2. BÖLÜM (TEHLİKE)
Tanya Gordion'a geleli bir hafta olmuştu. Mümkün olduğunca silik bir şekilde yaşamaya çalışıyor, kimsenin gözüne batmadan görevi için gereken araştırmayı yapmaya çalışıyordu. Görevini başarılı bir şekilde tamamlamak için gizlilik en önemli şarttı. Kimsenin kimliğinden şüphelenmemesi gerekiyordu. Sonya'nın yapmış olduğu bu hamle Gordion asa savaşçılarının fazlasıyla ilgisini çekmişti. Gordion da bütün meraklı bakışlar mahkumun üzerindeydi. Bu durum Tanya'nın üzerinde fazlasıyla baskı oluştursa da genç kadın şimdiye kadar iyi idare ettiğini düşünüyordu. Yine de riske atmamak için ağzından çıkan her kelimeyi birkaç defa düşünüyordu. Devamlı tetikte olmak çok yorucu olsa da Tanya halinden şikayetçi değildi. Bu durum zihnini devamlı açık tutmasını sağlıyordu. Bu da ileride hata yapmasına engel olacaktı.
Günlerini Sonya'yı tanımaya çalışarak geçirmişti. Şimdiye kadar Sonya ile ilgili yeterince bilgiye ulaşmıştı. Tanya'nın genç kadın hakkındaki ilk fikri: Sonya da, Tim gibi çocukluğun da kalmış gibiydi. Kafasına nasıl eserse öyle hareket ediyordu. Zayıf olduğu için onu korumaya çalışanların inadına tehlikeli şeylere burnunu sokar gibi bir hali vardı. Belki de sırf bu yüzden Tanya ile olabildiğince sıkı fıkı olmaya çalışıyordu. Genç kadın ile araları olması gerekenden daha iyiydi. Bu tavrı Tanya'nın da işine gelmişti. Güvenini kazanıp onu asa ile eğitmeye başlaması bu sayede daha kısa zamanda gerçekleşebilirdi. Şimdilik en büyük engeli biricik oğlu Tim gibi gözüküyordu. Çevresindeki herkes iyi kötü biraz olsun Tanya'ya alışıp ısınsa da Timle o akşam ki konuşmadan bir adım öteye gitmeyi başaramamışlardı. Genç adamın gözü devamlı genç kadının üzerindeydi. Sonya ile Tanya'nın bir dakika yalnız kalmalarına fırsat vermiyordu. Tanya bu duruma ikinci gün alışmıştı. Şikayetçi de değildi. Oğlu ile daha çok vakit geçirmesini sağlayan bu durumdan nasıl şikayet edebilirdi ki? Zamanla genç adamın güvenini kazandığında Sonya ile daha rahat hareket edebileceklerine inanıyordu.
Tanya'nın gözlemleri sonuncunda Sonya'nın en dikkat çeken özelliği müziğe olan aşırı ilgisiydi. Annesinin yapamadığını yapıp kendini müziğe adamıştı. Bunun içinde büyü güçlerini hiçbir şekilde geliştirmeye çalışmamıştı. Tanya'nın da anlayamadığı buydu: Asaya sahipken nasıl bu kadar umursamaz davranabiliyordu! Tanya bazen Sonya'nın bu güce sahip olduğunu bildiğinden bile şüphe ediyordu. Her ne kadar bunun mümkün olduğunu düşünmese de, basit koruma büyülerini bile yapamadığını öğrendiğinde bu durumdan şüphe etmeye başlamıştı.
Tanya bu bir haftanın sonunda Sonya'ya asa konusunda nasıl yaklaşacağını kafasında aşağı yukarı tasarlamıştı. Ama hala bu konuyu konuşmak çok tehlikeli gözüküyordu. Bütün boş zamanlarını genç kadına en doğru yaklaşma şeklini planlamaya çalışıyordu. Şu anda Sonya sahnede şarkı söylerken bulduğu bu kısacık boşlukta bununla ilgili planlar yapmaya devam ediyordu. Sonya bu dönemde yakında verecekleri konserin hazırlıklarından dolayı çok gergindi. Bu sebepten konserin bitişini beklemek en iyi fikir gibi gözüküyordu. Bu birkaç ayda Sonya ve Tanya arasındaki güven tamamen otururdu. Tim de peşlerini bırakırdı. Tanya zaman için endişelenmesine de gerek olmadığını düşünüyordu. Bu koşullarda kimsenin Sonya'nın asa savaşçısı olduğundan şüpheleneceğini sanmıyordu. Belki de en büyük avantajları buydu. Bunun için Tanya yapacakları çalışmaları da büyük bir gizlilikle yürütmeyi planlıyordu.
Sonya bu günkü provası için Gordion'un Asa Savaşçıları Şehri ana binasının altında kurulan yeni eğlence merkezinin konser salonunu kullanıyordu. Tanya'nın geldiği günden beri her gün aynı sahnede grubuyla birlikte şarkılarını çalışıyordu. Tanya her zaman ki gibi onunla birlikteydi. Geldiğinden beri sadece uyumak için ayrılıyorlardı. Bugün salonda çalışmak için sıra bekleyen başka gruplarda vardı. İçerisi oldukça kalabalıktı. Onlarda sıraları gelene kadar, sahnedekilerin provalarını izliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASA EFSANELERİ -HAYAT-
FantasiaTanya gözlerini açtığında bilmediği bir yerde bilmediği bir zamandaydı. Kendisine yapılan ikinci şans teklifini ailesine geri dönmek için kabul etmekten başka çaresi yoktu. Yapması gereken tek şey Asa Prensesi'ni Kötü Ruh ile yapacağı savaş için eği...