YOLCULUK HAZIRLIKLARI

844 121 12
                                    

Tanya, Sonya, Tim ve Trinsi Köprü'ye yakın evlerine geleli iki gün olmuştu. Tanya için oldukça gergin geçen bu iki günde Zeda ve Simon'dan hala haber yoktu.

Tanya ile Sonya'nın arası, o gün yaşananlardan sonra iyice açılmıştı. Sonya iki gün öncesine kadar Tanya ile arkadaşlığını ilerletmeye çalışırken şu an da köşe bucak ondan kaçmaya başlamıştı. Tanya da genç kadından uzak durmayı tercih ediyordu. Bu durumu sindirmek için zamana ihtiyacı olduğunu tahmin etmek zor değildi. Tim ise ikisi arasındaki gerginliğin farkındaydı. Mağarada neler olduğunu öğrenmek için Sonya'ya defalarca soru sorsa da genç kadın her zaman ki inatçılığıyla cevap vermekten kaçınıyordu. Tanya oğlunun her an patlamaya hazır olduğunu hissedebiliyordu. Belki genç adamı bu kadar zaman durduran Sonya'nın Katina'nın yardımı olmadan o mağaradan çıkmayacak olduğunu bilmesiydi. Aksi olsa Tanya oğlunun neler olduğunu öğrenmek için Katina'ya her türlü baskıyı yapabileceğine emindi. Anlaşılan genç adam şimdilik emin olmadan hareket etmek istemiyordu. Tanya ise bütün gün Tim ve Trinsi'nin dikkatli bakışlarından kaçmak için dışarıda dolaşıp etrafı inceliyordu. Zamanının büyük kısmını köprünün manzarasını iyi görebileceği bir tepede geçiriyordu. Olabilecekleri hesaplayıp yaşanabilecek her türlü durum için kendine bir plan hazırlıyordu. Tek umudu Sonya'nın onu adam akıllı dinledikten sonra bir karar vermesiydi. Eğer bu şekilde Tanya'dan uzak durmaya devam ederse genç kadına yaklaşması daha zor olacaktı.

Aradan geçen iki günün sonunda gece geç vakitte Zeda ve Simon aniden köprüdeki eve geldiler. Evdeki herkesi evin birinci katındaki büyük salona toplamışlardı. Katina'yı da salona çağırmaları Tanya için şaşırtıcı olmuştu. Yaptıkları araştırmanın ayrıntılarını mahkum ile paylaşmaları ilgi çekiciydi. Genç kadın büyük bir merakla anlatacaklarını beklemeye başladı.

Tanya'nın gözlemine göre genç kadınların ikisi de çok yorgun ve gergin gözüküyorlardı. Zeda ileri geri yürüyüp nerden başlayacağına karar vermeye çalışırken Simon kollarını göğsünde kavuşturmuş yüzü asık bir şekilde bekliyordu. Yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Her ne oluyorsa Simon'u susturduğuna göre oldukça ciddi olmalıydı.

Trinsi sonunda bu gerginliği dayanamayıp "Artık biriniz anlatacak mı?" diye sordu.

Sonunda Zeda odanın içinde dolanmayı bırakıp kızının yüzüne baktı. En yakınındaki koltuğa oturup: "İki gün boyunca Simon ile birlikte Sonya'nın başına gelen olayın nedenini ayrıntı bir şekilde araştırdık. Sonya'yı kurtarmak için gittiğimiz de kapının açılması için anahtarı kullandığımı biliyorsunuz. Anahtarı kullanmak için gittiğim yer neresi bilmiyorum. Orada biri var. Bu tarz kapılardan sorumlu olduğunu düşüyorum. Gerçek görüntüsünün ne olduğunu bilmiyorum. Ama ben ne zaman gitsem edit görüntüsünde. Sonya'yı kurtarmak için oraya gittiğimde bana Sonya hakkında bir şeyler söyledi. Bizde Simon ile birlikte onun dediklerini araştırdık. Maalesef editin bana söylediği konu da haklı olduğunu gördük." dedi. Genç kadın oldukça düşünceli gözüküyordu.

Trinsi ilgiyle "Hangi konu?" diye sordu.

"Onun söylediğine göre Sonya'nın madalyonun aktif olmuş. Bu çok nadir olan bir durum maalesef Sonya'ya denk geldi"

"Bu kötü bir şey mi?" diye sordu Tim endişeli bir şekilde.

"Biraz" dedi Zeda ardından anlatmayı sürdürdü "Madalyonun kökeni Mangoria diye bir yere uzanıyor. Bu madalyon özgürlüğü temsil etmesi için Mangoria da tutsak olan bir büyücü tarafından yapılmış. Adamın amacı kendi gibi masum tutsakları özgür kılmakmış ama ömrü madalyonu tamamlamaya yetmemiş. Yarım kalan madalyon da ne pahasına olursa olsun özgürlüğü sağlayacak şekilde kalmış. Bu adam bizim çok eski bir akrabamız. Nasıl olduğunu öğrenmedim ama madalyon aileye bir şekilde ulaşıyor ve babadan oğula kalacak şekilde gelenekselleşiyor."

ASA EFSANELERİ -HAYAT-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin