slчthєrín kαlвí / hαrrч pσttєr İkíz /

◇Rose Potter◇

Bu bölümü, bu zamanı bekleyen Melekbzkrtx 'a ithaf ediyorum. Umarım hâlâ bekliyorsundur :)

Yeni Bölüm sınırı: 15 Oy!

Lanet üstünden çekilir çekilmez, dirsekleri üzerinde geri geri sürünerek duvara yaslandı.

Sonra da var olan tüm gücü ile bağırdı: "YARDIM EDİN! KİMSE YOK MU?"

Çok geçmeden bir lanet daha bedenini bulmuştu. "Crucio!"

Çığlıklar bir kez daha evi salladı.

"Amacım sana zarar vermek değil, Potter." dedi Peter, laneti geri çektiğinde.  "Evet senin yüzünden Azkaban'a girmiş olabilirim ama, hayır. Lord seni istiyor, bende gerçekleri bilmeni istiyorum."

Her şey çok hızlı gelişti, Rose neden ona 'Potter' dediğini bile soramadan yakasından tutulmuş ve garip bir sıkışma hissinin ortasına atılmıştı.

Dizlerinin üstüne sertçe düştüğünde etrafına baktı.

Peter, kızı yerden kaldırıp taş bir çanağın önüne sürükledi. Bir elinde tuttuğu asasını şakağına dayadı ve geri çekti. Ucunda havada süzülürcesine hareket eden saç benzeri gümüşi bir madde duruyordu. Peter gümüşi maddeyi çanağın içindeki hem sıvı hem gaz olan bir başka maddenin içine bıraktı. İkisi birbirine karışırken, "Bu da ne böy-" diye sormak üzere olan Rose'un kafasını çanağın içine gömdü. Neler olduğunu hâlâ anlamamış olan Rose çırpınsada bir zaman sonra hiçbir şey olmadığını fark etti. Etrafında ki görüntüler hariç.

Siyah dumanımsı şeyler yere konarak şekilleri oluşturdular.

Bir hastane odasıydı.
Yatakta yatan kızıl kadın, yanında oturan gözlüklü adam ve kucaklarında duran iki bebek...

"İkiside sana benziyor, James," dedi kadın. "Ama gözlerini senden almışlar, çiçeğim..." diye tamamladı adam.

"Rose'um..." diye mırıldandı kadın.

James, "Rose Lily Potter," demişti uyaran bir sesle. Kadın güldü, "Rose Lily Potter'ım..." dedi burnunu bebeğin burnuna değdirerek.

"Harry James Potter," dedi James, kucağında ki bebeğe. "Çok güzelsiniz... ikizlerim benim."

Uzak köşeden onları izleyen on üç yaşında ki Rose'un nefesi kesilmişti o an.

Odanın uyarısız açılan kapısından giren kişi pek de yabancı değildi. "Ah, minik Potter'lar!" diye bağırdı Sirius.

"Sirius!" diye uyardı kapıdan giren bir başka kadın. Şişkin karnı onunda hamile olduğunu belirtiyordu. "Öyle dalınmaz ama!"

"Özür dilerim, Marl, ama çok tatlı duruyorlar." dedi Sirius belirgin bir heyecanla. Sonra da karısına döndü. "Bizim miniğimiz de öyle olacak." dedi hemen.

Gelen hemşirenin uyarısıyla ikiside çıkmıştı fakat, sahne de değişmişti. Olduğu yere çöken Rose gelen bir diğer ortama baktı.

Evlerindelerdi, Godric's Hallow' da ki evlerindelerdi. Odada iki beşik ve başlarında oturan, gözü dalmış kızıl kadın.

"Lanetli değilsin, değil mi kızım?" diye mırıldandı. "Sadece çok güçlü bir cadısın, bu yüzden böyle büyüler yapıyorsun. Lanetli değilsin..."