1. Bölüm

38.9K 947 70
                                    

Gökyüzü masmavi, güneşin sıcaklığı insanı kavuruyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gökyüzü masmavi, güneşin sıcaklığı insanı kavuruyordu. Nazeli yatağından kalkar kalmaz elini yüzünü yıkayıp tarlaya götürmek için kendine bir şeyler hazırladı. Hazırladığı kurumuş ekmek ve haşlanmış yumurtaları bir kaba koyup ağzını sıkı sıkı bağladı. Tarla kıyafetlerini üzerine geçiriyordu ki traktörün korna sesini duydu. Kıyafetini hızla giyip başını örttü.

Torbalarını kaptığı gibi koşarak traktörün römorkuna atladı. Sıkış tıkış olan yerde kendine ufak bir boşluk bulup çöktü. Herkes uykulu bir halde etrafı seyrederek yola devam ettiler. Yol üzerinde bir saatlik yolculuğun ardından büyük bir fındık tarlasının önünde durdu traktör. Herkes inmek için hareketlenmişti. Onları buraya traktörü ile getiren Yusuf Amca bu fındık işçilerinin çavuşu oluyordu. "Geç kaldık oyalanmayın," diye bağırdı.

Tarlaya girdiklerinde önce bir ağacın altına herkese birlikte torbalarını koydular. Sıraya dizilip fındık toplamaya başladılar. "Çiğ yağdığından toprak çamur olmuş. Fındıklar yapışmıştır, dikkatli toplayın yerden! Hadi oyalanmayın!" Yusuf amca işçilerine uyarı yaptıktan sonra peşlerinde dolanıp arkalarında fındık bırakıp bırakmadıklarını kontrol etti.

Öğle güneşi tepeye ulaşıyordu. Nazeli sırtından akan ter damlacıklarını hissediyordu. Dili damağı kurumuştu. "Yusuf amca su yok mu?"

"Öğle paydosu yaklaştı bekleyiverin! Hadi, hadi!" Nazeli söylenerek önüne döndü.

Öğle ezanı vaktinde paydos verildi. Nazeli yemek torbasını alıp tek başına oturdu. Herkes kendi yakınları veya arkadaşları ile bir araya gelip yemek yiyorlardı. 5 grup oturuyordu. Nazeli hepsinden ayrıydı.

Nazeli'nin aklı yine eski günlere gitti. Aklının köşesine atıp üzerine 5 kilit vurduğu defteri aldı. Kilitlerini açtı. Ve anılar içine çekti Nazeli'yi.

Nagihanla böyle tarlalarda büyümüşlerdi. Her yaz önce kendi küçük fındık tarlalarını toplarlardı. Ardından böyle günlükçü veya 3, 4 gün yatılı fındık işçisi olarak giderlerdi. Ne çok eğlenirlerdi Nagihanla! O günleri özlüyordu ama kırgınlığı ve kızgınlığı geçmiyordu.

Nazeli gözlerini açtığından beri Nagihanla arkadaştı, dostu. Onların arkadaşlıkları hayatlarına Mahir girene kadardı.

Nazeli'nin Mahir'i ilm gördüğü gün aklına geldi. Kalbine ilk aşk cemresinin düştüğü gün... Günden güne onu öldüren amansız aşkın pençesinde can veriyordu. 15 yaşındaydı Mahir'in o aşkı tattıran yüzünü ilk görüşünde. Nasılda o küçük, körpe kalbi aşkla çarpmıştı.

Hatıralara daldı Nazeli. Nagihanla başka bir çavuşla fındık toplamaya gidiyorlardı o zaman. Bazı tarlalar büyük olduğundan tarla bitene kadar tarla sahibinin evinde veya fındıklığında yatıya kalınıyordu. Bazı köylerde köylüler bir araya gelip bir aylığına işçi alıyordu. Hiç o şekilde gitmemişti Nazeli.

NAZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin