Sabah alarm'ın çalmasıyla uyandım. Bu alarım bana bilerekten işkence ediyordu. Neyse şuan alarımla falan uğraşamazdım. Yeni okul, yeni arkadaşlar, ve yeni öğretmenlerim olacaktı. Okul uniformalarımız kızların tuğla renginde olan etek, beyaz bir tişört vardı.
Erkeklerin ise tuğla renginde bir pantolon ve yeşil tişört vardı. Hiçte sevmiyordum okul üniformalarımızı. Renkleri çok kötüydü. Tabi böyle bir koleje böyle uniformalar yakışırdı.
Okul uniformamı giyip rutin işlerimi bitirdikten sonra kahvaltı masasına oturdum.Babam'ın yanağına bir öpücük kondurup Anneme de göz kırparak "Günaydın" dedim. Babam da başımı okşayarak "Günaydın kızım" dedi. Güneş gibi parıldıyordu babamın yüzü.
Bu okulu kazandığım an o benden daha çok mutlu olmuştu.
Bende o mutlu olduğu için mutlu olmuştum. Uzun bir aradan sonra onun mutlu olduğunu, güldüğünü gördüm.
Sevinmiştim onun ve kendim adına.Annemin gözleri mutlulukla parıldıyordu. Annem yanıma gelip elini omzuma dokundu. "Heyecanlı mısın?" Diye sorunca da gülümseyerek olumsuz anlamda başımı saladım. Heyecanlı değildim ama sadece biraz korkuyordum.
'Ya başaramazsam, ya ailemi gururlandıramazsam' dedim kendi kendime. Evet bu okula gitmek için çok çalışmıştım ama işte biraz korkuyordum.
Babam elini omzuma koyduğunda babama baktım. "Sen güçlü bir kızsın Alya. Bunu da başarırsın. Çünkü ben sana kendimden daha çok güveniyorum" Babam lafını bitirir bitirmez hızlıca sarıldım.
"Seni utandırmayacağım. Söz veriyorum baba" Dedim ve Babam'dan ayrılıp, kahvaltımı yapmaya devam ettim. Kahvaltımı bitirdikten sonra evden çıktım.
Cebimden kulaklığımı ve dolaşmış olduğunu görünce bıkınlıkla ofladım. Her gün özenle parmaklarıma doluyor sonra cebime koyuyordum ama sürekli aynı şey oluyordu.
Kulakların neden dolaştığına dair internete bir yazı okumuştum; Sağ kulaklığı sol kulaklığınıza takınca sol kulaklık sağ kulaklığı dövüyormuş, bu yüzden birbirlerine giriyorlarmış.Buna sebep olmamak için sağ kulaklığımı sağa, sol kulaklığımı da sola takıyordum, ama yine dolaşıyorlardı. Bilim adamlarının bu olaya çözüm bulmaları gerekiyordu. Uzun bir uğraşın sonunda başarılı oldum ve kulaklıkları birbirinden ayrırarak doğru kulaklıklara yerleştirdim ve nihayet yürümeye başladım.
Okul yolunu yarılamıştım ki yanımdan hızla geçen bir araba yolun kenarındaki su birikintisine girecekken kenara kaçmayı başardım. "Oha lan" diye bağırdım yanımdan
Geçen BMV'nin arkasından, üzerime baktığımda bir şey yoktu ucuz kurtulmuştum.Araba gelip yanımda durduğunda şöför koltuğunda oturan kişiyi görünce bir adım geri gittim "Yunus?" dedim.
Şaşkınlıkla," Niye küfür ediyorsun kızım?" Dediğinde histerik bir şekilde gülümsedim. Dalga mı geçiyordu bu çocuk bana mı öyle geliyordu? Dalga geçiyordur değil mi? Ha eğer bilerekten yapmak isteseydi benden çekeceği vardı.
"Az önce üzerime su sıçratacak olan kimdi?" Yunus biraz hmmladıktan sonra bana bakıp, "Bendim galiba" Dediğinde ikimizde gülümsedik.
Çok komik biriydi. Fazlasıyla da konuşkan biri.Konuşkan biri olduğunu dün bana kanıtladı. Çok soru soruyordu bende cevaplıyordum. Hata biraz bende de vardı. Fazla konuşmuyordum. Aslında konuşkan biriydim ama onunla daha yeni tanıştığım için fazla konuşmak istemedim.
Gözlerim Yunus'un yanındaki ve arkasındaki iki çocuğa takılı kaldı. Yunus'a dönüp 'Bunlar kim?' diye gözlerimle işaret ettim.
Nasil anladığının şaşkınlığını üzerimden atarak cevap vermesini bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'Benim Kararlarım' Bizim Hayatımız'( Gerçek Bir Hayat Hikayesi)
Документальная проза6 Yıl önce çocukluğunu, mutluluğunu, huzurunu, kahkahalarını, sevincini, hayat olan bütün hayallerini... En önemlisi ablasını kaybeden yaralı genç bir kız.. Alya! 6 Yıl sonra onu hayata bağlayan kardeşleri oldu. Sadece kendi acı yaşadığını ve karanl...