🌼Selamun Aleyküm
🌼Yeni Bölüme Hoş Geldiniz
🌼 Bölüm Sonundaki Soruları Lütfen Cevaplayalım
_____________________________________________________________&&&
Firdevs anlatmayı bitirdiğinde oturduğum yerden yavaşça kalkıp gözlerim dolu bir şekilde İbrahim'e baktım. Firdevs'in dedikleri beynimin içini kemiriyordu. Bu Saçmalıktı! Hem de en büyüğünden bir saçmalık. İnsan hiç mi duyguları önemsemezdi? Bir insan bunu sevdiğine nasıl yapabilirdi? Seven böyle yapmamalıydı. Bu çok yanlış bir davranışttı.
"B_bunu Esra'ya nasıl y_yaparsın sen? Hiç mi i_için acımadı? Hiç mi sevmemiştin o kızı? " Diye sordum üst üste ve kekeleyerek. Sanki bana yapılmış gibi hissetmiştim.
İbrahim'in böyle kötü birşey yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. "Alya, yemin ederim ben öpmedim. Hemen geri çekil_" Sözünü bitirmesine izin vermeden sert bir tokat attım. Yemin ediyor bir de. Lan yapmışsın bir şerefsizlik, Neden adam gibi arkasında durmuyorsun? Böyle insanlardan hiçbir zaman haz etmemiştim.Esra nasıl bir hâle düşmüştür, kim bilir? Kendini kötü hissetmiştir. Yıkılmıştır, darmadağan ve duygusuz haldedir.
Peki bir erkek bir kızın duygularıyla nasıl oynar? İbrahim eliyle tokat vurduğum yanağını tutup yavaşça bana döndü.
Nefretle ona baktım."Senin böyle biri olduğunu düşünmezdim. Ama suç bende insanlara hemen güveniyorum ve sana güvenmekle hata yaptığımı anladım İbrahim Bayraktar." Dedim kahverengi gözlerine bakarak. Ben o gözlerde bu pisliğini yaptığını düşünmezdim. Meğersem yanılmıştım.
İbrahim birşey demiyerek dolu gözlerle bir bana bir Firdevs'e bakıyordu. İlk defa onu ağlama isteğini zor zapt edebiliyorken görüyordum.
Ben kimseye güvenemiyecek miydim? Neden güvendiğim insanlar her seferinde güvenimi boşa çıkartıyorlar? Niye? Arkamı döndüm ve Firdevs'in yanına ağır ve yavaş adımlarla yürüdüm.Bu okuldaki arkadaşlarımın acı hikayelerini öğrenince üzülüyordum. Hepsi dibine kadar acı çekiyordu. Lakin sesini çıkaran kimse yoktu. Belli etmeyenler vardı. Mesela Esra. O ve İbrahimle böyle birşey yaşadıklarını asla düşünmezdim. Hiç hissettirmemişti de bu acıyı! Üstüne üstlük aynı sınıftaydılar.
Firdevs'in önüne geldiğimde o İbrahim'e bakarken ben ise onun kolundan tuttum.
"Bunu neden daha önce söylemedin?" Diye sordum keyifsiz bir şekilde.Firdevs hala İbrahim'e bakıyordu. Nefret dolu gözlerini İbrahim'den bir an bile ayırmayıp sorumu cevapladı.
"Bazen toz içinde kalmış eski defterleri, geleceğe aktarıp temizlememiz gerekir Alya." Yutkunamadım bile bu sözü üzerine.
Tanıştığım herkesin bir acısı vardı ve bazılarının acısı vedaya karışmıştı. Bize veda edenler ise; Benim ablam, Seda'nın annesi, Can'ın kız kardeşi, Sultan'ın ablası.... Esra bile İbrahim'e veda etmişti.Daha kimler birbirine veda eder bilemezdik. Galiba yaşadığım sürece bunu fazlasıyla görecektim. İnsanlar hiç düşünmezler geride bıraktıklarının ne halde olduklarını.
İbrahim ve Firdevs'in yanında daha fazla duramadım. Onların yanından ayrılacakken son kez duvara yaslanmış olan İbrahim'e baktım.
"O kızın ahı yanına kalmaz İbrahim! Acı çeke çeke öğreneceksin nasıl oldugunu." Sözüm üzerine bana bakarken hızla ordan ayrılıp başımı öne eğip koridorda yürümeye başladım. Esra'yı anlayabiliyordum. Belki böyle birşey yaşamamıştım ama kızlar yine de birbirlerini anlarlardı değil mi?
İbrahim'in bunu yaptığına hala bir türlü inanamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'Benim Kararlarım' Bizim Hayatımız'( Gerçek Bir Hayat Hikayesi)
Non-Fiction6 Yıl önce çocukluğunu, mutluluğunu, huzurunu, kahkahalarını, sevincini, hayat olan bütün hayallerini... En önemlisi ablasını kaybeden yaralı genç bir kız.. Alya! 6 Yıl sonra onu hayata bağlayan kardeşleri oldu. Sadece kendi acı yaşadığını ve karanl...