Yeni bölüm sınırı: 17 Oy!
"Bayıldın ha, Potter? Longbottom doğru mu söylüyor? Sahiden bayıldın mı?" dedi Draco sırıtarak. Rose dirseğiyle onu dürttü. "Ben?" diye sordu imayla.
"Bilmediği şeyden zarar gelmez," diye mırıldandı Draco, Hermione Granger'a bir dirsek atıp geçerek şatoya çıkan taş merdivenlerde Harry'nin yolunu kesti.
Neşeli yüzü anında karşısında ki çocukların sinirlerini de bozmuş olmalıydı.Dişleri sıkılmış Ron, "Çek git, Malfoy," dedi.
Draco yüksek sesle, "Sende bayıldın mı, Weasley? O korkunç ihtiyar Ruh Emici seninde ödünü patlattı mı yoksa?" dedi.
Sakin bir ses, "Bir sorun mu var?" dedi. Profesör Lupin o anda bir sonra ki arabadan çıkmıştı.
Rose Remus Lupin'e kısa ve endişeli bir bakış attı ve Draco'yu kolundan tutarak içeri sürükledi.
Kalabalığın arasında Büyük Salona girmeden sert bir ses tarafından durduruldular. "Miss Black!"
Rose arkasına döndü ve o sesin sahibine baktı. Profesör McGonagall, kalabalığın başları üzerinden sesleniyordu.
"Bir şeyler söyleyeceğim," dedi ona. "Hadi işine, Malfoy."
Profesör, bunu söyledikten hemen sonra başka bir yöne dönerek, "Potter! Granger!" diye seslendi.
Ardından onları da yanlarına alarak gürültülü kalabalıktan uzaklaştılar.
Rose, Harry ve Hermione, Giriş salonu, mermer merdiven ve bir koridor boyunca Profesör McGonagall'a eşlik ettiler.
Kocaman, hoş geldin diyen bir ateşin yandığı küçük odasına geldiklerinde Profesör McGonagall eliyle oturmalarını işaret etti. Kendisi de masanın başına geçerek hemen, "Profesör Lupin önden bir Baykuş yollayarak Trende hastalandığınızı söyledi," dedi Rose ve Harry'ye bakarak.
Rose, Babama söylememiş olmanı diliyorum, Remus, diye geçirdi içinden.
Odanın kapısı hafifçe vuruldu ve revir görevlisi Madam Pomfrey paldır küldür içeri girdi.
"İyiyim- iyiyiz mi... İyiyim," diye geveledi Harry.
"İyiyiz," diye düzeltti Rose.
"Ah, sizsiniz, öyle mi?" dedi Madam Pomfrey. Onlara yakından bakmak için eğildi. "Sanırım tehlikeli bir şeyler yaptınız."
"Bir Ruh Emici'ydi, Poppy," dedi Profesör McGonagall.
Birbirlerine karanlık bir bakış attılar ve Madam Pomfrey hoşnutsuzluk içinde "cık cık" dedi.
"Bir okula Ruh Emici'leri yerleştirmek," diye mırıldand, Rose'un saçını geriye itip alnına elini koyarak. "İlk bayılanlar onlar olmayacak. Evet, alnı yapış yapış olmuş. (Bu sırada Harry'yi kontrol etmeye başladı) Dehşet verici şeylerdir onlar ve zaten narin olan insanlar üzerinde ki etkileri-"
Rose ve Harry anlaşmışçasına, "Ben narin değilim!" dediler aynı anda.
"Elbette değilsiniz," dedi, Rose ve Harry birbirlerine bakarken.
Profesör McGonagall çabucak, "Neye ihtiyacları var?" diye sordu. "Yatak istirahati mi? Belki de geceyi hastane kanadında geçirmeliler, ne dersin?"
"Ben iyiyim!" dediler aynı anda. Rose bir kez daha Harry ile göz göze geldiğinde kendilerine gülmemek için kendini zor tuttu.
"Eh, hiç değilse biraz çikolata yemeli," dedi Madam Pomfrey ikisini duymazdan gelerek.
![](https://img.wattpad.com/cover/224569491-288-k109823.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
slчthєrín kαlвí / hαrrч pσttєr İkíz /
FanficArkadaslar simdi tikladiginiz bu kitaptan yavasca cikiyosunuz "Benim değer görmek için bir yara izine ihtiyacım yok! Hiç bir Potter'a da saygım yok!" Potter ikizlerinin hikayesidir. Bazı kısımlar orjinal hikâyeden (çok) farklı ilerlemektedir. ======...