Mahir karısının dudaklarını kendi dudakları ile ezdi. Yavaşça yükselip Nazeli'nin üzerine doğru eğilmeye başladı. Nazeli kocasının ağırlığını yavaş yavaş ona yüklemesiyle kendisini geriye doğru hafifçe bıraktı. Bir an olsun Mahir dudaklarını Nazeli'nin dudaklarından ayırmadı.
Nazeli'nin sırtı yatakla buluştuğundan Mahir Nazeli'nin iki bacağının arasına usulca sokulup Nazeli'nin saçlarını kavradı ve dudaklarını ısırdı. Nazeli ağzına doğru inledi. Mahir dudaklarını Nazeli'nin dudaklarından alıp boynuna indirdi dudaklarını. Boynuna öpücükleri kondururken Nazeli şaşkındı. Düşünemiyordu. Sanki beyninde ki bütün kan bacaklarının arasına toplanmıştı.
Mahir karsının altında kıvranmasına ve bilinçsizce tamamen doğal içgüdüler ile kalçalarını kendine ritmik bir şekilde hafif hafif sürtmesi ona aklını kaybettirecekti sanki. Mahir kafasını karısının boynundan kaldırıp yüzüne baktı. O kızarmış yanaklar ve dudakları ile dayanılmaz görünüyordu. Ellerini kadının kıyafetinin eteklerinden tutup başından çıkarttı.
Nazeli kocasının onu soymasına yardımcı olmadı ama Mahir usul usul soydu karısını. Nazeli utandığını hissediyordu ama bacaklarının arasında ki ateş bunu hissettirmeyecek kadar da yoğundu. Mahir karısının çıplaklığını seyretti. Sertliğini Nazeli'nin kadınlığına dayadığında Nazeli seslice inledi.
Mahir yerinden doğruldu. Gömleğinin düğmelerini açmaya başlamıştı ki Nazeli doğruldu ve kocasının düğmelerin usulca açmaya başladı. Mahir karısının titrek ellerini göğsünde hissediyordu. Arada tenine elini dokunduruyor içini çekiyordu. Mahir bunu fark etmişti. Gülümsedi.
Başını eğip Nazeli'nin çenesini ısırdı. Nazeli inleyip tırnaklarını Mahir'in göğsüne geçirdi. Mahir Nazeli'yi itip yatağa serdi. Üzerindekilerden anında kurtulduğu gibi karısının üzerinde yer aldı. Mahir karısının dizlerini kırmasını ve beline dolamasını sağladı. Nazeli kocasını hissettiğinde göz kapakları titredi adeta. Bunu fark eden Mahir Nazeli'nin bu hali hoşuna gitti ve kendisini biraz daha hissettirdiğinde Nazeli inledi. "Mahir!" Belini kıvırmış daha fazlasını istercesine kendisini sunmuştu.
Mahir karısının göğsünü avuçladı ve dudaklarını uçlarına kapadı. Ateş gibi yanan göğüs uçlarına değen o soğuk ağız ile ne yapacağını şaşırdı. "Mahir," derin biri nefes aldı. "Mahir, ah! Dayanamıyorum, içi-" demesine kalmadan kendisini daha fazla dizginlemedi Mahir!
Mahir karısının içine süzüldüğünde Nazeli çığlık attı. Bir sızı oluştu içinde ama Mahir durmadı kendince bir ritim oluşturdu. Bu gidip gelmeler Nazeli'yi kavururken acısını göz ardı atmaya çalıştı ilk başta başaramasa da sonradan o yakıcı zevke bıraktı kendine.
Mahir karısının omzunu ısırdığı gibi kendini olduğu gibi karısının içine vurdu. Nazeli çığlık attığı gibi kocasının sırtını cırmaladı.
İkisi de sona ulaştığında nefes nefeslerdi.
Mahir pozisyonunu bozmadı. Karısının üzerinde karısının gözlerini gözlerinden ayırmadı. Nazeli yorgunlaşmıştı. Gözleri bayıktı ve kocasının gözlerine bakarak uyuyacaktı hemen şimdi. Ta ki kocasının sözlerini duyana kadar.
"Gözlerine baktıkça kayboluyorum. Gözlerin karanlık bir tünel gibi ama oradaki ışığı görebiliyorum. Fakat korkuyorum. Ya benden başkası görürse!"
"O tünelin ışığı 16 yıldır sadece sana yanıyor Mahir!"
Mahir bakakaldı karısına böyle bir cevap beklemiyordu. Kendini yavaşça karısının üstünde yatağın kendi tarafına bıraktı. Nagehan haklıydı. Ama ne değişirdi ki? Koynunda ki karısı ona sevgi veremezken bu kadın onu yıllarca uzaktan sevmişti. Bu fikri düşündüğünde kendisini tuhaf hissediyordu. Ne kadar kabul etmese de kendisinin bir kadın tarafından sevildiğini hissetmek yüreğini ısıtıyordu.
