Neden Kendini Bu Kadar Üzüyorsun?

1.1K 1K 287
                                    

🌼Selamun Aleyküm

🌼 Yeni Bölüme Hoş Geldiniz

🌼 Başlama Saatini Yazalım

🍁 Başlama Tarihini Yazalım

❤ Bölüm Sonundaki Soruları Cevaplayalım
_______________________________________________________________

                                             &&&

Nuray anlatmayı bitirdiğinde yavaşça masadan kalkıp ona sarıldım. Nuray, Kadir ve Yunus aynı kaderi yaşıyorlardı.
Onlar için gerçekten çok üzülüyordum ama yapacak birşey yoktu.
'Bunlar nasıl baba?' Dedi iç sesim. Onlar çocuklarını üzmeye hakkı yoktu. Neden erkeklerin böyle yaptığına bir türlü anlam veremiyordum.

Bu arada Yunus beni şaşırtmştı. Ondan böyle bir hareket beklemiyordum açıkcası. Bende ona teşekkür etmeliydim. "İyiki Yunus ordaymış" Dedi Seda. Başımı sallayarak Seda'yı onayladım.
"Nuray içimden bir ses Yunus'un kahveyi çok sevdiğini söylüyor" Ondan ayrılıp gülümsemeye başladım.
Nedense Nuray utanmıştı. Başını öne eğdiğini gördüm.
Peki bu utangaçlığın sebebi neydi?

Nuray hemen beni ve Seda'yı yanına çekerek sıkıca sarıldı. Dikkat çekmek istemediği için olabilirdi belki de!
"Ulan Nuray! Saçımı bozdun lan" Dedi Seda. Elini kalçasına koyup "Göstereceğim  sana" Demer demez ise Nuray'ın üzerine atladı.

"Lan ne yapıyorsunuz?" Diye sorduğumda Seda o güzel gözlerini bana dikerek gülümsedi.
"Sende gel canım benim" Dediğinde tam kaçacaktım ki beni tutunca hiçbir yere gidemedim.
Ve güzelim saçlarımın bozulmasını seyrettim. Ama daha yeni düzeltmiştim ben saçlarımı. Tek gerçek şu ki gerçekten de çok güzel arkadaşlardı.

"Kızlar" Hocanın bağırdığını duyduğumuzda başımızı hızlıca çevirip öfkeli gözlerle bize bakan hocaya baktık.
Elimle Saçımı biraz olsa bile düzeltim. "Çatık ya" Nuray fısıldarken ben ise gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp hocanın bize ne diyeceğini bekledim.

"Lunapark mı burası?" Diye sorduğunda Seda kısık sesle, "Olabilir" dediğinde tebessüm etmeden duramadım.
"Duyamadım, birşey mi dedin Sedacığım?" Diye sordu hoca. Tam  cevap  vererek haledecektim  ki hoca'nın "Hemen Müdürün odasına gidin!" demesiyle durup sesiz kaldım.

Sınıftan çıktığımızda üçümüzde gülmeye başladık.
"Hadi şu müdürü ziyaret etmeye gidelim" Dediğimde bile gülümsüyordum. Bu cesaretimiz nerden geliyordu? Bizde bilmiyorduk. Belkide artık korkmuyorduk. Korkmadan yaşamayı öğreniyorduk.
Müdürün kapısının önünde dururken , Seda ve Nuray'ın kendini düzeltiklerini gördüm.

Üçümüz hazır  olduğumuzda kapıyı çalıp içeri girdik ve değerli müdürümüzün masasının önünde durduk.
"Sınıfta oynayanlar sizlersiniz değil mi?" Diye sorduğunda sinirli bakışlarıyla teker teker bize bakmaya başladı. Demek ki hocamız çoktan yetiştirmişti.
Bakışları Nurayla kesiştiğinde oturduğu koltuktan yavaşça kalkıp ağır adımlarla Nuray'a doğru yürüdü ve birkaç adım sonunda Nuray'ın önünde durdu.

"Esra ve Firdevs'in bu okulda saygısızlık yaptığını görmedim. Ama senin ilk yılın ve sen burdasın"
Nuray elini yumruk yapmış nefretle Müdüre bakıyordu.
"Kısa kesin hocam!" Dedi Nuray. Nuray sert ve olgun bir kızdı. Müdür kaşlarını çatarak yanıma gelip " Bütün koridorları temizlemeye başla" Diyerek Nuray'ın yanına gidip "Sende bütün lavaboları" Dediğinde göz  ucuyla da Seday'a bakıp "Ve sende bütün sınıfları temizlemeye başla" Bize son kötü bir bakış atıp masasına doğru yürüdü.

 'Benim Kararlarım' Bizim Hayatımız'( Gerçek  Bir Hayat  Hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin