah pantolonun içine sokmuştu. Pantolonun kemer köprülerinden ikisine zincir takarak kombini tamamlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Triggerman † Jaeyong
Fanfiction"Gözlerindeki kırgınlığı gördüm. Herkese yorgunluk desen de biliyorum, içinde bir yerlerde çocuk ölmüş, genç yaşında. Sense onu istemeyerek gömmüşsün. Gözyaşlarınla sulamışsın toprağını. " °Jaeyong° ©mndln0