◇Azkaban Kaçağı◇

1.2K 108 58
                                    

*1 yıl sonra*

Her yerde adı yazılıydı, aranıyordu. Başına ödül bile konmuştu. 12 Muggle'ın katili olmaktan Azkaban'a atılmış olan suçlu 12 yılın ardından kaçmıştı. Son yıllarda Seherbaz olarak bakanlıkta işe başlayan Sirius Black, onu bulmak için canını vermeye hazırdı. Artık eve zor uğrar oluyordu, ve Rose bunun nedenini anlıyordu.

Sokakta tek başına yürüyordu. Yanında ki duvarda asılı kağıda baktı.

          Aranıyor          

On iki yıl önce, On iki kişinin katili olan Peter Pettigrew, hapisten kaçmıştır. Görenlerin hemen Bakanlığa duyurması önemle rica ediyoruz.

Ve hemen altında Pettigrew'in resmi vardı. Önce sokakta kimse var mı diye sağını ve solunu kontrol etti, sonra da duyuru kağıdını söktü duvardan. Katlayıp pantolonunun cebine soktu. Sonrasında da siyah kukuletasını burnuna kadar çekip evine doğru yürüdü. Yolda gördüğü tek tük kişinin kendisine olan garip bakışlarını fark etmiyor değildi, ama malum, Sirius Black'in önemli bir kuralıydı bu; Dışarı çıkma, eğer çıkacak olursan yüzünü sakla.

Pettigrew'in onu kaçıracak olduğunu düşünüyor olmalıydı. Katil, ölüm yiyen bir adam'ın (ne kadar adam denilebilirse artık) kendi peşine düşeceğini Rose da düşünüyordu doğrusu. Lord, Bellatrix'e bunun için görev vermişti, ama bu, bu görevi Peter'in yapamayacağı anlamına gelmezdi.

Rose, saatine kısa bir bakış atarak adımlarını hızlandırdı. Sirius, bu saatlerde evi kontrol etmeye geliyordu. Rose güvende mi diye.

Daha da hızlandırdığı adımları ve ev arasında 6-7 metre vardı sadece. Ama çoktan bir silüet belirmişti evin önünde. Bir kararmış olan havaya, bir de kızına bakıyordu. "Merhaba küçük hanım?" diye seslendi.

"Ben... sadece hava almaya çıktım. Hem, bak iyiyim. Bence bu konu büyümesin-"
"Buna izin veremem, Rose." dedi Sirius ciddiyetle. "Sürekli dışarıda olursan seni koruyamam."

"Özür dilerim. Endişelenme lütfen. Bir daha olmayacak. Pencerem bana yeter." dedi babasının yanına gelerek. Sirius kızına sıkı sıkı sarılırken saçlarının arasına öpücük bıraktı. "Senin iyiliğin için..."

"Anlıyorum baba."

Cebinden çıkardığı anahtar ile kapıyı açıp içeri girdi. "Bugün eve gelecek misin?"

Sirius biraz düşündü. "Sanırım, seni evde yalnız bırakmak içime sinmiyor. Ama şimdi gitmem lazım. Bellatrix'in öğrettiği büyüleri gözden geçir." diye ekledi arkasını dönüp gitmeden önce.

Rose gülümseyerek başını salladı. Sirius, Bellatrix'in Rose'a büyü öğretmesini desteklemiyordu, ama kendini koruması söz konusu olunca... bazı istisnaları olabiliyordu.

Sirius Cisimlenip kaybolurken, Rose kapıyı kapatıp odasına bir koşu kopardı. Çekmecesinden çıkardığı tüy kalem ve parşömeni masanın üstüne bırakıp oturdu.

Bella,

Babam bugün geç saatlere kadar gelmeyecek. Eğer bana bir şans daha verirsen ve buraya gelirsen onu bulabilirim. Net bir fotoğrafı var elimde, sadece senin yanımda olmana ihtiyacım var. Lord'unu bulmak için beni kullanmana bir kez daha razı geliyorum, lanet bağ...

slчthєrín kαlвí / hαrrч pσttєr İkíz /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin